Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı ve davalı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vek. Av. M. C.. H..ile davalı vek. Av. N.. Ş.. U..'un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-
Davacılar vekili, müvekkili şirket ile davalı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak taşınmaz ipoteği verildiğini, taşınmazların daha sonra müvekkili F.. M..'e devredildiğini, kredi borcunun ödenmesine rağmen davalının ipoteği fekketmediğini belirterek 2 adet taşınmazda bulunan ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; dava tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazların davacı F.. M.. adına kayıtlı olmadığı, bu davacının davalı bankaya şahsi bir borcunun da bulunmadığı, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteğin sadece kredi borcuna karşılık değil davacı şirketin doğmuş ve doğacak tüm borçlarını ve bankanın tüm zararlarını teminen verildiği, davacı şirket hakkında davalı banka adına sahte teminat mektubu düzenlemek suçundan başlatılan soruşturmanın halen devam ettiği, davalı bankanın doğmamış olmakla birlikte doğması kesin veya olası bulunan alacağı bulunduğu gerekçesiyle davacı şirket hakkındaki davanın esastan reddine, diğer davacının açtığı davanın husumetten reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir

Dava konusu olup ipoteğin fekki istenen taşınmazların davadan sonra dava dışı M..C.. ile H.. E..'ye ipotek yükümlü olarak devredilmiş olduğu dosya içeriğiyle sabittir.

HMK.nun 125. maddesinin 2. fıkrası “Davanın açılmasından sonra dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder.” hükmünü içermektedir. Mahkemece anılan yasa hükmü gözetilerek ipoteğin fekki istenen taşınmazın yeni maliklerine dava ihbar edilerek davadan haberdar olunmalarının sağlanması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan yanlar lehine takdir edilen 990,00'ar TL. duruşma vekalet ücretinin yek diğerinden alınarak tek diğerine verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 26.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

www.hukukmedeniyeti.org