Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamlı icra takibine geçilmiştir. Takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı ile borçlunun protokol tanzim ettikleri bu protokol uyarınca da alacaklının takipten feragat ettiği, bu feragattan önce borçlunun, alacaklının takibi sürdürmesini engellemek amacıyla icra mahkemesine başvurduğu anılan mahkemece belirlenen teminat tutarını kesin teminat mektubu ile icra dairesine yatırdığı alacaklının takipten feragat etmesi nedeniyle sözü edilen teminat mektubunun iadesini icra müdürlüğünden istediği icra müdürlüğünce de feragat harcının yatırılması halinde istemin yerine getirilebileceğine karar verildiği borçlu vekilinin bu işlemin iptali için icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir.

Dairemizin yerleşik ve süreklilik arz eden kararlarında (03.06.2003 2003/9787 E. 2003/12871 K. 02.05.2002 T. 8464 E. 9122 K. 30.01.1975 T. 206 E. – 543 K.) açıklandığı üzere Medeni Usul Hukuku’nda olduğu gibi icra hukukunda harç ve giderler sonuçta haksız çıkan tarafa yükletilir. İİK.nun 15/1. maddesi gereğince de “Kanunda aksi yazılı değilse” bütün harç ve masraflar borçluya aittir. Ancak Harçlar Kanununun 11 ve 23. maddeleri hükmüne göre takipten vazgeçilmesi (feragat) nedeniyle somut olayda olduğu gibi harçtan sorumlu olan alacaklıdır. Bu durumda, borçlunun şikayetinin kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

www.kararara.com