T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/12121
K. 2018/2051
T. 1.3.2018

* GENEL SAĞLIK SİGORTA PRİMİ BORCU TAHAKKUK İŞLEMİNİN İPTALİ ( Öncelikle Davacı Adına Tahakkuk Ettirilen Genel Sağlık Sigortası Prim Borcunun 5510 S. K. Geçici 73. Madde Hükmü Kapsamında Yeniden Değerlendirilip Değerlendirilmediğini Kurum'dan Sorulması Kurum Tarafından Verilecek Yazı Cevabına Göre Davanın Konusuz Kalıp Kalmadığını Değerlendirilmesi Taraflar Arasında Uyuşmazlığın Devam Etmesi Halinde Tesis Edilen İdari İşlemin Usulsüz Olduğuna Yönelik İdari Dava Açması İçin Davacıya Önel Verileceği )

* İDARİ İŞLEMİN İPTALİ ( Davacı Adına Tahakkuk Ettirilen Genel Sağlık Sigortası Prim Borcunun 5510 S. K. Geç. Md.73 Hükmü Kapsamında Yeniden Değerlendirilip Değerlendirilmediğini Sorulması Kurum Tarafından Verilecek Yazı Cevabına Göre Davanın Konusuz Kalıp Kalmadığını Değerlendirilerek Uyuşmazlığın Devam Etmesi Halinde Tesis Edilen İdari İşlemin Usulsüz Olduğuna Yönelik İdari Dava Açması İçin Davacıya Önel Verilerek Açılacak Bu Davayı Eldeki Dava İçin Bekletici Mesele Yaparak Karar Verilmesi Gereği )

* GELİR TESTİ UYGULAMASINDAN DOĞAN UYUŞMAZLIK ( Öncelikle Davacı Adına Tahakkuk Ettirilen Genel Sağlık Sigortası Prim Borcunun 5510 S. K. Geçici 73. Madde Hükmü Kapsamında Yeniden Değerlendirilip Değerlendirilmediğini Kurum'dan Sorulması Kurum Tarafından Verilecek Yazı Cevabına Göre Davanın Konusuz Kalıp Kalmadığını Değerlendirilmesi Taraflar Arasında Uyuşmazlığın Devam Etmesi Halinde Tesis Edilen İdari İşlemin Usulsüz Olduğuna Yönelik İdari Dava Açması İçin Davacıya Önel Verileceği )

5510/m.60,61,80,87,101

ÖZET : Dava, davalı Kurum'un davacı adına genel sağlık sigorta primi borcu tahakkuk ettirmesi yönünde gerçekleştirdiği işlemin iptaline ilişkindir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının ihtilaf konusu olan dönem içerisinde 08/02/2013-21/07/2013 tarihleri arası dava dışı işyerince bildirilmiş 4/a sigortalılık hizmet bildiriminin bulunduğu, davacının 01.01.2012-07.02.2013 tarihleri arasında genel sağlık sigortası kapsamında yer aldığı, 16.05.2013 tarihinde kısmî süreli çalışması bulunduğu için 60/g sigortalılık kapsamında yer aldığı, Başakşehir İlçe Sosyal Dayanışma Vakfı Başkanlığı'nca yapılan gelir testi değerlendirme sonuçlarına göre davacıya 18.07.2012 tarihli yazı ile genel sağlık sigortası prim borcu tahakkuk ettirildiği, davacının Kurum işlemine yönelik itiraz ettiği, Kurum'un aynı tarihli yazı ile davacının bu itirazını reddettiği, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, öncelikle davacı adına tahakkuk ettirilen genel sağlık sigortası prim borcunun 5510 S. K. Geçici 73. madde hükmü kapsamında yeniden değerlendirilip değerlendirilmediğini Kurum'dan sormak, Kurum tarafından verilecek yazı cevabına göre davanın konusuz kalıp kalmadığını değerlendirmek, taraflar arasında uyuşmazlığın devam etmesi halinde Sosyal Dayanışma Vakfı Başkanlığı'nca tesis edilen idari işlemin usulsüz ve hatalı olduğuna yönelik idarî dava açması için davacıya önel verilerek açılacak bu davayı eldeki dava için bekletici mesele yapmak ve sonucuna göre Mahkemece bir karar vermekten ibarettir.

