T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/1355
K. 2017/5731
T. 7.4.2017

• BİRİNCİ HACİZ İHBARNAMESİNİN İPTALİ ( Şirket Ortaklarının Şirket Sözleşmesiyle Koymayı Taahhüt Ettiği Sermayeden Dolayı Şirkete Karşı Borçlu Olduklarından ve Borçlu Şirketin Şirket Ortağındaki Sermaye Alacağının Haczine Engel Yasal Bir Düzenleme de Bulunmadığından Sermaye Alacağının Haczinin Mümkün Olduğu/Şirket Ortakları Borçlu Şirket Bakımından Üçüncü Kişi Sayılacağından Şirket Ortağı Şikayetçilere İİK.89. Maddesi Uyarınca Haciz İhbarnamesi Gönderilmesinde Yasaya Uymayan Bir Yön Bulmadığı )

• SERMAYE ALACAĞININ HACZİ ( Birinci Haciz İhbarnamesinin İptali - Şirket Ortaklarının Şirket Sözleşmesiyle Koymayı Taahhüt Ettiği Sermayeden Dolayı Şirkete Karşı Borçlu Olduklarından ve Borçlu Şirketin Şirket Ortağındaki Sermaye Alacağının Haczine Engel Yasal Bir Düzenleme de Bulunmadığından Sermaye Alacağının Haczinin Mümkün Olduğu )

• ŞİRKET ORTAKLARININ ŞİRKET NEZDİNDE 3. KİŞİ SAYILMASI ( Birinci Haciz İhbarnamesinin İptali - Şirket Ortağı Şikayetçilere İİK.89. Maddesi Uyarınca Haciz İhbarnamesi Gönderilebileceği )
2004/m.89/1
6102/m.124

ÖZET : Dava, 1. haciz ihbarnamesinin iptali istemine ilişkindir. Kural olarak, borçlunun her türlü mal ve hakkı haczedilebilir. Haczedilmezlik için İcra ve İflas Kanununda veya özel kanununda açık hüküm bulunması zorunludur.Şirket ortağı, ortağı olduğu şirket tüzel kişiliğinden ayrı bir kişiliğe sahip olup, TMK anlamında gerçek kişi olduğundan, şirkete göre üçüncü kişi sayılır. TTK. uyarınca şirket ortakları, şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduklarından ve borçlu şirketin, şirket ortağındaki sermaye alacağının haczine engel yasal bir düzenleme de bulunmadığından sermaye alacağının haczi mümkündür. Kaldı ki, borçlu şirketin, üçüncü kişi şirket ortağı nezdinde sermaye borcu dışında tamamen özel hukuktan kaynaklanan ve paraya çevrilmesi mümkün, İİK'nun 89. maddesi kapsamında haczedilebilecek nitelikte başkaca hak ve alacaklarının bulunabileceği de kuşkusuzdur.

Daire; şirket ortaklarının, borçlu şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağından şirket ortağına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği görüşünde iken, 11.05.2016 tarihinde verilen HGK'nun 2014/12-1078 Esas numaralı içtihadı doğrultusunda ve açıklanan olgular karşısında değişen içtihadına göre; şirket ortakları borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağı şikayetçilere İİK'nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, şikayetin reddine dair kararın onanması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki dava sonucu mahkemece verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, yukarda tarih ve numarası yazılı direnme kararına dair mahkeme dosyası, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 Sayılı Kanun'un 45. maddesiyle 6100 Sayılı HMK'na eklenen geçici 4/1. madde uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Şikayetçilerin icra mahkemesine başvurarak, borçlunun ortakları olduklarından, üçüncü kişi sayılamayacaklarını ileri sürerek kendilerine gönderilen İİK'nun 89/1. maddesi kapsamında düzenlenen 1. haciz ihbarnamesinin iptalini talep etikleri, mahkemece; yasal süre geçtikten sonra açılan davanın reddine dair verilen kararın, Dairemizce;”.... Somut olayda haciz ihbarnamesi gönderilen şirket ortağı, borçlu şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağından gönderilen haciz ihbarnamesi bir hukuki sonuç doğurmaz ve bu husus İİK'nun 16/2.maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabilir. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir” gerekçesi ile bozulduğu, Mahkemece söz konusu Dairemiz bozma kararına karşı direnildiği görülmektedir.

6102 Sayılı TTK'nun 124. maddesinde limited şirketlerin sermaye şirketi olduğu, aynı Kanun'un 125. maddesinde ticaret şirketlerinin tüzel kişiliği haiz olup Türk Medenî Kanunu'nun 48. maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilecekleri ve borçları üstlenebilecekleri, bu kanunun 128. maddesinde ise her ortağın usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduğu hükme bağlanmıştır.

Kural olarak, borçlunun her türlü mal ve hakkı haczedilebilir. Haczedilmezlik için İcra ve İflas Kanununda veya özel kanununda açık hüküm bulunması zorunludur. Diğer bir anlatımla bir mal veya hakkın haczedilemeyeceğinin kabul edilebilmesi için bu konuda açıkça bir kanun hükmünün varlığı veya maddi hukuk anlamında o mal veya hakkın satış ve devrine engel yasal bir düzenlemenin bulunması şarttır. Şirket ortağı, ortağı olduğu şirket tüzel kişiliğinden ayrı bir kişiliğe sahip olup, TMK anlamında gerçek kişi olduğundan, şirkete göre üçüncü kişi sayılır. TTK'nun yukarda açıklanan maddeleri uyarınca şirket ortakları, şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduklarından ve borçlu şirketin, şirket ortağındaki sermaye alacağının haczine engel yasal bir düzenleme de bulunmadığından sermaye alacağının haczi mümkündür. Kaldı ki, borçlu şirketin, üçüncü kişi şirket ortağı nezdinde sermaye borcu dışında tamamen özel hukuktan kaynaklanan ve paraya çevrilmesi mümkün, İİK'nun 89. maddesi kapsamında haczedilebilecek nitelikte başkaca hak ve alacaklarının bulunabileceği de kuşkusuzdur.

Dairemiz; şirket ortaklarının, borçlu şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağından şirket ortağına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği görüşünde iken, 11.05.2016 tarihinde verilen HGK'nun 2014/12-1078 Esas numaralı içtihadı doğrultusunda ve yukarda açıklanan olgular karşısında Dairemizin değişen içtihadına göre; şirket ortakları borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağı şikayetçilere İİK'nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, şikayetin reddine dair sonucu doğru ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09.03.2015 tarih ve 2014/741 Esas- 2015/142 Karar sayılı kararının onanması gerekirken, bozulduğu anlaşılmakla, mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : 1- ) Dairemizin 22/10/2015 tarih ve 2015/12335 E.- 2015/25479 K. sayılı bozma kararının kaldırılmasına,

2- ) Şikayetçilerin temyiz itirazlarının reddi ile İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09.03.2015 tarih ve 2014/741 Esas- 2015/142 Karar sayılı kararının İİK'nun 366 ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca ( ONANMASINA ), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com.tr