Türkiye genelinde 1993–2000 yıllarında 198 silahlı saldırı,156 cinayet ve 80 yaralama olaylarını gerçekleştirdiği gerekçesiyle 31 sanığın yargılandığı Hizbullah ana davasının gerekçeli kararı tamamlandı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan 1203 sayfalık karar, Hizbullah İlim grubunun tarihçesi niteliğinde. Kararda, Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla birlikte özellikle Doğu ve Güneydoğu'da medreselerin kapatılması, geleneksel İslam anlayışının toplumda etkisinin yitirmesiyle 1960'larda Mısır, Pakistan ve İran'da başlayan radikal İslam faaliyetlerinden Türkiye'deki bazı İslami hareketlerin de etkilendiğini vurgulandı.

İran'da şah rejiminin yıkılıp yerine Humeyni iktidarının kurulmasıyla Türkiye'deki bazı radikal hareketlerde de 'silahlı propaganda' yoluyla iktidarı ele geçirme güdüsünü başladığının altının çizildiği gerekçeli kararda, "Güneydoğu'da PKK'nın silahlı propagandayı çok etkili bir yöntem olarak kullanması ve buna bağlı olarak oluşturduğu etki alanı bölgede var olan radikal İslami hareketlerin silahlı eylemlere kalkışmasında etkisi de ayrıca tartışılmalıdır. 1980 yılından sonra Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde radikal İslami hareketler yoğun bir şekilde propaganda faaliyetlerini yürütmüşlerdir. Hizbullah, Hüseyin Velioğlu. İsa Altsoy, Edip Gümüş, İhsan Yeşilırmak, Fidan Güngör ile faaliyet yürütmüştür." denildi.

PKK-HİZBULLAH ÇATIŞMASI

Kararda, 1990-1995 yıllarında bölgede terör örgütleri PKK ile Hizbullah mensupları arasında yoğun çatışmalar yaşandığı, bu çatışmalarda, aralarında gazeteci, öğretmen, doktor, parti yöneticisi, milletvekili, sendikacı, cami imamı ve esnafın da bulunduğu yüzlerce kişinin öldürüldüğü veya kaçırıldığı için akıbetinin tespit edilemediği kaydedildi.

Terör örgütü Hizbullah'ın eylemlerinin profesyonelce gerçekleştirildiğinin belirtildiği kararda, "Şahıslara yönelik bireysel silahlı saldırılarda son derece ustaca çalışan tetikçiler kullanıldığı ve hedef şahsın ensesine ateş etme şeklinde gerçekleştiği görülmektedir." ifadeleri de kullanıldı.

Kararda Hizbullah'ın bir 'istihbarî örgüt' şeklinde faaliyet yürüttüğü, üyelerin gördükleri her şeyi rapor ederek üstlerine bildirdiği vurgulandı. Örgüt elemanlarının evlenmesine kadar her türlü iznin ve kararın lider Velioğlu'ndan verildiği belirtildiği kararda, "Haberleşmeyi üst düzey örgüt mensupları yapar, telefonda konuşulacak konular önceden şifrelenmiştir, şifreli konuşulur, örgütle ilgili bir kelime kullanılmaz. Kapalı olarak yazılan notlar da bir haberleşme aracıdır." bilgilerine yer verildi.

Gerekçeli kararda Hizbullah'ın örgüt şemasının yer aldı. Bütün birimlerin (şura, lojistik, üst bilgi işlem, siyasi koordinatör, askeri koordinatör) lider Velioğlu'na bağlı. Şura'nın 'merkez komite' konumunda olduğu ve örgütle ilgili bütün kararları alan tek merci olduğu belirtildi. Askeri koordinatör biriminin işlediği cinayetlere Zehra Vakfı Bakanı İzzettin Yıldırım, Hizbullah Menzil kanadı lideri Fidan Güngör ve yazar Konca Kuriş' örnek gösterildi.

GELİRLER VE FAALİYETLER

Örgütün gelirlerinin yardımlar, zorla toplanan fitre-zekât, maaşlı üyelerinin gelirlerinin yüzde 10'u ve kaçırılan veya öldürülen kişilerin mal varlıkları olduğunu aktarıldı. Örgüt mensuplarının detaylı bir şekilde fişlendiği de belirtilerek, üyelerin özellikle cami ve okullarda siyasi faaliyet yürüttüğüne yer verildi. Hizbullah'ın 'hücre tipi' örgütlenmeyle en küçük birime kadar örgütlendiği anlatıldı.

Hizbullah'ın silahlı saldırı, kundaklama, satırla vurma, zincir ve kezzap kullanma, adam kaçırma, darp/dövme, tehdit, propaganda amaçlı eylemler, sorgulama, yol kesip silahla tarama ve intihar eylemi gibi eylem türlerini uygulandığı kaydedildi.

KARAR

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasında, sanıklardan Edip Gümüş, Cemal Tutar, Fuat Balcı, Abdulkerim Kaya, Mehmet Varol, Mustafa İpek, Mahmut Demir, Kemal Gülşen, Sinan Yakut, Şeyhmus Kinay, Yusuf Beğiç, Mehmet Veysi Özel, Rifat Demir, Mehmet Beşir Acar, Mehmet Tahir Ak ve Mehmet Garip Özer, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin mevcut anayasal düzenini silah zoruyla yıkarak, yerine şer`i esaslara dayalı İslam devleti kurmayı amaçlamak`` suçundan müebbet hapis cezasına çarptırmıştı. Sanıklardan Mehmet Feysel Bozkuş ve Yunus Avcı`ya 14, Fahrettin Özdemir, Mehmet Ezme, İsmail Kınay ve Abdulvahap Ekinci`ye 10, Mehmet Sudan`a 12, Mehmet Nuri Karabulut ile Gazi Kavan`a 6 yıl 3 ay ve Abdulkuddus Yersiz`e 1 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Sanıklar Avcı, Ezme, Kınay ve Ekinci`nin tutuklu kaldıkları süreyi göz önünde bulundurarak tahliyelerini kararlaştırmıştı.
Mahkeme, hakkında yakalama emri bulunan sanıklardan Ejder Arpa ve Cihan Yıldız`ın dava dosyasının ayrılmasına, Fahrettin Duman ve Fehmi Gürsol`un da beraatlerine karar vermişti. Yargılamanın devam ettiği 2004 yılında ölen sanık Turan Arı`nın da davasının düşürülmesi kararlaştırılmıştı. Sanıkların 1990-1999 yılları arasında 165 kişinin öldürüldüğü ve 84 kişinin de yaralandığı toplam 198 silahlı eylem gerçekleştirdikleri iddia edilmişti.

(CİHAN)