DAVA : Davacı, genel sağlık sigorta primi borcu tahakkuk edilmesine dair Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

Dava, davalı Kurum'un davacı adına genel sağlık sigorta primi borcu tahakkuk ettirmesi yönünde gerçekleştirdiği işlemin iptaline ilişkindir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

5510 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin birinci fıkrasının c bendinde; “ Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı sayılmayanlardan; 1) Harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaşlar, … genel sağlık sigortalısı sayılır.” hükmü yer almaktadır.

5510 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin birinci fıkrasının g bendinde; “Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan vatandaşlar, genel sağlık sigortalısı sayılır.” hükmü yer almaktadır.

5510 Sayılı Kanun'un 61. maddesinin f bendinde; “ (g) bendinde sayılanlar; diğer bentlere göre genel sağlık sigortalısı olmadıkları veya diğer bentlere göre genel sağlık sigortasından yararlanma haklarının sona erdiği tarihten itibaren bu bent kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve Kurumca re'sen tescil edilirler.” hükmü yer almaktadır.

5510 Sayılı Kanun'un 87. maddesinin birinci fıkrasının b ve c bentlerinde; “ Bu Kanunun uygulanmasında kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası ve isteğe bağlı sigorta bakımından;...

b-) 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tabi olanlar ile bu kapsamda sayılan kişilerden sosyal güvenlik destek primine tabi olanlar, isteğe bağlı sigortalı olanlar ve 60. maddenin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde sayılan kişilerin kendileri,

c-) 60. maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan kişiler için primi yılı merkezi yönetim bütçesinden karşılanmak üzere ilgili kamu idareleri,… prim ödeme yükümlüsüdür.” hükmü yer almaktadır.

5510 Sayılı Kanun'un 80. maddesinde; “ 60. maddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar için Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilen aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık tutarı; asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen kişiler için 82. maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının üçte biri, asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen kişiler için 82. maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutar, asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilen kişiler için 82. maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katı prime esas asgari kazanç tutarı olarak esas alınır.” hükmü yer almaktadır.

633 Sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 11. maddesininin h bendinde; “ Sosyal yardıma hak kazanılmasında ve genel sağlık sigortalılığının tespitinde esas alınacak gelir tespit testlerine dair usul ve esasları belirlemek, bu testleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarıyla işbirliği yaparak uygulamak.” görevi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Sosyal İşler Genel Müdürlüğü'nün görevleri arasında sayılmıştır.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 2012/7 Sayılı genelgesi ile Kanun'un verdiği bu görev nedeni ile gelir testi nasıl yapılacağını belirtmiştir.

Öte yandan, 6284 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 20 maddesiyle 5510 Sayılı Kanuna eklenen Geçici 73 . maddesiyle “ 60. maddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortası tescili yapılmış olup da gelir testine hiç başvurmayanlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on iki ay içinde gelir testine başvuran kişilerin genel sağlık sigortası primleri yapılan gelir testi sonucuna göre tescil başlangıç tarihinden itibaren tahakkuk ettirilir. 60. maddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındaki sigortalılık statüsünden kaynaklanan prim borçlarına, bu maddenin yürürlük tarihinden önceki döneme dair olarak tahakkuk ettirilen veya ettirilecek gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferî alacaklardan ödenmemiş olanların tamamının tahsilinden vazgeçilir.Bu maddenin yürürlük tarihinden önce 60. maddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında tahakkuk ettirilmiş olup ödenmemiş olan aylık prim borcu aslının ait olduğu aya dair tutarının; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte geçerli olan prime esas kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının %3'üne eşit veya fazla olması hâlinde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte geçerli olan prime esas kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının %3'ü üzerinden, %3'ünden az olması hâlinde ise tahakkuk eden borç tutarı üzerinden prim borcu yeniden hesaplanır. Hesaplanan yeni borcun bu maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından itibaren on iki ay içinde peşin veya taksitle ödenmesi hâlinde, bu tutara bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 60 ıncımaddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındaki sigortalılık statüsünden kaynaklanan prim borcu bulunanlar 67. maddede belirtilen şartları taşımaları hâlinde, bu maddenin yürürlük tarihinden önceki döneme ait prim borçları dikkate alınmaksızın bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on iki aylık sürenin sonuna kadar sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlandırılır.” hükmü düzenlenmiştir.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 1. maddesine göre; mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve dair kurallar, kamu düzenindendir. Anılan Kanun'un 114/1-b maddesi gereğince yargı yolunun caiz olması dava şartı olup 115. maddesine göre mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.

