T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/4267
K. 2017/17637
T. 26.12.2017

* KESİNLEŞEN TAKİP NEDENİNE DAYALI TAHLİYE İSTEMİ ( Davacı Alacaklının Islah Dilekçesi İle İtirazın Kaldırılmasını da İstediği - Daha Önce Davaya Konu Edilmeyen Bir Hususun Islah Yoluyla İstem Konusu Yapılmasına Yasal Açıdan Olanak Olmadığı )

* DAHA ÖNCE DAVAYA KONU EDİLMEYEN HUSUSUN ISLAH YOLU İLE İSTEM KONUSU YAPILAMAYACAĞI ( Davacı Alacaklının Tahliye Olan İlk Davasına İtirazın Kaldırılması Davasını Islah Yoluyla Ekleyemeyeceği - Bu Durumda Mahkemece Islah Talebinin Reddi İle Süresinde Yapılmış Bir İtiraz Bulunduğundan Takip Kesinleşmediğinden ve İtirazın Kaldırılması İstenilmeden Tahliye İstenemeyeceğinden Davanın Reddine Karar Verileceği )

* TAHLİYE DAVASINA ISLAH İLE İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASI EKLENEMEYECEĞİ ( Daha Önce Davaya Konu Edilmeyen Bir Hususun Islah Yoluyla İstem Konusu Yapılmasına Yasal Açıdan Olanak Olmadığı - Mahkemece Islah Talebinin Reddi İle Süresinde Yapılmış Bir İtiraz Bulunduğundan Takip Kesinleşmediğinden ve İtirazın Kaldırılması İstenilmeden Tahliye İstenemeyeceğinden Davanın Reddine Karar Verilmesi Gereği )

6100/m.176 vd.

ÖZET : Dava, takibe itiraz edilmediğinden bahisle kesinleşen takip nedenine dayalı tahliye istemine ilişkindir. Davacı alacaklı, ıslah dilekçesi ile itirazın kaldırılmasını da istemiştir. Taraflar, HMK.176 vd. maddelerine göre ıslah yolu ile davaya konu iddialarını ve savunmalarını genişletip, değiştirebilirler. Ancak daha önce davaya konu edilmeyen bir hususun ıslah yoluyla istem konusu yapılmasına yasal açıdan olanak yoktur. Davacı alacaklı tahliye olan ilk davasına, itirazın kaldırılması davasını ıslah yoluyla ekleyemez. Bu durumda Mahkemece ıslah talebinin reddi ile süresinde yapılmış bir itiraz bulunduğundan, takip kesinleşmediğinden ve itirazın kaldırılması istenilmeden tahliye istenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen ve yukarda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı alacaklı 18.02.2012 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 13.04.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 120.000,00 TL'den 2014 yılı Temmuz ayından 2015 yılı Mart ayına kadarki 9 aylık kira alacağı 1.080.000,00 TL kira alacağının faiziyle tahsilini istemiştir. Ödeme emri davalı borçluya 14.04.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı 20.05.2015 tarihinde takibe itiraz edilmediğinden bahisle kesinleşen takip nedenine dayalı tahliye istemiyle bu davayı açmıştır.

Davalı borçlu takibe 26.06.2015 tarihinde itiraz ederek, dayanak icra takibindeki ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesinde dava açmıştır. ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 06.11.2015 tarih ve E.2015/366 - ...2015/470 Sayılı kararı ile, ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/2184 esas sayılı takip dosyasında borçluya yapılan ödeme emri tebliğ tarihinin 25.06.2015 olarak düzletilmesine karar verilmiştir.

Davacı alacaklı, davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalının itiraz etmeyerek takibin kesinleştiği gerekçesi ile açtığı tahliye davasında, 05.02.2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile itirazın kaldırılmasını da istemiştir.

Mahkemece, davalı şirketin borcu ödediğine dair herhangi bir yazılı belge ibraz edemediği, bahsedilen çeklerin binanın yıpranma ve bakımına ait olduğu, bu sebeple kira bedeli ödemesi yerine geçmeyeceği anlaşılmakla, davalı yasal süre içerisinde borcunu ödemediğinden kiralananın tahliyesine ve davacı vekilinin ıslah talebine konu edilen itirazın kaldırılması talebinin de kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar, Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 176 vd. maddelerine göre ıslah yolu ile davaya konu iddialarını ve savunmalarını genişletip, değiştirebilirler. Ancak daha önce davaya konu edilmeyen bir hususun ıslah yoluyla istem konusu yapılmasına yasal açıdan olanak yoktur. Davacı alacaklı tahliye olan ilk davasına, itirazın kaldırılması davasını ıslah yoluyla ekleyemez. Bu durumda Mahkemece ıslah talebinin reddi ile süresinde yapılmış bir itiraz bulunduğundan, takip kesinleşmediğinden ve itirazın kaldırılması istenilmeden tahliye istenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ve ıslah talebinin kabul edilerek, davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 Sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 26.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazancı.com.tr