T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/36199
K. 2017/259
T. 17.1.2017


• İZİN VE ÜCRET ALACAKLARININ TAHSİLİ İÇİN BAŞLATILAN TAKİBE İTİRAZ (Takibe Konu Alacakların Hesabı Kayda Dayalı Yapılmış Olup İzin Alacağı da Taraflar Arasındaki Bireysel İş Sözleşmesi İle Kararlaştırıldığından Takip Konusu Alacakların Belirlenebilir Nitelikte Olduğu/Mahkemece İcra İnkâr Tazminatına Hükmedilmesi Gerektiği)

• İZİN VE ÜCRET ALACAĞI BAKIMINDAN İCRA İNKAR TAZMİNATI (Alacağın Likit Olması Şartıyla İtirazın İptali Davası Sonunda Borçlunun İtirazının Kısmen Kabulü Halinde Dahi Kabul Edilen Kısım Bakımından İcra İnkâr Tazminatına Hükmedilmesi Gerektiği/Takibe Konu Alacakların Hesabı Kayda Dayalı Yapılmış Olup İzin Alacağı da Taraflar Arasındaki Bireysel İş Sözleşmesi İle Kararlaştırıldığından Takip Konusu Alacakların Belirlenebilir Nitelikte Olduğundan İcra İnkâr Tazminatına Hükmedileceği)

• BELİRLENEBİLİR NİTELİKTE İŞÇİLİK ALACAKLARINDA İCRA İNKAR TAZMİNATI (Takibe Konu Alacakların Hesabı Kayda Dayalı Yapılmış Olup İzin Alacağı da Taraflar Arasındaki Bireysel İş Sözleşmesi İle Kararlaştırıldığından Takip Konusu Alacakların Belirlenebilir Nitelikte Olduğu/Mahkemece İcra İnkâr Tazminatına Hükmedilmesi Gerektiği)
4857/m.8,28
2004/m.67


ÖZET : Davacı, izin ve ücret alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalı işverence haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptali ve %20 oranında icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. Somut uyuşmazlıkta; davacı ücret alacakları ile iş sözleşmesinde kararlaştırılan izin alacağının tahsili için takip başlatmış ve davalı da bu takibe karşı borcunun bulunmadığından bahisle genel bir itirazda bulunmuştur. Takibe konu alacakların hesabı kayda dayalı yapılmış olup, izin alacağı da taraflar arasındaki bireysel iş sözleşmesi ile kararlaştırılmıştır. Dolayısıyla takip konusu alacaklar belirlenebilir niteliktedir. Mahkemece icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekir.

DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, izin ve ücret alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalı işverence haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptali ve %20 oranında icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.

Davalı, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne, icra inkâr tazminatı talebinin ise reddine karar vermiştir.

Kararı davacı temyiz etmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında icra inkâr tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Yasada gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 Yasanın 8 inci ve 28 inci maddelerinin, işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkâr tazminatına hükmedilemez (Yargıtay HGK. 4.3.2009 gün 2009/ 9-57 E, 2009/ 110 K).

Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür (Yargıtay 9.HD. 4.4.2008 gün 2007/14360 E, 2008/7511 K.).

Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir.

Somut uyuşmazlıkta; davacı ücret alacakları ile iş sözleşmesinde kararlaştırılan izin alacağının tahsili için takip başlatmış ve davalı da bu takibe karşı borcunun bulunmadığından bahisle genel bir itirazda bulunmuştur. Takibe konu alacakların hesabı kayda dayalı yapılmış olup, izin alacağı da taraflar arasındaki bireysel iş sözleşmesi ile kararlaştırılmıştır. Dolayısıyla takip konusu alacaklar belirlenebilir niteliktedir.

Bu durumda, Mahkemece icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


kazancı.com.tr