İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN MEDYA GÜNDEM DİJİTAL GÜNDEM YAYINCILIK TİCARET A. Ş. KARARI BASIN DUYURUSU

(Karara ulaşmak için tıklayınız)



6.12.2012 tarihinde
borsagündem.com alan adı ile yayın yapan internet sitesinde yayınlanan bir haberde hisseleri borsaya kote edilmiş olan bir şirket ile aracılık hizmetleri yürüten başka bir şirketin ilişkileri ele alınmıştır. Söz konusu şirket ve şirketin yönetim kurulu başkanının başvurusu üzerine 13.2.2012 tarihli kararla haberin yayından kaldırılmasına karar verilmiştir.

Olaylar


İddialar


Başvurucu, alınan haberin yayından kaldırılması kararının Anayasa’nın 36. maddesinde korunan adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini, sadece müşteki Şirketin yaptığı açıklamalarda yer alan veri ve bilgilere dayalı olarak değerlendirme yapıldığını; içeriğin Şirketin geleceğini, dolayısıyla yatırımcıları yakından ilgilendirdiği için haber niteliği taşıdığını; habere erişimin engellenmesinin Anayasa’nın 28. maddesinde yer alan basın özgürlüğünün ihlali niteliğinde olduğunu ileri sürmüş, ihlale neden olan kararın kaldırılarak Mahkemesince yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.


Mahkemenin Değerlendirmesi


Anayasa Mahkemesi, demokratik toplum düzeninin gerekleri açısından konunun değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, derece mahkemelerinin gerekçeli kararının ifade ve basın özgürlüklerine yönelik müdahaleyi haklı kılacak “konuyla ilgili ve yeterli gerekçeler” içermesi ve sınırlama amacı ile aracı arasında makul bir dengenin bulunması bakımından, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin yeterli olmadığı yönündeki şikâyetlerin kabul edilebilir olduğuna karar vermiştir.


İnternet haberciliğinin, basının temel işlevi olan “gözetleyici” görevini yerine getirdiği sürece basın özgürlüğü kapsamında kabul edilebileceği değerlendirmesini yapan Anayasa Mahkemesi, başvuruya konu haberin bu işlevi yerine getirdiğini, bu nedenle başvurucunun yayımladığı habere erişimin engellenmesinin ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale oluşturduğunu vurgulamış, söz konusu yazıda Şirket hisselerinin fiyatlarındaki azalmaların şüpheli bulunduğunun ifade edilmesinin keyfî kişisel saldırı oluşturacak kaba hakaret olarak değerlendirilemeyeceğini belirtmiştir.


İlk Derece Mahkemesi kararında, erişimin engellenmesi talebinde bulunan Şirket ve Yönetim Kurulu Başkanı’ndan hangisinin kişilik haklarına müdahalede bulunulduğu ve hangi iddia veya yorum nedeniyle içeriğin yayından çıkarılması kararının verildiği hususlarına açıklık getirilmediğini değerlendiren Anayasa Mahkemesi, müdahaleyi haklı kılacak “konuyla ilgili ve yeterli gerekçe” bulunmadığı sonucuna varmıştır.


Öte yandan herhangi bir gerekçeye dayanmaksızın kamuoyunu yakından ilgilendiren görüşlerin yayılması olanağının ortadan kaldırılmasının “sansür” anlamına geldiğini belirten Anayasa Mahkemesi, başvuruya konu yazının toplumu yakından ilgilendiren ve kamu yararı bulunan ticari ifadeler içerdiğini vurgulamış ve yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninde gerekli bir müdahale olmadığı kanaatine varmıştır.


Sonuç olarak Anayasa’nın 26. maddesinin birinci fıkrasında güvence altına alınan ifade özgürlüğü ile Anayasa’nın 28. maddesinin birinci fıkrasında güvence altına alınan basın özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmiştir.