YARGITAY 13. Hukuk Dairesi
ESAS: 2014/46372
KARAR: 2015/15470

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı 18.07.2014 tarihinde açtığı davasında; 1997 yılında bir adet A grubu devre mülkü G... Belediyesi’nin teminatına güvenerek davalı şirketten satın aldığını, sözleşme tarihinden itibaren 30 ay içerisinde teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, davalıların edimlerini yerine getirmediğini, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak devre mülkün değeri olan 7.500,00 TL nin tahsilini istemiştir.

Davalılardan Belediye, davaya konu devre mülk sözleşmesinin imza yıllarının 1996-1997 olup davanın 2014 yılında açıldığını, yapının ruhsatının 05.10.1997 de iptal edildiğini, 30.01.1997 tarihinde ihalenin feshedildiğini, belediyenin % 20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, ayıplı mallarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu belirterek davanın zamanaşımından olmadığı takdirde esastan reddini savunmuştur.

Mahkemece davanın kabulü ile bir adet devremülk için 7500 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmiş olup hüküm davalı belediye tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre mülk satım sözleşmesine dayanmaktadır. Sözleşmeye dayanan davalarda zamanaşımı süresi BK 125. (TBK 146) maddesi gereğince 10 yıldır. Bu sürenin işlemeye başlayacağı tarih sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği, daha açık bir anlatımla taşınmazın Belediye adına tesciline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihtir. Alıcının/tüketicinin ferağ ümidinin bittiği tarih mahkeme kararının kesinleştiği tarih olup bedelin geri alınması için dava açma hakkı bu tarihten başlar. Bu hukuki esaslar YİBKnın 7.6.1939-31/47 sayılı kararı ile kabul edilmiştir. Mahkemece devre mülklerin yapılacağı taşınmazın tapusunun iptali ve belediye adına tesciline ilişkin mahkeme kararının tapuya 20.07.2004 tarihinde tescil edildiği gerekçesiyle zamanaşımı definin reddine karar verilmiş ise de G... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/312 esas sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşme tarihi tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı Belediye yararına BOZULMASINA.peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


kararara.com