Başbakanlığın Kasım 2008'de bazı gazetecilerin akreditasyonuna iptal etmesiyle ilgili Danıştay'dan karar çıktı.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, muhabir Sultan Özer'in işlemin iptali istemiyle açtığı davada, ''yürütmenin durdurulmasına'' karar verdi.

Konuyla ilgili açıklama, Türkiye Gazeteciler Sendikası'ndan (TGS) geldi.

Açıklamada, dönemin Başbakanlık Sözcüsü'nün, ''yalan haber, düzmece fotoğraf'' gerekçesini ileri sürdüğü belirtilerek, Özer'in kararla ilgili yazılı başvurusu üzerine Başbakanlıktan ''devamlılık kriterine uymadığı''nın gerekçe gösterildiğine işaret edildi.

Konuyla ilgili, Ankara İdare Mahkemesi'nde dava açıldığı, dosyanın Danıştay'a gönderildiği, Danıştay 10. Dairesi'nin de 20 Mayıs 2010 tarihli kararında, ''yürütmeyi durdurma'' istemini reddettiği hatırlatıldı.

Bu karara yapılan itiraz sonunda da, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ''yürütmeyi durdurma'' isteminin kabulüne karar verdi.

TGC'nin açıklaması şöyle:
''Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun kararında, Anayasa'nın 26. maddesinin 'düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğüne' Anayasa'nın 28. maddesindeki 'basın hürdür sansür edilemez' ilkesine, Anayasa'nın 13. maddesindeki ''temel hak ve hürriyetlerin özlerine dokunulmadan ancak kanunla sınırlanabileceği' ilkesine, 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 'basın özgürlüğü' başlıklı 3. maddesindeki 'Basın özgürdür.

Bu özgürlük, bilgi edinme, yazma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir' ilkesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 'ifade özgürlüğü' başlıklı 10. maddesine, 231 sayılı Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye, 231 sayılı KHK'ye dayanılarak çıkarılan Basın Kartları Yönetmeliği'ne atıfta bulunuldu. Alınan kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne 'karara dayanak yasal metin' olarak atıfta bulunulmasının da önemli olduğunu düşünüyoruz.

"Toplumun bilgi edinme hakkı"

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 'yürütmeyi durdurma' kararında ayrıca, akreditasyon kuralları konabileceği, bu kuralların konulmasında ilke olarak hukuka aykırılık bulunmadığı ancak bu kurallar belirlenirken, basının bilgi edinme ve yorumlama, haber yapma hakkının yanı sıra toplumun bilgi edinme hakkının zedelenmemesi gerektiğine değinildi.

"Kuralların nesnel olması"

Kararda, akreditasyon kurallarının nesnel olması, basın özgürlüğünü kısıtlamaması hususlarına işaret edildi. Kurul, dava konusu esaslarda 'devamlılık' ilkesine yer verilmesinde ve buna dayalı işlemde hukuka uyarlık bulunmadığına karar verdi.

"Subjektif ilkeler olamaz"

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun kararı, 'objektif ilkeler belirlenmesi ve haber alma hakkının kolaylaştırılması' çerçevesinde 'akreditasyonun kabul edilebileceği' ancak, 'sübjektif ilkeler belirlenmesi ve bilgi edinme, yorumlama ve haber yapma hakkı ile toplumun bilgi edinme hakkının' engellenmesi niteliğindeki kuralların kabul edilemeyeceğini ortaya koymuştur.''

AA