Yargıtay, izinsiz dinleme ve kayıtların saklanmasını kişilik haklarına saldırı olarak gördü ve eylemi gerçekleştirenin mağdura tazminat ödemesi gerektiğine karar verdi. Yargıtay, izinsiz dinleme kayıtlarının kanıt olarak kullanılamayacağını bilmesine rağmen çözüm yaptırıp emanete aldıran avukat, ceza soruşturmasına neden olacak bir konuda tespit yapması yasak olduğu halde çözümü yapan noter başkatibi ile denetim görevini yapmayan noteri de sorumlu tuttu.

Danıştay'ın soruşturmalarda dinleme yapılmasını, soruşturma dışında kalan kişilere ait bilgilerin saklanmasını ve gizli ajan kullanılmasını öngören Adalet Bakanlığı yönetmeliğini iptal etmesinin ardından dinlemelere yönelik örnek bir karar da Yargıtay'dan geldi. Yargıtay izinsiz dinleme kayıtlarının noter aracılığı ile saklanmasını kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirdi ve olayın mağduruna tazminat ödenmesine hükmetti.

Yargıtay'ın gündemine yansıyan olay İzmir'de bir avukatlık sözleşmesi sırasında yaşandı. Dava dışı olarak A.'nın hile ile avukatlık ücreti sözleşmesini imzalattığını kanıtlamak için isteği dışında gizlice sesini kaydetti. Daha sonra davacının ses kaydı bulunan CD'yi davalının avukatı B.'ye verdi. Avukat B. de CD'nin Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca hukuka uygun elde edilmiş delil niteliği taşamadığını bilmesine rağmen İzmir'de bir notere giderek kayıt altına aldırdı. Böylece hukuksuz delil davasına noter de dâhil oldu.

-CD ÇÖZÜMLERİ NOTER DIŞINDA YAPILDI-

Noterin Başkatibi E. noter dışında CD'nin çözümünü yaptı. Noterin katibi H. ise CD'nin çözümünde yer alan bilgileri tutanaklara geçti ve emanet tutanağına ekledi. Noter Başkatibi E. ise tutanaklar ve CD'yi saklanmak üzere emanete aldı. Böylece Avukat B.'nin talebi üzerine CD'de yer alan bilgiler daha sonra kullanılmak üzere kayıt altına alınmış oldu. Bu durumdan haberdar olan davacı ise uğradığı manevi zararın ödenmesi için tazminat dava açtı.
Davaya bakan İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi tazminat istemini reddetti. Karara itiraz edilence dosya Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin gündemine geldi. Temyiz talebini kabul eden Yargıtay, öncelikle davalı noterin, ceza soruşturması ve kovuşturmasına neden olabilecek bir konuda noterlerin tespit yapmaması gerektiğini bilmesine rağmen bu konuya aykırı davrandığına dikkat çekti.

-KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI YAPILMIŞTIR-

Yargıtay, dosyadaki kanıtlardan ses kaydının yasaya aykırı olarak gizlice elde edildiğinin anlaşıldığına dikkat çekti. Kararda, "Gizli yollardan ses kaydedilmesi davacının gizli kalması gereken ve açıklanmasında kamu yararı bulunmayan özel yaşamı ile ilgili sınırların dışarıya yansıtılması davacının kişilik haklarına saldırı oluşturur" denildi. Yargıtay, gizlice kaydedilmiş CD'nin kanıt olarak kullanılamayacağını bilmesine rağmen emanete aldıran Avukat B.'nin eyleminin, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirtti.
Daire, çözümleri emanete alan noterin genelgeye uygun işlem yapmayan katibi ve başkatibi üzerinde gerekli denetim ve gözetimi yapması gerektiğini kaydederek, yapılan işlemden dolayı noteri de kusurlu buldu.

-DİNLEYEN VE İZLEYEN TAZMİNAT ÖDEYECEK-

Yargıtay kararda, "Günümüzde ulaşılan teknolojik gelişmeler nedeniyle yasa dışı yollarla kişilerin her türlü özel konuşmalarının dinlenmesi en özel görüntülerin izlenmesi ve kaydedilmesi olanağı vardır" denildi. Anayasa'da, Türk Ceza Kanunu'nda ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde özel hayatın gizliğine yönelik hükümler bulunduğuna dikkat çekilen kararda, şöyle denildi.
"Kişinin özel yaşamının gizliliğine dokunulamaz, kişinin sıfatı ve konumu ne olursa olsun rızası dışında kamuya açıklanamaz. Bunlar kişinin gizli alanını oluşturur. Bir kişinin hukuka aykırı bile olsa konuşmalarının ve görüntüsünün gizlice kayda alınması onun kişilik haklarına ve özel yaşamına saldırı niteliği taşır. Bu ses ve görüntü kayıtlarının herhangi bir yolla kamuoyuna yansıtılması açıklanması da kişilik haklarına yapılmış başka bir saldırı niteliğindedir." Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, eylemi gerçekleştirenin mağdura tazminat ödemesi gerektiğine karar verdi.



ANKA