T.C.
DANIŞTAY
15. DAİRE
E. 2013/10840
K. 2015/2723
T. 7.5.2015

• GÜMRÜK KAÇAĞI OLDUĞU GEREKÇESİYLE ARACA EL KONULMASI SONUCU UĞRANILAN ZARARIN TAZMİNİ ( Trafik Tescil Bürolarının Araç Bilgilerinin Doğruluğunu Kontro Etmesi Şüpheli Bir Durum Olduğunda İşlem Yapmaması Gereği - Noterde Yapılan Satış Senediyle Devir İşlemi Yapılırken Aracın Gümrük Kaçağı Olup Olamayacağını Davacının Bilemeyeceği Bu Nedenle Gümrük Kaçağı Olan Araca El Konulmasında İdarenin Kusuru Bulunduğu )

• TRAFİK İŞLEMLERİ NEDENİYLE İDARENİN KUSURU ( Araç Bilgilerinin Araştırılmasının İdarenin Denetim Görevinin Gereği Olduğu - Noterde Yapılan Satış Senediyle Araç Devri Yapılırken Aracın Gümrük Kaçağı Olup Olmadığının Alıcı Tarafından Belirlenemeyeceği Noterdeki Araç Devir İşleminden Sonra Tescil İçin Gidilen Trafik Tescil Bürolarının Araç Bilgilerinin Doğruluğunu Kontrol Etmesi Gereği )

Karayolları Trafik Yönetmeliği/m. 37
ÖZET : Trafik tescil bürolarınca aracın devir tescil işlemleri yapılırken müracaat sırasında noterlerce verilmiş satış veya devir senedinin ibraz edileceği, tescil birimince satış senedinin tescil işlemine esas teşkil edeceği açıktır.Motorlu araçların trafiğe tescilinden amaçlanan, bu araçlar üzerinde tasarruf güvenliğinin sağlanmasıdır. İdarenin bu hizmeti yerine getirirken, kayıtların düzenli tutulması, taşıtların model, motor ve şasi numaralarıyla tescili istenen aracın karşılaştırılması ve bunun yanında sunulan belgelerin doğruluğunun araştırılması önem taşımaktadır.Bu itibarla; noterde yapılan satış senediyle araç devri yapılırken aracın gümrük kaçağı olup olmadığının davacı tarafından belirlenemeyeceği, noterdeki araç devir sözleşmesinden sonra tescil için gidilen trafik tescil bürolarının araç bilgilerinin doğruluğunu kontrol etmesi, şüpheli bir durum oluştuğunda bu işlemi gerçekleştirmemesi gerekmektedir. Kaldı ki, araç bilgilerinin araştırılması idarenin denetim görevinin gereğidir.

DAVA : İstemin Özeti: Ankara 12. İdare Mahkemesi'nin 28.2.2013 tarih ve E:2012/1007; K:2013/379 Sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi: Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava; sahte gümrük şahadetnamesiyle yurda girişi sağlanan aracı davalı idarece trafik tescilinin yapılmasını takiben satın alan davacının, daha sonra satışını yaptığı A. D. tarafından kullanılmakta iken 25.3.2006 tarihinde gümrük kaçağı olduğu gerekçesiyle el konulan araçtan dolayı, uğradığı zararların tazmini istemiyle adı geçen kişi tarafından açılan dava sonucunda, davacının araca karşılık yapmak zorunda kaldığı ödeme sebebiyle uğramış olduğu 57.267,05 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi zararın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Ankara 12. İdare Mahkemesi'nce davalı idarenin yetki ve sorumluluğunun, mevcut belge ve bilgilere göre aracın tescilini yapmakla sınırlı olduğu, davacının uğradığı zararda idarenin hizmet kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karayolları Trafik Yönetmeliğinin "Satış ve Devirlerde Araçların Tescili" başlıklı, uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 37. maddesinin 3. bendinde "Tescil için gerekli olan harç pulu müracaat formunun tescil kuruluşunda kalacak olan nüshasına yapıştırılır veya belirlenen harç miktarının ödendiğini gösteren makbuz tescili yapan kuruluşça tescil dosyasında muhafaza edilir, araç tescil defterinin ilgili bölümüne sahip değişikliği işlenerek, yeni sahibi adına tescili yapılır." hükmü, 4. bendinde ise "Müracaat sırasında noterlerce verilmiş satış veya devir senedi ibraz edilir." hükmü yer almaktadır.

T.C. Anayasasının 125. maddesinin 1. fıkrasında; "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır..." denilmiş ve maddenin son fıkrasında da, "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." kuralı getirilmiştir.

