>HARİCEN TAHSİL ÖDENEN PARANIN İADESİ.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 10.02.2014 tarih, 2014/955­3188 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi G.K. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, Manavgat SHM'nin 2011/962 E., 2012/70 K. sayılı kararı ile 19 HD nin 2012/11903 E., 2012/18995 K. sayılı onama ilamına dayanarak alacaklıya haricen ödediği 6.634,50 TL'nin İİK'nun 40. ve 361. maddeleri uyarınca faizi ile birlikte iadesine yönelik talebinin reddine dair icra müdürlüğü kararlarının kaldırılmasını istemiş, mahkemece; şikayetin kabulüne karar verilmiştir.

Alacaklı tarafından tahsil edilen paranın iadesi ancak İİK'nun 40. ve 361. maddelerine göre mümkündür. Dosyanın incelenmesinde; M... SHM'nin 24.06.2009 tarih ve 2009/24 E., 2009/605 K. sayılı kararı ile borçlunun icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına karar verildiği, 15.07.2009 tarihinde alacaklının, dosya borcunun haricen tahsil edildiğini belirterek takipten vazgeçtiği, 19. HD'nin 16.06.2010 tarih 2009/2010/7605 K. sayılı ilamı ile anılan kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak “dava konusuz
kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verildiği görülmektedir.

Borçlunun, alacaklıya ödenenen 6.634,40 TL'nin tahsili istemi ile açtığı dava Manavgat SHM'nin 31.01.2012 tarih ve 2011/962 E., 2012/70 K. sayılı kararı ile "dava, İİK'nun 72. maddesi uyarınca istirdat davası niteliğinde olmadığından, İİK'nun 40. ve 361. maddeleri kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği, bu durumda davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı" gerekçeleri ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 13.12.2012 tarih ve 2012/ 11903 E., 2012/ 18995 K. sayılı kararı ile onandığı anlaşılmaktadır.

HGK'nun 08.10.1997, 1997/12­517 Esas ve 1997/776 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. Sınırlı yetkili icra mahkemesi, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip değildir.

Mahkemece; hükme esas alınan Manavgat SHM'nin 2011/962 E., 2012/ 70 K. sayılı kararının hüküm kısmında “Davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın hukuki yarar şartı yokluğu nedeni ile reddine” karar verilmiş olup, borçlu tarafça alacaklıya haricen ödenen dosya borcunun iadesine yönelik hüküm kurulmuş değildir.

Bu durumda icranın iadesine imkan verecek nitelikte kesinleşmiş bir mahkeme ilamı bulunmadığı gibi, haricen alacaklıya ödenen para icra müdürlüğünce tahsil edilmediğinden ve borçludan yanlışlıkla fazla para tahsili de söz konusu olmadığından olayda İİK'nun 40. Ve 361. maddelerinin uygulanma yeri bulunmamaktadır. 

O halde; mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü isabetsiz olup mahkeme kararının bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü yoluna gidilmiştir.


SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10.02.2014 tarih 2014/ 955 E., 2014/ 3188 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına, M. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 28.06.2013 tarih 2013/ 109 E., 2013/ 221 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 11/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.