T.C.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 
Esas No:2013/25499
Karar No:2013/34461 

Borçlu vekili tarafından, müvekkili şirketin hak edişlerinin haczinin mümkün olmadığı iddiasıyla haczin kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, borçluya ödeme emrinin tebliğ tarihi esas alınarak, istemin süreden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Başvuru bu hali ile haciz işlemine yönelik şikayet olup, İİK'nın 16. maddesine dayalıdır. Bu maddenin 1. fıkrasına göre ise şikayetin, haciz işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süresinde yapılması gerekir.

Somut olayda, icra takip dosyasında borçluya hacze ilişkin yapılmış bir tebligatın olmadığı görülmektedir. Bu nedenle şikayet süresi borçlunun öğrenme tarihinden itibaren başlar. Öğrenme tarihi ise kural olarak borçlunun öğrendiğini bildirdiği tarih olup, bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Alacaklı tarafından borçlunun haciz işlemini borçlunun öğrenme tarihi olarak bildirdiği tarihten daha evvel öğrendiği yazılı belge ile ispat edilemediğine ve icra takip dosyasında da borçlu tarafından haczin daha önce öğrenildiği yönünde yapılmış bir işlem olmadığına göre ve yine borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesi de haczi öğrendiği anlamına gelmeyeceğinden, borçlunun haciz işlemini kendisinin bildirdiği 25.01.2013 tarihinde öğrendiğinin kabulü zorunludur.

Bu durumda borçlunun haciz işlemini öğrendiği tarihe göre 31.01.2013 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ

Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nın 366 ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



hukukmedeniyeti.org