T.C.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 
Esas No:2015/7771
Karar No:2015/16943 
 
DAVA VE KARAR: Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçundan sanık R.'ün, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'un 13/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, adli emanetin 2009/1389 sırasında kayıtlı silahın ve eklerinin 5237 sayılı Kanun'un 54. maddesi gereğince müsaderesine dair Konya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.09.2009 tarihli ve 2009/638-838 sayılı kararına yönelik itirazın müsadere yönünden kabulü ile "müsaderesine" kısmının hükümden çıkarılarak "denetim süresi içinde adli emanette muhafazasına" şeklinde değiştirilmesine ilişkin mercii (KONYA) 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.12.2009 tarihli ve 2009/777 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
 
Mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği hallerde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarih ve 2013/15 sayılı kararı ile Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 08.05.2013 tarihli ve 2013/7185 esas, 2013/18774 karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere, itiraz üzerine mercii, hem maddi olay hem de hukuki yönden inceleme yapabilecek ise de, hükmün bir bütün olduğu, hükümde esasa ilişkin hukuka aykırılığın tespiti halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılarak, dosyanın yeniden değerlendirilmek üzere mahkemesine gönderilmesi gerektiği gibi somut olayda suça konu silahın ve eklerinin, bulundurulması ve taşınmasının bizatihi suç oluşturduğu cihetle müsaderesine karar verilmesi gerektiğinden itirazın bu yönden de reddine karar verilmesinin gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde müsadere yönünden hükümde değişiklik yapılarak karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26.03.2015 gün ve 21341 sayılı Kanun Yararına Bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.04.2015 gün ve KYB/2015-110192 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
 
Gereği görüşülüp düşünüldü.
 
Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması, esas itibariyle bünyesinde iki karar barındıran bir kurumdur. İlk karar teknik anlamda hüküm sayılan, ancak açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle hukuken varlık kazanamayan bu nedenle hüküm ifade etmeyen, şartlara uyulması halinde düşme hükmüne dönüşecek, şartlara uyulmaması halinde ise varlık kazanacak olan mahkumiyet hükmü, ikinci karar ise, bu ön hükmün üzerine inşa edilen ve önceki hükmün varlık kazanmasını engelleyen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıdır. Bu ikinci kararın en temel ve belirgin özelliği, varlığı devam ettiği sürece, ön hükmün hukuken sonuç doğurma özelliği kazanamamasıdır.
 
Müsadere kararı güvenlik tedbiri olmakla birlikte hükmün bir parçası niteliğinde olup, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile birlikte verilen müsadere kararı da bu hükme bağlı olduğundan askıda bir karardır ve hüküm açıklanıncaya kadar hukuki sonuç doğurma yeteneği bulunmamaktadır.
 
İncelemeye konu olayda mahkemece, sanık hakkında suçu sabit görülerek 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi karşısında, suça konu silahın müsaderesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve suç eşyasının denetim süresince adli emanette muhafaza edilmesi gerektiğine yönelik bir düzenleme olmadığı gözetilmeden, itiraz mercii tarafından suç eşyasının adli emanette muhafazasına karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
 
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığı'nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.12.2009 gün, 2009/777 değişik iş nolu kararının CMK.nın 309. maddesi uyarınca bozulmasına, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 11.05.2015 gününde oybirliği ile, karar verildi.


hukukmedeniyeti.org