Karar, ABC Türkiye Tiraj Denetim Kurulu adıyla oluşturulan yapının, abonelik sistemiyle satış yapan yayın organlarına haksızlık yaptığını tescillemiş oldu. Yüksek mahkemenin kararında; Rekabet Kurulu'nun mevzuatlara uygun işlem yaptığı şu şekilde ifade edildi: "ABC'nin mevcut yapısının çoğulculuk, şeffaflık ve objektiflik ilkelerinin gereklerini karşılamaktan uzak olduğu ve şu anki yapısı ile iki büyük medya kuruluşu dışındaki medya kuruluşlarının katılımını sağlamada yetersiz kaldığı, belirli bir piyasa gücüne sahip olmayan kuruluşların denetim dışı kalma ve dolayısıyla olası reklam gelirlerinden mahrum kalma riskinin bulunduğu, bu durumun yayıncılık piyasasındaki rekabeti kısıtlayacağı sonucuna ulaşılmıştır."

Danıştay, daha önce Gazi Üniversitesi'nden görevlendirdiği 3 kişilik bilirkişi heyetinin raporlarıyla Rekabet Kurulu'nun kararının örtüşmesinden hareketle, ABC Türkiye'nin yaptığı başvuruyu 3'e karşı 2 oyla reddetti. Karşı oy kullanan üye Turan Karakaya ve Neşe Sarı, Rekabet Kurulu'nun ABC Türkiye'ye kendini yeniden yapılandırması için verdiği 90 günlük sürede, ABC Türkiye'nin kendini lağvetmesi sebebiyle, davanın konusuz kaldığı ve dava hakkında karara yer olmadığını gerekçe gösterdi.

24 Kasım 2009 tarihli karar onanarak taraflara tebliğ edilirken, daha önce Danıştay'ın talebi üzerine atanan bilirkişilerin ortaya koyduğu gerçekler de kararda sıralandı. Danıştay kararında, bilirkişi raporlarının davanın esasına konu teşkil ettiği, Rekabet Kurulu'nun ABC Türkiye'ye verdiği menfi tespit belgesini geri almasının mevzuata aykırı olmadığı belirtildi. Danıştay kararında; Rekabet Kurulu'nun mevzuatlara uygun işlem yaptığı şu şekilde ifade edildi: "ABC'nin mevcut yapısının ABC oluşumuna menfi tespit belgesi verilmesi aşamasında vurgulanan çoğulculuk, şeffaflık ve objektiflik ilkelerinin gereklerini karşılamaktan uzak olduğu ve şu anki yapısı ile iki büyük medya kuruluşu dışındaki medya kuruluşlarının katılımını sağlamada yetersiz kaldığı, sürekli değişen denetim standartları nedeniyle belirli bir piyasa gücüne sahip olmayan kuruluşların denetim dışı kalma ve dolayısıyla olası reklam gelirlerinden mahrum kalma riskinin bulunduğu ve bu durumun yayıncılık piyasasındaki rekabeti kısıtlayacağı dikkate alındığında, ABC Kuruluş Sözleşmesi'ne verilmiş olan menfi tespit belgesinin, 4054 sayılı kanunun 13. maddesinin (a) bendi gereğince geri alınması yolundaki Rekabet Kurulu kararında mevzuat hükümlerine aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır."

Bilirkişi heyetinin raporunda ABC Türkiye'nin yaptığı haksızlıklardan bazıları şöyle sıralandı: ABC Türkiye'nin Türkiye'deki toplam tirajın (süreli yayınlar) yüzde 70'ini denetliyor olması ve sektörde belirleyici rol üstlenme yönündeki çalışmaları da dikkate alındığında, abonelik sistemi ile çalışan gazeteleri dışlama ihtimali olan uygulamalar denetim standartlarının çoğulcu şeffaflık ve objektiflik ilkeleri doğrultusunda belirlenmelidir.

Bilirkişi: ABC Türkiye'nin standartları, abonelik sisteminin aleyhinedir

Danıştay, davayla ilgili bilirkişi olarak Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Nurettin Güz, Yrd. Doç. Dr. Zülfikar Damlapınar ile aynı fakülteden Halkla İlişkiler Bölümü Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cengiz Anık'ı atamıştı. Danıştay, bilirkişilerden ABC Türkiye'nin denetim standartlarının da değerlendirilmesini istedi. 30 Ocak 2009 tarihli bilirkişi raporu, tiraja şu tarifi getirdi: "Tirajın, sürekli yayının bayii, abone, posta, dağıtıcılar ve diğer yollar aracılığı ile ulaştığı insan sayısı olduğu, bu kapsamda süreli yayın organının hedef kitlesine/okuyucusuna ulaşması ilkesinin esas olduğu, belirli bir bedel karşılığı satılan süreli yayınlarda, yayının okuyucuya ulaşıp ulaşmadığının denetimi yanında, ücretinin ödenip ödenmediğinin denetiminin de yapılabileceği, ancak esas olanın, yayın organının okuyucuya ulaşması olduğu, ABC Türkiye Tiraj Denetim Kurulu'nun belirlediği denetim standartlarının tiraj denetimi açısından ağır hükümler içerdiği, tiraj denetimi dışında ilgili yayın organının özel bilgi ve verilerine ulaşılması ve bunların denetlenmesini de kapsadığı, ABC Türkiye Tiraj Denetim Kurulu'nun belirlediği denetim standartlarının, abonelik sistemi ile dağıtımı yapılan süreli yayınlar aleyhine sonuçlar doğurma potansiyeline sahip olduğu, bu konuda getirilen ilkelerin tirajın anlam ve kapsamı açısından uygun ilkeler olmadığı, getirilen standartların bayiler aracılığıyla dağıtım yapılan yayınlar lehine sonuçlar ortaya koyduğu değerlendirmeleri yapılmıştır."

ZAMAN