Trafik tescil bürolarınca aracın devir tescil işlemleri yapılırken müracaat sırasında noterlerce verilmiş satış veya devir senedinin ibraz edileceği, tescil birimince satış senedinin tescil işlemine esas teşkil edeceği açıktır.

Dosyanın incelenmesinden; 1991 model, 250 D Turbo Med. Tipi, platin bej renkli WDB124128... şase ve 6029621000... motor numaralı Mercedes marka hususi otomobilin sahte gümrük şahadetnamesi ile ilk olarak 23.10.2002 tarihinde Hatay İl Emniyet Müdürlüğü tarafından trafik tescil kaydının yapıldığı, devamında aracın bu tarihten sonraki 3 ay içerisinde 3 kez, devamındaki 2,5 yıl içerisinde de 6 kez el değiştirerek farklı illere nakil giderek farklı şahıslar adına kayda alındığı, araç 31 D ' plaka ile F.A. adına kayıtlı iken aracın F. A.'dan olan alacağına mahsuben davacıya satıldığı, aracın davacı tarafından 26.4.2005 tarihli otomobil satış protokolü ve Altındağ 7. Noterliği'nin 26.4.2005 tarih ve 8093 yevmiye sayılı kati satış sözleşmesi ile A. D. isimli kişiye satıldığı, aracın A. D. tarafından 16 ... 282 plakayla Bursa Trafik Tescil Şubesine tescil edildiği, araca 24.3.2006 tarihinde gümrük kaçağı olduğu gerekçesiyle trafik ekiplerince el konulduğu, A. D. tarafından davacıya karşı Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava sonucunda Mahkemenin 29.6.2011 tarih ve E:2007/137, K:2011/272 Sayılı kararı ile, davanın kısmen kabulüyle araç bedeli olan 27.750,00 TL'nin davacı tarafından A. D.'e ödenmesine karar verildiği, davacı tarafından araç bedeli, faiz ve mahkeme masrafı olmak üzere 30.4.2012 tarihinde 52.700,00 TL, 17.5.2012 tarihinde de 1.690,00 TL olmak üzere 54.390,00 TL'nin A. D. isimli kişiye ödendiği, davacı tarafından ödemek durumunda kaldığı 54.390,00 TL zararın davalı idarenin sahte gümrük şahadetnamesiyle yurda girişi sağlanan aracın trafik tescili yapan idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığı iddiasıyla açıldığı anlaşılmaktadır.

Bunun yanı sıra davacının Altındağ 7. Noterliğinin 8093 Sayılı satış sözleşmesiyle aracın devrini A. D.'e gerçekleştirdiği, aracın 31 D ' plakadan 16..282 plakaya nakil gittiği, tescil işlemlerini yapılması sırasında Bursa Trafik Tescil Bürosunun Hatay Trafik Tescil Bürosuna aracın devrinde sakıncalı bir durum olup olmadığı sorulduğu ve Hatay Trafik Tescil Bürosundan gelen10.5.2015 tarihli yazıda sakıncasının bulunmadığının belirtildiği bunun üzerine devir tescil işleminin yapıldığı anlaşılmıştır.

Motorlu araçların trafiğe tescilinden amaçlanan, bu araçlar üzerinde tasarruf güvenliğinin sağlanmasıdır. İdarenin bu hizmeti yerine getirirken, kayıtların düzenli tutulması, taşıtların model, motor ve şasi numaralarıyla tescili istenen aracın karşılaştırılması ve bunun yanında sunulan belgelerin doğruluğunun araştırılması önem taşımaktadır.

Bu itibarla; noterde yapılan satış senediyle araç devri yapılırken aracın gümrük kaçağı olup olmadığının davacı tarafından belirlenemeyeceği, noterdeki araç devir sözleşmesinden sonra tescil için gidilen trafik tescil bürolarının araç bilgilerinin doğruluğunu kontrol etmesi, şüpheli bir durum oluştuğunda bu işlemi gerçekleştirmemesi gerekmektedir. Kaldı ki, araç bilgilerinin araştırılması idarenin denetim görevinin gereğidir.

İdare Mahkemesi'nce; araca el konulmak suretiyle gerçekleştirilen eylem ve işlemlerin idarenin yürüttüğü hizmetin bir gereği olarak tesis edildiği ileri sürülmüşse de, gümrük kaçağı olan aracın trafikte dolaşımının sağlandığı, davalı idarenin aracın tescili aşamasında kusurlu hareket ettiği gerçeğini ortadan kaldırılmadığından İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, 2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacı temyiz isteminin kabulüyle Ankara 12. İdare Mahkemesi'nin 28.2.2013 tarih ve E:2012/1007; K:2013/379 Sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 2577 Sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 7.5.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



kazanci.com.tr