T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/12679

K. 2014/16375

T. 1.12.2014


* DOKTORUN DEVLET HASTANESİNDE HASTA YAKININA HAKARET ETMESİ (Kişilik Haklarının İhlali Nedeniyle Manevi Tazminat Davası/Anayasa'nın Kamu Görevlilerinin Yetkilerini Kullanırken İşledikleri Kusurlardan Doğan Tazminat Davalarının Ancak İdare Aleyhine Açılabileceği Güvencesinden Yararlanma Olanağı Bulunmadığı - Hakaretin Görevle İlişkilendirilemeyeceği/Doktora Husumet Yöneltilebileceği)

* KİŞİLİK HAKLARININ İHLALİ NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ (Devlet Hastanesinde Doktorun Hasta Yakınına Hakareti - Kamu Görevlilerinin Hakaret Etmelerinin Kişisel Kusur Oluşturup Hiç Bir Biçimde Görevle İlişkilendirilemeyeceği/Anayasa Md. 129/5'deki Kuralın Mutlak Olmayıp İdari Yetkilerin Kullanılma Alanıyla "İdari İşlem ve Eylem Niteliğini Yitirmemiş Davranışlarla" Sınırlı Olduğu)

* KAMU GÖREVLİSİNİN HAKARET ETMESİ (Manevi Tazminat Davasında Husumet Yöneltilebileceği/Kişisel Kusur Oluşturup Görevle İlişkilendirilemeyeceği - Anayasa'nın Kamu Görevlilerinin Yetkilerini Kullanırken İşledikleri Kusurlardan Doğan Tazminat Davalarının Ancak İdare Aleyhine Açılabileceği Güvencesinden Yararlanma Olanağı Bulunmadığı/Devlet Hastanesinde Doktorun Hasta Yakınına Hakareti)

* İDARİ YETKİLERİN KULLANILMA ALANI (Devlet Hastanesinde Doktorun Hasta Yakınına Hakaretinin Bu Alanda Olmadığı/Manevi Tazminat Davasında Husumet Yöneltilebileceği - Anayasa Md. 129/5'deki Kuralın Mutlak Olmayıp "İdari İşlem ve Eylem Niteliğini Yitirmemiş Davranışlarla" Sınırlı Olduğu/Doktora Görev Kapsamında Yapmış Olduğu Eyleminden Dolayı İdare Aleyhine Dava Açılması Gerekmediği)

* MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ (Devlet Hastanesinde Doktorun Hasta Yakınına Hakareti "Kişilik Haklarının İhlali" Nedeniyle - Kamu Görevlilerinin Hakaret Etmelerinin Kişisel Kusur Oluşturup Hiç Bir Biçimde Görevle İlişkilendirilemeyeceği/Anayasa Md. 129/5'deki Güvenceden Yararlanma Olanakları Bulunmadığı Husumet Yöneltilebileceği)

2709/m. 129/5

6098/m. 58

ÖZET : Davacı, hamile olan kızını Devlet Hastanesine götürdüğünü, hastanın ambulansla başka bir hastaneye sevki konusunda davalı doktorla tartıştıklarını, bu esnada kendisine açıkça hakaret edildiğini belirterek, kişilik haklarının ihlal edilmesi nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

Mahkemece, davalının görev kapsamında yapmış olduğu eyleminden dolayı ancak İdare aleyhine dava açılabileceği, kendisine husumet yöneltilemeyeceğinden bahisle istemin reddine karar verilmiştir.

Anayasa m. 129/5'te, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının, ancak idare aleyhine açılabileceği benimsenmiştir. Bu kural mutlak olmayıp, idari yetkilerin kullanılma alanıyla, "idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlarla" sınırlıdır. Özellikle, haksız eylemlerde (fiili yol); kamu görevlisinin, Anayasa'nın bu güvencesinden yararlanma olanağı bulunmamaktadır.

Kamu görevlilerinin hakaret etmeleri kişisel kusur oluşturur ve hiç bir biçimde görevle ilişkilendirilemez. Manevi tazminat davasında husumet tevcih edilebilir. Mahkemece, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Davacı M. Y. vekili tarafından, davalı T. K. aleyhine 16/08/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet yokluğu yönünden reddine dair verilen 30/05/2014 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, hamile olan kızını davalının görev yaptığı Devlet Hastanesine götürdüğünü, hastanın ambulansla başka bir hastaneye sevki konusunda davalı doktorla tartıştıklarını, bu esnada davalının kendisine açıkça hakaret ettiğini belirterek, kişilik haklarının ihlal edilmesi nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

Mahkemece, davalının görev kapsamında yapmış olduğu eyleminden dolayı ancak İdare aleyhine dava açılabileceği, kendisine husumet yöneltilemeyeceğinden bahisle istemin reddine karar verilmiştir.

Anayasa m. 129/5'te, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının, ancak idare aleyhine açılabileceği benimsenmiştir. Ne var ki; bu kural mutlak olmayıp, idari yetkilerin kullanılma alanıyla, eş anlatımla, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlarla sınırlıdır. Özellikle, haksız eylemlerde (fiili yol); kamu görevlisinin, Anayasa'nın bu güvencesinden yararlanma olanağı bulunmamaktadır.

Somut olayda, davalının davacıya açıkça hakaret ettiği ileri sürülmüştür. Kamu görevlilerinin hakaret etmeleri kişisel kusur oluşturur ve hiç bir biçimde görevle ilişkilendirilemez. Bu sava dayanan davaların, Anayasa m.129/5 kapsamında değerlendirilmesi de mümkün değildir.

Şu halde, kamu görevlisinin kişisel kusuruna dayalı eldeki davada davalıya husumet tevcih edilebileceği benimsenmelidir. Mahkemece, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 01.12.2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz.


kazanci.com.tr