(ANKA) - İtiraz gerekçesinde, "Küçük kızın hastalığı nedeniyle kullandığı ilaçların derin uykuya neden olduğu, olayları duymadığını ifade ettiği ve bu nedenle verdiği beyanların doğrulunun araştırılması gerektiği" kaydedildi. -Yargıtay'da tartışma konusu olayda Kurul son kararını verdi ve kadının kocasını kasten öldürdüğünü ifade ederek Başsavcılığın itirazını reddetti.

Annesinin babasını bıçakla öldürdüğü olayda tek tanık olan küçük kızın epilepsi hastalığı Yargıtay'ı ikiye böldü. Yerel mahkeme kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 2 kez itiraz etti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da iki itirazı da reddetti.
Yargıtay'da tartışma konusu olan olay şöyle gelişti: Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 38 yıldır evli olan ve aralarında sık sık münakaşalar yaşandığı ifade edilen çiftten kadının kocasını bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle kadına müebbet hapis cezası verdi. Olayın ardında açılan davada, olay sırasında evde uyuduğu kaydedilen ve epilepsi hastası olan çiftin A.E. isimli kızının ifadesine başvuruldu. Mahkeme, Küçük kız ifadesinde evde uyuduğu sırada annesinin odasına girdiğini babasının dışarıda yüz üstü yattığını söylediğini aktardı. Mahkeme, küçük kızın herhangi bir ses de duymadığını ifade etmesinden dolayı olay sırasında çift arasında bir tartışmanın yaşanmasının mümkün olmadığını kaydetti. Mahkeme bu nedenle cezada herhangi bir indirim yapmadı.

Yerel mahkemenin kararı tahrik indirimi yapılması istemiyle temyiz edildi. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesi, evde olay sırasında sadece A.E.'nin bulunduğu ve onun da tartışmaya ilişkin ses duymadığını aktardığını savunarak, sanığın eşini kasten öldürdüğünü ve suçunun sabit olduğunu belirtti ve yerel mahkeme kararını onadı.

-"AKSİ KANITLANMAYAN SANIK SAVUNMALARI KAUL EDİLMELİDİR"-

Daire kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz edildi. Başsavcılık, çift arasında yaşanan kavgaların "agresif ve geçimsiz" olan sanığın çıkardığını, sanığın savunmasında ise kocasının kendisine küfür ettiğini ve kocasının elindeki bezle kendisini boğmaya çalıştığının anlaşıldığını kaydetti. Söz konusu olayı doğrunda görenin olmadığını ifade eden Başsavcılık, evde tek tanık olan küçük kızın da epilepsi hastası olduğu ve kullandığı ilaçların yan etkisi nedeniyle uykusunun ağır olduğu ve tartışmaları duymadığını aktardığı anımsatıldı. Başsavcılık kızın söz konusu beyanın doğruluğunun araştırılıp ona göre karar alınması gerektiğini ifade ederek, "Yerleşik içtihatlar gereğince görgü tanığının bulunmadığı olaylarda sanığın aksi kanıtlanmayan savunmasına itibar olunması gerektiği ve bu nedenle sanık hakkında haksız tahrik indiriminde bulunulması gerektiği" savunuldu.
Başsavcılık itirazını değerlendiren Yargıtay Ceza Genel Kurulu, yeni bir karar verilmesi için dosyayı Yargıtay'ın ilgili dairesine gönderdi. Daire, önceki kararını vererek kadına verilen cezayı onadı ve olayda tahrik indirimi yapılamayacağını savundu.

Bunun üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı karara tekrar itiraz etti. İtiraz gerekçesinde önceki ifadeleri tekrar eden Başsavcılık, Dairenin onama kararının kaldırılması ve yerel mahkeme hükmünün kaldırılmasını istedi. İtirazın ardından dosya tekrar Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun önüne geldi. Kurul, Bşsavcılığın itirazını yine reddederek Daire kararını onadı.