YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/28560
K. 2014/37111
T. 25.12.2014


• İŞÇİ VE İŞVEREN TARAFINDAN AÇILAN ALACAK DAVALARINDA TANIK BEYANLARI ( Olayların Aydınlatılmasında Önemli Bir Delil Olduğu - Tanığın Serbest İradesiyle Bildiklerini Anlatması ve Bunun Sağlanması İçin Sözünün Kesilmemesi Gerektiği )

• TANIĞIN DİNLENME USULÜ ( Tanıkların Ayrı Ayrı Dinleneceği Tanıklardan Biri Dinlenirken Dinlenmeyen Tanığın Salonda Bulunamayacağı - Tanığın Bildiklerini Sözlü Olarak Anlatacağı Yazılı Not Kullanamayacağı Tanığın Sözü Kesilmeden Dinlenmesi Gereği )

• TANIĞIN USULÜNE UYGUN DİNLENMEMESİ ( Tanığa Kısa Kısa ve Peş Peşe Sorulan Sorulara Sadece Evet veya Hayır Şeklinde Cevaplar Verilmesi Sağlanarak Yapılan Tanık Dinlenmesinin Usulüne Uygun Olmadığı - Tanığa Esnek Cevaplar Verebilme İmkanı Tanınması Gereği )
6100/m. 261

ÖZET : İşçi ve işverenin hak ve alacakları konusunda açtıkları davalarda tanık beyanları olayları aydınlatmasında önemli bir delildir. Tanıklık edilecek konuda tanığın serbest iradesi ile bildiklerini anlatması ve bunun sağlanması için de sözünün kesilmemesi gerekir. Tanık bildiklerini bir bütünlük içinde anlatırken yapacağı açıklamalar, kuracağı cümleler, kullanacağı ifadeler ve kavramların gerçeğin ortaya çıkarılmasına katkı sağlayacağı açıktır.

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili satış temsilcisi olan davacının iş sözleşmesini kendisinin haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ile ücret alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı vekili, davacının haklı nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğini, diğer haklarının ödendiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun 261. maddesinde tanığın dinlenme usulü açıklanmıştır. Bu madde; " ( 1 ) Tanıklar, hâkim tarafından ayrı ayrı dinlenir ve biri dinlenirken henüz dinlenmemiş olanlar salonda bulunamazlar. Tanıklar gerektiğinde yüzleştirilirler.

( 2 ) Tanık, bildiğini sözlü olarak açıklar ve sözü kesilmeden dinlenir. Dinlenilme sırasında, tanık, yazılı notlar kullanamaz. Şu kadar ki, tanık tarihleri ve rakamları tespit etmek veya bazı hususları açıklamak ya da hatırlayabilmek için yazılarına bakmak zorunda olduğunu hâkime söylerse, hâkim derhâl yazılarına bakmasına veya belirleyeceği duruşmada yeniden dinlenmesine karar verebilir.

( 3 ) Hâkim, tanık sözünü bitirdikten sonra, ifade ettiği hususların açıklanması veya tamamlanması amacıyla başka sorular da sorabilir.

( 4 ) Toplu mahkemede başkan, hâkimlerden her birinin tanığa doğrudan doğruya soru sormasına izin verir.

( 5 ) Tanığın sözleri tutanağa yazılarak önünde okunur ve tutanağın altı kendisine imza ettirilir." şeklinde düzenlenmiştir.

İşçi ve işverenin hak ve alacakları konusunda açtıkları davalarda tanık beyanları olayları aydınlatmasında önemli bir delildir. Tanıklık edilecek konuda tanığın serbest iradesi ile bildiklerini anlatması ve bunun sağlanması için de sözünün kesilmemesi gerekir. Tanık bildiklerini bir bütünlük içinde anlatırken yapacağı açıklamalar, kuracağı cümleler, kullanacağı ifadeler ve kavramların gerçeğin ortaya çıkarılmasına katkı sağlayacağı açıktır. Anılan Kanun maddesinin 2. fıkrasında tanığın sözünün kesilmemesi gerektiği, 3. fıkrasında ise hakimin ancak tanığın sözünü bitirdikten sonra açıklanması ve tamamlanması gereken konularda tanığa sorular sorabileceği belirtilmiştir. Somut olayda tanığın sözü kesilmeden dinlenmesi gerektiği kuralına uyulmamıştır. Usule uygun dinlenmeyen bu tanıkların, kısa kısa ve peş peşe sorulan sorulara sadece "var", "yok", "evet", "hayır" şeklince cevaplar verdiği bu sorulara açıklama şeklinde ve esnek cevaplar verebilme ortamı sağlanmamıştır. Kaldı ki olayda fazla çalışma ve hafta tatili gibi dava konusu edilmeyen alacaklar konusunda da tanıklara matbu sorular sorulmuştur. Açıklanan tüm bu nedenlerle mahkemece iddia ve savunma konuları hatırlatıldıktan sonra bu şekilde dinlenen tanıkların yeniden usule uygun şekilde beyanlarına başvurulduktan sonra tüm dosya kapsamına uygun kararın verilmesi gerekir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


kazanci.com.tr