AYM ayrıca, başvurucunun soruşturma aşamasında tutukluluk durumunun 7 ay boyunca duruşmasız olarak incelenmesi ile anayasal hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
H.O. isimli vatandaş, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 2 Aralık 2011’de gözaltına alındı ve Antalya 4. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 5 Aralık 2011’de adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Karara yapılan itiraz üzerine Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi H.O.’nun 9 Aralık 2011’de tutuklanmasına karar verdi.
H.O. hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 16 Mart 2012’de iddianame hazırlandı ve dosyanın ilk duruşması 11 Temmuz 2012’de yapıldı. 1 Ekim 2012’de yapılan duruşmada sanığın tutukluluğunun devamına karar verildi ve bu karara yapılan itiraz 18 Ekim’de reddedildi.
H.O.’nun tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak 3 Temmuz 2013’te tahliye edildi. H.O., 10 Temmuz 2014’te terör örgütü üyesi olmaktan 7 yıl 6 ay ve görevi yaptırmamak için direnme suçundan 1 yıl 9 ay 10 gün hapis ile cezalandırıldı.
H.O., görevli ve yetkili mahkeme önüne çıkarılmadan 6 ayı aşan süre boyunca özgürlükten yoksun bırakıldığını ve yargılama sürecinde gerekçesiz olarak tutukluluğunun devamına karar verildiğini belirterek, Anayasa’nın 19. ve 36. maddelerinde tanımlanan kişi hürriyeti ve güvenliği ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.
Gerekçeli kararında; başvurucunun tutukluluğunun devamına gerekçe olarak belirtilen hususlar ve serbest bırakıldığı tarihe kadar 1 yıl 6 ay 24 gün geçtiğini vurgulayan AYM, tutukluluk süresi dikkate alındığında makul sürenin aşılmadığını ve gerekçenin süre bakımından yeterli olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirtti.
Başvurucunun, görevli ve yetkili mahkeme önüne çıkarılmadan 6 ayı aşan süre boyunca özgürlükten yoksun bırakıldığını ileri sürdüğünü kaydeden AYM, bu durumun 9 Aralık 2011-11 Temmuz 2012 arasında gerçekleştiğini ve bu tarihten sonra da başvurucunun tutukluluk hali devam ettiğinden, zaman bakımından yetkisizlik itirazının yerinde görülmediği ifade edildi.
Başvurucunun 9 Aralık 2011’de tutuklanması sonrasında açılan davada, ilk duruşmanın 11 Temmuz 2012’de yapıldığını vurgulayan AYM, bu tarihler arası başvurucunun tutukluluk halinin duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden incelendiğini, başvurucuya isnat edilen suç kapsamından tutukluluk durumunun duruşmasız olarak incelenmesinin ve 7 ay boyunca bu şekilde devam eden bir usule göre özgürlükten yoksun bırakılmasının yeterli güvence sağlanamaması sonucunu doğurduğunu ifade etti.
Başvurucunun gerekçesiz kararlarla tutukluluğunun devamına karar verildiği şikayetinin açıkça dayanaktan yoksunluk nedeni ile kabul edilemez olduğuna karar veren AYM, başvurucunun ‘makul sürede yetkili ve görevli mahkemeye çıkarılmama’ şikayetinin kabul edilebilir olduğuna karar verdi. AYM ayrıca, başvurucunun soruşturma aşamasında tutukluluk durumunun duruşmasız olarak incelenmesi nedeni ile Anayasa’nın 19. maddesinin sekizinci fıkrasının ihlal edildiğine hükmetti.

(CİHAN)