Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 01.04.2014 günü temyiz eden davacı-davalı D... vekili Av. ... ve karşı taraf davalı-davacı F... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Mahkemece verilen; dava ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-davacı kadın yararına aylık 1250 TL yoksulluk nafakası, velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk Dora için aylık 750 TL iştirak nafakasının kocadan alınıp kadına verilmesine ve kadın lehine 30.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat taktirine ilişkin olan ilk hüküm taraflarca temyiz edilmiş, kocanın tüm, kadının ise tazminatların miktarı dışındaki diğer yönlere ilişkin temyiz itirazları reddedilerek onanmış, ilk hüküm kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesiyle bu yönden bozulmuştur. Davacı-davalının karar düzeltme talebinin reddiyle açıkça bozma kapsamının dışında kalan onanan yönler kesinleşmiştir. Kısmi onama ve bozma kararının söz konusu olduğu hallerde mahkemece bozmadan sonra bozmaya ilişkin kısımlar yönünden yapılan yargılama sonucunda bozma kararının kapsamı dışında kalarak açıkça onanarak kesinleşen bölümlerle ilgili yeniden hüküm tesis edilmesine lüzum yoktur. Yanlızca bozulan kısımlar hakkında inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekir. Zira bozmanın kapsamı dışında kalarak onanan kısımlar usulen kesinleşmiş ve bu yönler taraflar bakımından kazanılmış hak oluşturmuştur. Bu husus nazara alınmadan bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerle ilgili yeniden hüküm kurulması doğru değil ise de kesinleşen yönlerle ilgili kurulan hüküm önceki hükmün tekrarı niteliğinde olduğundan sonuca etkili bulunmamış bu husus bozma sebebi yapılmamış, davalı-davacı kocanın bu yöne ilişkin temyiz itirazları ile bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün bulunmamasına göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-Boşanma davasının kabulü sebebi ile ilk hükümle davalı-davacı kadın lehine vekalet ücreti taktir edilmiş ve bu yön bozmanın dışında kalarak kesinleşmiştir. Maddi ve manevi tazminat miktarlarına ilişkin yapılan bozma üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılamada davalı-davacı kadın yararına yeniden vekalet ücreti tayini ve yanlızca bozmadan sonraki yargılama giderlerinin hüküm altına alınması gerekirken bozma öncesi dönemi de kapsayacak şekilde yargılama giderleri hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

3-Bozmaya uyularak davalı-davacı kadın yararına 200.000 TL maddi ve 170.000 TL manevi tazminat taktir edilmiştir. Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına boşanmaya yol açan kusur derecelerine, kişilik haklarına yapılan saldırının nitelik ile boşanma yüzünden kaybedilen mcvcut menfaatin kapsamına nazaran davalı-davacı (kadın) yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatların miktarları ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarlarda maddi ve manevi tazminat taktir ve tayini gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin F...'den alınıp D...'ya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 01.04.2014 (Salı)

kararara.com