T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2014/533
K. 2016/331
T. 16.3.2016

* EVLAT EDİNİLEN ÇOCUK İLE ÖZ ANNESİ ARASINDA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI
( Sosyal İnceleme Raporunda Çocuğun Gerçek Annesini Bildiği Annesiyle İlişkisinin Koparılmasının Küçük Üzerinde Olumsuz Etki Doğuracağı ve Kişisel İlişki Kurulmasının Gelişimine Katkı Sağlayacağının Bildirildiği/ Küçüğün Öz Annesiyle Kişisel İlişkisinin Onun Yüksek Yararına Aykırı Düşeceğine Dair Ciddi Sebep ve Olgu Bulunmadığı - Davacı Bakımından Evlatlıkla İlgili Kayıtların Gizliliğinden Söz Edilemeyeceği/İsteğin Kabulüyle Davacı İle Davalıların Evlatlığı Küçük Arasında Uygun Sürelerle Kişisel İlişki Tesis Edileceği )

* EVLAT EDİNME ( Evlatlığın Kendi Ailesiyle Arasındaki Soybağı İlişkisi Evlat Edinme İle Ortadan Kalkmayacağı - Ana ve Babasından veya Bunlardan Birinden Ayrılmasına Karar Verilmiş Olan Çocuğun Kendi Yüksek Yararına Aykırı Olmadıkça Ana-Babanın İkisiyle de Düzenli Bir Biçimde Kişisel İlişki Kurma ve Bunu Sürdürmesinin Çocuk İçin Bir Hak Olduğu Kadar Ana ve Baba İçin de Bir Hak Olduğunun Gözetileceği )

* ANA VE BABASINDAN VEYA BUNLARDAN BİRİNDEN AYRILMASINA KARAR VERİLMİŞ ÇOCUĞUN ANA BABASIYLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURMASI ( Evlatlığın Kendi Ailesiyle Arasındaki Soybağı İlişkisi Evlat Edinme İle Ortadan Kalkmayacağı - Ana ve Babasından veya Bunlardan Birinden Ayrılmasına Karar Verilmiş Olan Çocuğun Kendi Yüksek Yararına Aykırı Olmadıkça Ana-Babanın İkisiyle de Düzenli Bir Biçimde Kişisel İlişki Kurma ve Bunu Sürdürmesinin Çocuk İçin Bir Hak Olduğu Kadar Ana ve Baba İçin de Bir Hak Olduğu )

* ÇOCUĞUN HISIMLARINA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINI İSTEME HAKKI TANINMASI ( Olağanüstü Hallerin Varlığı Halinde Çocuğun Menfaatine Uygun Düştüğü Ölçüde Kişisel İlişki Kurulmasını İsteme Hakkının Diğer Kişilere Özellikle Çocuğun Hısımlarına da Tanınabileceği )

4721/m. 17/2, 282/3, 314/5, 325

Çocuk Hakları Sözleşmesi/m. 9/3

Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi/m. 4/1-2

ÖZET : Dava, evlat edinilen çocukla davacı anne arasında kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir.

Davacı, davalılar tarafından birlikte evlat edinilen küçüğün öz annesidir. Evlat edinme; evlatlıkla evlat edinenler arasında soybağı ilişkisi kurar ise de, evlatlığın kendi ailesiyle arasındaki soybağı ilişkisi evlat edinme ile ortadan kalkmaz. Ana ve babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilmiş olan çocuğun, kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça ana-babanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve bunu sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu kadar, çocuklarıyla düzenli şekilde kişisel ilişki elde etmek ve bu ilişkiyi sürdürmek ana ve baba için de bir haktır. Bu tür kişisel ilişki, çocuğun sadece yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya engellenebilir. Küçüğün bir başka aile tarafından evlat edinilmiş olması, gerçek ana ve babanın çocuklarıyla kişisel ilişkisini keser ise de gerçek ailesi ile aralarındaki soybağının bir gereği olarak bu hakkı ilanihaye ortadan kaldırmaz. Koşullarının varlığı halinde ve küçüğün menfaatine uygun düştüğü ölçüde hakim kararıyla bu ilişki yeniden tesis edilebilir.

