Anayasa Mahkemesi, Ankara 5., 7. ve 13. İdare Mahkemesi'nin, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu'nun 16. maddesinin "Üst üste iki dönem meclis başkanlığı yapmış olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler" şeklindeki beşinci fıkrası, aynı ibarelerin yer aldığı 38. maddesinin 5. fıkrası, 40. maddesinin 3. fıkrası ve Geçici 10. maddesinin birinci fıkrasının iptali için yaptığı başvuruyu birleştirdi. Anayasa Mahkemesi, 5174 sayılı TOBB ve Odalar, Borsalar Kanunu'ndaki "İki dönem yönetim kurulu ve meclis başkanlığı yapanlar iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve tekrar seçilemez' hükmünü iptal etti. Yüksek Mahkeme'nin iptal gerekçesi Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Gerekçeli kararda, demokratik düzenin en belirgin niteliğinin seçimler olduğu belirtilerek, seçimlerin adaletli bir katılım ile serbest eşit ve genel oy ilkelerine dayalı olarak gerçekleştirilmesi gerektiği ifade edildi. 
Kanunla seçim konusunda yapılacak düzenlemelerin demokratik hukuk devletiyle bağdaşır olmasının önemine dikkat çekilen gerekçede, seçime ilişkin yasakların "demokratik hukuk devleti ilkesi"yle bağdaşmayacağı vurgusu yapıldı. 

-SEÇME, SEÇİLME HAKKINA MÜDAHALE OLMUŞTUR-

Belli süre başkanlık yapanların aradan 8 yıl geçmedikçe yeniden seçilemeyeceklerine ilişkin yasağın demokratik gereklerle izahının mümkün olmadığının belirtildiği gerekçede, "Bu yasak seçime katılan üyelerin kanaatinin serbestçe oluşmasını engellediğinden üyeler yönünden "seçme' adaylar yönünden "seçilme' hakkına müdahale oluşturmuştur. Kamu kurumu niteliğinde olsa da sivil toplum örgütlerine bu tür seçilememe yasakları getirilmesi demokratik hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmayacağından Anayasa'ya aykırılık oluşturur" denildi. 

-HAŞİM KILIÇ'TAN FARKLI GEREKÇE-

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Başkanvekili Alparslan Altan ve Üyeler Recep Kömürcü, Hicabi Dursun ise iptal gerekçesinde çoğunluğun görüşüne katılmadı. Haşim Kılıç, ve üyeler düzenlemenin Anayasa'nın hukuk devleti ilkesine ilkesine aykırılığı gerekçesiyle iptal edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Farklı gerekçede, "Belli bir gerekçeyle görev ve seçilme açısından süreli bir sınırlama getirilmişse, Anayasa Mahkemesi konulan gerekçenin anayasallık denetimini yapacak ve yasa koyucunun takdir yetkisini Anayasa'da belirtilen ilkeler çerçevesinde kullanıp kullanmadığını denetleyecektir. Seçilme hakkına "fırsat eşitliğini sağlama" gerekçesiyle konulmuş olan 8 yıllık sınırlama, öngörülen amaç ile bireye getirilen sınırlama arasındaki dengeyi, hakkında sınırlama getirilen kişi aleyhine olacak şekilde bozmuş ve bu niteliğiyle getirilen düzenleme ile adalet ilkesinden uzaklaşılmıştır" denildi, 

-ODA BAŞKANLARI SEÇİMİ TİPİK SİYASİ HAKLAR OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEZ-

İptal kararına katılmayan Üyeler Nuri Necipoğlu ve Zühtü Arslan ise karşıoy gerekçesinde, bir meslek kuruluşunda, yöneticilerin aynı mesleğe mensup kişilerin oluşturduğu organlar tarafından seçilmesinin tipik anlamda siyasi haklardan olan seçilme hakkının kullanımı kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirtti. 
Meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarında üst üste iki dönem yöneticilik yapanların belli bir süre geçmeden aynı göreve yeniden seçilemeyeceklerine dair kuralların, fırsat eşitliğinin sağlanması, uzun süre görevde kalmanın sonucu ortaya çıkabilecek güç zehirlenmesinin ve idari yozlaşmanın önlenmesi ve nesillere bağlı zihniyet değişiminin yönetime yansıması gibi amaçları olduğunun ifade edildiği karşıoy gerekçesinde "Cumhurbaşkanlığına yedi yıllığına ve bir kez, 2007 yılında yapılan değişiklikle de beş yıllığına ve en fazla iki dönem seçilinebilmesi tipik örnektir. Demokratik ülkelerin tamamına yakınında benzer süre sınırlamaları bulunmaktadır. Bu sınırlamaların temel amacı, devlet başkanlığı görevine gelen kişilerin bulundukları görevde çok uzun süre kalmaları sonucu, iktidarın sağladığı imkanlardan yararlanmak suretiyle konumlarını pekiştirmelerini ve muhtemel yozlaşmaları önlemektir. Başka bir ifadeyle, bu tür sınırlamalar demokratik rejimlerde "seçilmiş krallar"ın ortaya çıkmasını engellemeye dönük tedbirlerdir" denildi. (ANKA) 
(YE/OE)