Kararda, video paylaşım sitesi Youtube avukatı aracılığıyla Türkiye Barolar Birliği (TBB) ile CHP'li bazı milletvekillerinin, Youtube'a erişim engelinin kaldırılması için Anayasa Mahkemesi'ne ayrı ayrı bireysel başvuruda bulunduğu hatırlatıldı.

Mahkeme sürecinin özetlendiği, başvuruların incelendiği bildirilen kararda, "Youtube'un da dahil olduğu, sosyal medya, medya içeriğini oluşturmak yayınlamak ve yorumlamak şeklinde bireysel katılıma imkan veren, şeffaf ve karşılıklı iletişim kurulan bir platformdur" ifadesine yer verildi.

İnternet ve sosyal medyanın tüm dünyadaki kullanıcılar tarafından iletişime geçildiği, yorum, mesaj, bilgi, eleştiri, satış ve tanıtımların yapıldığı etkili bir alan haline geldiği belirtilen kararda, şunlar kaydedildi:

"İnternetin sağladığı sosyal medya zemini kişilerin bilgi ve düşüncelerini açıklama, karşılıklı yayma, haberleşmeleri için vazgeçilmez nitelikte olup, bu tür sitelere yapılan müdahalelerin milyonlarca bireysel kullanıcıyı etkilediği açıktır. Tedbir niteliğinde de olsa, bir kullanıcı tarafından paylaşılan içerik nedeniyle sitenin tamamının erişime kapatılması halinde bütün bireysel kullanıcıların siteden yararlanması imkansız hale gelmektedir."

Erişime kapatılan ''youtube.com'' gibi çok sayıda kullanıcısı olan internet sitelerinin büyük miktardaki verileri saklama ve yayınlama kapasitesi bulunduğu, bu sayede toplumun gündem oluşturmasına, gündemin takibini ve bilgi alışverişini kolaylaştırmaya büyük ölçüde katkı sağladığı ileri sürüler kararda, şunlar belirtildi:

"Bu nedenle anayasada ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde güvence altına alınan haklara kamu gücü tarafından bu konuda bir sınırlama (resen erişimin engellenmesi) imkanı getirildiği hallerde ilgili Kanunda böyle bir yetkinin kullanılmasına ilişkin kapsam ve usulleri yeterli bir açıklıkla tanımlanması da gerekmektedir.

Youtube.com sitesine erişimin tümüyle engellenmesine yönelik müdahalenin, yeterince açık ve belirgin bir kanuni dayanağa sahip olmadığı ve bu yönüyle başvurucular açısından öngörülebilir nitelikte bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle siteden yararlanan tüm kullanıcıların ifade özgürlüğüne ağır müdahale niteliğinde olan söz konusu idari işlemin, başvurucuların Anayasanın 26. maddesinde korunan ifade özgürlüklerini ihlal ettiğine karar verilmesi gerekir."

Bu arada, kararın bir örneğinin ''ihlalin ve sonuçlarının'' ortadan kaldırılması için Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na gönderilmesine karar verildi.

Ayrıca karara, üyeler Hicabi Dursun ile Celal Mümtaz Akıncı, başvurucuların idari yargı kanun yolunu tüketmeden Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğu gerekçesiyle karşı oy kullandı.

Başkanvekili Serruh Kaleli ile üye Engin Yıldırım ise ''ifade özgürlüğünün ihlal edildiği'' çoğunluk kararına ''haberleşme özgürlüğünün de ihlal edildiği'' düşüncesiyle farklı gerekçeyle katıldı.

KARAR İÇİN TIKLAYINIZ