5510 Sayılı Kanun'un 101. maddesine göre; “ Bu Kanun'da aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.”

Dava konusu somut olayda; sigortalıların genel sağlık sigortası primlerinin tahakkuk ve tahsil edilmesi görevi davalı Kuruma aittir. Ne var ki primlerin tahakkuk ve tahsil edilebilmesi için prime esas gelir testinin usulünce yapılıp kesinleşmiş olması gerekecektir. Davalı Kurum'a genel sağlık sigortası prim miktarının belirlenmesinde esas alınacak gelir testi yapma hususunda görev verilmemiş, aksine 633 Sayılı KHK ile genel sağlık sigortalılığının tespitinde esas alınacak gelir testlerine dair usul ve esasları belirlemek ve bu testleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarıyla işbirliği yaparak uygulamak görevi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bırakılmıştır. Dolayısıyla gelir testi uygulamasından kaynaklanan davalarda, 5510 Sayılı Kanun'un uygulanmasını gerektirir herhangi bir yasal düzenleme olmadığından gelir testinin iptali için açılan davaların çözüm yerinin idari yargı olduğu açıktır. Ancak uyuşmazlığın gelir testinin kesinleşmesinin ardından tahakkuk edecek prim tutarı ve tahsile dair olması durumunda 5510 Sayılı Kanun kapsamında yargılama ve değerlendirme yapılacağından iş mahkemesi görevli olacaktır.

Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının ihtilaf konusu olan dönem içerisinde 08/02/2013-21/07/2013 tarihleri arası dava dışı işyerince bildirilmiş 4/a sigortalılık hizmet bildiriminin bulunduğu, davacının 01.01.2012-07.02.2013 tarihleri arasında genel sağlık sigortası kapsamında yer aldığı, 16.05.2013 tarihinde kısmî süreli çalışması bulunduğu için 60/g sigortalılık kapsamında yer aldığı, Başakşehir İlçe Sosyal Dayanışma Vakfı Başkanlığı'nca yapılan gelir testi değerlendirme sonuçlarına göre davacıya 18.07.2012 tarihli yazı ile genel sağlık sigortası prim borcu tahakkuk ettirildiği, davacının Kurum işlemine yönelik 06.09.2013 tarihinde itiraz ettiği, Kurum'un aynı tarihli yazı ile davacının bu itirazını reddettiği, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır.

Yapılacak iş, öncelikle davacı adına tahakkuk ettirilen genel sağlık sigortası prim borcunun 5510 Sayılı Kanun Geçici 73. madde hükmü kapsamında yeniden değerlendirilip değerlendirilmediğini Kurum'dan sormak, Kurum tarafından verilecek yazı cevabına göre davanın konusuz kalıp kalmadığını değerlendirmek, taraflar arasında uyuşmazlığın devam etmesi halinde Sosyal Dayanışma Vakfı Başkanlığı'nca tesis edilen idari işlemin usulsüz ve hatalı olduğuna yönelik idarî dava açması için davacıya önel verilerek açılacak bu davayı eldeki dava için bekletici mesele yapmak ve sonucuna göre Mahkemece bir karar vermekten ibarettir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın hatalı değerlendirme neticesi yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, 01.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

kazanci.com.tr