Yaşadığı Amerika’da, kendisini peygamber ve mehdi ilan eden İskender Evrenesoğlu’nun İstanbul’daki takipçilerinin düzenlediği seminer Valilik tarafından, “Tepkilere ve infiale neden olur, yerleşik dini duyguları rencide eder” diye yasaklandı. Yasağa rağmen gerçekleştirilen etkinlik için 182 TL. para cezası kesilince karara itiraz edildi. Hakim Nuh Hüseyin Köse, cezayı iptal ettiği kararında, AİHM içtihadına göre şiddet içermediği takdirde herkesin inancını yayma hakkı olduğunu, sadece egemen dini inancın değil, azınlıkta kalan inançların da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre korunması gerektiğini, devletin de yasaklaması değil, bu etkinlikleri hoşgörmesi ve olası saldırılara karşı önlem alması gerektiğini ifade etti.

Kendisini “İskender Ali Mihr” diye tanıtan İskender Evrenesoğlu’nun takipçileri geçen yıl mart ayında “Hidayet, Tasavvuf e Mutluluk” ile “Kur’an Işığında Peygamber Efendimiz ve Asrı Saadet” adlı panel düzenlemek için İstanbul Valiliği’ne başvurdu. Fakat Valilik, etkinliği yasakladı. Yasaklama gerekçesinde, “Evrenesoğlu’nun kendisini Allah’ın Resülü, devrin imamı ve Mehdi Aleyhisselam olarak tanıttığı” belirtildi. Ayrıca, “İslam’a mensup vatandaşların tepkisine neden olabilecek fikirler yaydığı, halk arasında infial oluşturabilecek, yerleşik dini duyguları rencide ve istismar edebilecek, kitlesel tepki ve provakatif eylemlere zemin hazırlayabilecek nitelikte olduğu” öne sürüldü.

İl genelindeki bu yasağa karşın aynı topluluk, 3 Temmuz 2013’te Pendik’te panel düzenledi. Panelden sonra etkinliği düzenleyenlerden İsa Ç.’ye Kabahatler Kanunu’na göre “emirlere riayetsizlik” suçundan 182 TL para cezası kesildi. İsa Ç. de organizatörler arasında yer almadığı gerekçesiyle bu karara itiraz etti.

‘AZINLIĞI KORUMAK ZORUNDASIN’
İtirazı değerlendiren Anadolu 8. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Nuh Hüseyin Köse, AİHS’e göre herkesin düşünce, din ve inancını açıklama özgürlüğünü sahip olduğunu kaydetti. AİHM’in Şerif-Yunanistan Davası kararına göre, dinsel çoğulculuğun korunması gerektiğini vurgulayan Hakim Köse, yüksek mahkemenin CHA’ are Shalom ve Tsadek kararında belirtildiği üzere, bir dinin sadece egemen görüşünün değil, azınlıktaki yorumunun da AİHS’in koruması altında olduğunu kaydetti. Ayrıca Ahmet Arslan- Türkiye davasında, Ankara ’da Aczmendilere şapka taktıkları için verilen cezanın da hak ihlali sayıldığını hatırlattı. Köse, AİHM içtihadı ve Anayasa kapsamında, somut ve yakın bir tehlikenin varlığı belirtilmeksizin, demokratik ve çoğulcu toplumun gereklerine bağdaşmayan bir şekilde, bazı yurttaşların inancını yayma ve öğretme özgürlüğünün engellendiğini kaydetti. Köse, bir şiddet çağrısı ya da nefret söylemi olmadığı halde etkinliğin yasaklandığı sonucuna vararak, “Bu durumda demokratik çoğulculuk gereği, grubun çoğunluktan farklı da olsa farklı dinsel görüşleri öğrenme özgürlüğünün sınırlandırılamayacağı, çoğunluğun dini görüşleri ayrıksı olsa da, idarenin salt çoğunluğun görüşlerine uygun toplantıları değil, ayrıksı görüşlerin dile getirildiği toplantıları da hoşgörüyle karşılaması gerektiği, hatta idarenin çoğunluk görüşüne mensup grupların şiddet içerir şekilde azınlıkta kalanlar tarafından yapılan toplantılara vaki müdahalelerini önlemesinin demokratik çoğulcu toplumun gereği olduğu...”

 
Haber: İSMAİL SAYMAZ - Radikal