BEDELSİZ SENEDİN 3. KİŞİLERE CİRO EDEREK TAKİBE KONULMASI.

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.

Katılanın, arkadaşı olan sanıktan aldığı borç karşılığında, 30/11/2007 vadeli 2.500 TL bedelli, 30/11.2007 vadeli 2.000 TL bedelli, 30/11/2007 vadeli 2.500 TL bedelli, 19/01/2008 vadeli 2.380 TL bedelli 4 adet bono verdiği, bonoların bedelini sanığa ödeyip bono asıllarını sanıktan istediği, sanığın bonoların yanında olmadığını daha sonra iade edeceğini söylemesi üzerine tarafların ödemeleri tutanak altına aldıkları, sanığın bedeli ödenmiş olan bonoları iade etmeyip üçüncü kişilere ciro yoluyla devrettiği ve 4 ayrı bono hakkında icra takibi başlatıldığının iddia edildiği olayda, sanığın ikrarı, katılan beyanları, bono sureti, ilgili ödeme emirleri ve icra dosyaları ile tüm dosya kapsamına göre eylemin bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

ancak;

1-Katılana karşı icra takibi yapılan 2007/14103 Esas sayılı dosyada ödeme emrinin katılana 25/01/2008 tarihinde, 2008/1821 Esas sayılı dosyada ise 15/02/2008 tarihinde tebliğ edilmiş olması, katılanın şikayet tarihinin ise 26/08/2008 olması nedeniyle söz konusu icra takiplerine ilişkin olarak 6 aylık şikayet süresinin geçtiği; 2008/922 sayılı icra dosyasının ise yapılan tüm yazışmalara rağmen dosya içerisine getirtilememesi ve söz konusu icra dosyasının kaybolduğuna ilişkin tutanak tutulması nedeniyle, ödeme emrinin katılana hangi tarihte tebliğ edildiğinin belirlenemediği anlaşılmakla, sanık hakkında şikayet süresi içerisinde soruşturması yapıldığı belirlenen tek dosyanın 14. İcra Müdürlüğü'nün 2008/12119 Esas sayılı dosyası olması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesine göre zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,

2-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24/12/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

www.kararara.com