Olağanüstü hallerin varlığı halinde çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkının diğer kişilere; özellikle çocuğun hısımlarına da tanınabilir. Davacı, davalılarca birlikte evlat edinilen küçüğün öz annesi olduğundan aralarında birinci derecede kan hısımlığı ilişkisi vardır. Sosyal inceleme raporunda; çocuğun gerçek annesini bildiği, annesiyle ilişkisinin koparılmasının küçük üzerinde olumsuz etki doğuracağı, kişisel ilişki kurulmasının gelişimine katkı sağlayacağı bildirilmiştir. Dosyada, küçüğün öz annesiyle kişisel ilişkisinin, onun yüksek yararına aykırı düşeceğine dair ciddi sebep ve olgu bulunmamaktadır. Davacı, çocuğunun davalılarca evlat edinildiğini, küçük de annesini bildiğine göre, davacı bakımından artık evlatlıkla ilgili kayıtların gizliliğinden de söz edilemez. İsteğin kabulüyle davacı ile davalıların evlatlığı küçük arasında uygun sürelerle kişisel ilişki tesisi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki “ evlat edinilen çocukla davacı anne arasında kişisel ilişki kurulması ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; .... Aile Mahkemesince istemin reddinedair verilen 22.12.2011 tarih ve 2010/154 E. - 2011/1707 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay ...Hukuk Dairesinin 25.9.2012 gün ve 2012/2698 E. - 2012/22458 K. sayılı ilamı ile;

(...Davacı, davalılar tarafından birlikte evlat edinilen küçüğün öz annesidir. Evlat edinme; evlatlıkla evlat edinenler arasında soybağı ilişkisi kurar (TMK. m. 282/3) ise de, evlatlığın kendi ailesiyle arasındaki soybağı ilişkisi evlat edinme ile ortadan kalkmaz (TMK. m. 314/5). Ana ve babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilmiş olan çocuğun, kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça ana-babanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve bunu sürdürmesi, çocuk için bir hak (Çocuk Hakları Sözleşmesi m. 9/3) olduğu kadar, çocuklarıyla düzenli şekilde kişisel ilişki elde etmek ve bu ilişkiyi sürdürmek ana ve baba için de bir haktır. Bu tür kişisel ilişki, çocuğun sadece yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya engellenebilir. (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4/1-2) Küçüğün bir başka aile tarafından evlat edinilmiş olması, gerçek ana ve babanın çocuklarıyla kişisel ilişkisini keser ise de gerçek ailesi ile aralarındaki soybağının bir gereği olarak bu hakkı ilanihaye ortadan kaldırmaz.Koşullarının varlığı halinde ve küçüğün menfaatine uygun düştüğü ölçüde hakim kararıyla bu ilişki yeniden tesis edilebilir. Türk Medeni Kanununun 325. maddesinde yer alan düzenleme buna imkan vermektedir. Bu hüküm, olağanüstü hallerin varlığı halinde çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkının diğer kişilere; özellikle çocuğun hısımlarına da tanınabileceğini öngörmektedir. Davacı, davalılarca birlikte evlat edinilen 21.12.2002 doğumlu küçük ...'in öz annesidir. Aralarında birinci derecede "kan hısımlığı" (TMK. m. 17/2) ilişkisi vardır. Mahkemenin talebiyle uzmanlarca düzenlenen sosyal inceleme raporunda; çocuğun gerçek annesini bildiği, annesiyle ilişkisinin koparılmasının küçük üzerinde olumsuz etki doğuracağı, kişisel ilişki kurulmasının gelişimine katkı sağlayacağı bildirilmiştir. Dosyada, küçüğün öz annesiyle kişisel ilişkisinin, onun yüksek yararına aykırı düşeceğine dair ciddi sebep ve olgu bulunmamaktadır. Davacı, çocuğunun davalılarca evlat edinildiğini, küçük de annesini bildiğine göre, davacı bakımından artık evlatlıkla ilgili kayıtların gizliliğinden de söz edilemez. O halde, isteğin kabulüyle davacı ile davalıların evlatlığı küçük ... arasında uygun sürelerle kişisel ilişki tesisi gerekirken; davanın reddi doğru bulunmamıştır....)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istenmesi halinde temyiz peşin harcının yatırana iadesine, 16.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


kazanci.com.tr