T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/16160
K. 2015/29
T. 12.1.2015


• KOCANIN KADINI ANNESİYLE BERABER YAŞAMAYA ZORLAYIP MÜSTAKİL KONUT TEMİN ETMEMESİ
( Kocanın Annesi ve Ablasının Davalı Kadına "Biz O Orospuyu İstemiyoruz" Şeklindeki Beyanları Karşısında Sessiz Kaldığı - Buna Karşılık Davalı Kadının da Davacı Kocasına Herkesin İçinde "Kel Kelloş" Diyerek Aşağıladığı/Tarafların Eşit Kusurlu Oldukları Kabul Edileceği )

• BOŞANMA ( Davacı Kocanın Davalı Kadını Annesiyle Beraber Yaşamaya Zorlayıp Müstakil Konut Temin Etmediği Annesi ve Ablasının Davalı Kadına "Biz O Orospuyu İstemiyoruz" Şeklindeki Beyanları Karşısında Sessiz Kaldığı Buna Karşılık Davalı Kadının da Davacı Kocasına Herkesin İçinde "Kel Kelloş" Diyerek Aşağıladığı - Tarafların Eşit Kusurlu Oldukları Kabul Edilerek Davanın Kabulü Gerektiği )

• EŞİT KUSUR ( Boşanma Davası - Kocanın Annesi ve Ablasının Davalı Kadına "Biz O Orospuyu İstemiyoruz" Şeklindeki Beyanları Karşısında Sessiz Kaldığı Buna Karşılık Davalı Kadının da Davacı Kocasına Herkesin İçinde "Kel Kelloş" Diyerek Aşağıladığı/Davanın Kabul Edileceği )

• EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI ( Davacı Kocanın Davalı Kadını Annesiyle Beraber Yaşamaya Zorlayıp Müstakil Konut Temin Etmediği Annesi ve Ablasının Davalı Kadına "Biz O Orospuyu İstemiyoruz" Şeklindeki Beyanları Karşısında Sessiz Kaldığı Buna Karşılık Davalı Kadının da Davacı Kocasına Herkesin İçinde "Kel Kelloş" Diyerek Aşağıladığı - Eşit Kusur Durumunda Boşanmaya Karar Verileceği )
4721/m.166/1

ÖZET : Davacı kocanın davalı kadını annesiyle beraber yaşamaya zorlayıp müstakil konut temin etmediği, annesi ve ablasının davalı kadına "biz o orospuyu istemiyoruz" şeklindeki beyanları karşısında sessiz kaldığı, buna karşılık davalı kadının da davacı kocasına herkesin içinde "kel, kelloş" diyerek aşağıladığı, kayınvalidesine "senin yüzünden huzurum kaçıyor,... yerine kına yak" dediği, annesinin davacı koca için "hastalıklı, kızıma yakışmıyor, çirkin" şeklindeki sözlerine sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu olaylara göre evlilik birliği temelinden sarsılmıştır. Bu sonuca ulaşılmasında, taraflardan birinin kusurunun diğerinden daha baskın olduğu söylenemez. Tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Bu bakımdan; davacının kusurlu bulunarak davanın kabulü doğru değil ise de; boşanma hükmü temyiz edilmediğinden ve eşit kusur durumunda boşanmaya karar verileceğinden ( T.M.K.madde 1661/ ); boşanma kararı sonuç olarak doğrudur.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarda tarihi ve numarası gösterilen hüküm müdahil tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- ) Mahkemece davacı koca kusurlu bulunarak boşanma kararı verilmiş ise de; yapılan tahkikat ve toplanan delilerden; davacı kocanın davalı kadını annesiyle beraber yaşamaya zorlayıp müstakil konut temin etmediği, annesi ve ablasının davalı kadına "biz o orospuyu istemiyoruz" şeklindeki beyanları karşısında sessiz kaldığı, buna karşılık davalı kadının da davacı kocasına herkesin içinde "kel, kelloş" diyerek aşağıladığı, kayınvalidesine "senin yüzünden huzurum kaçıyor, ... yerine kına yak" dediği, annesinin davacı koca için "hastalıklı, kızıma yakışmıyor, çirkin" şeklindeki sözlerine sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu olaylara göre evlilik birliği temelinden sarsılmıştır. Bu sonuca ulaşılmasında, taraflardan birinin kusurunun diğerinden daha baskın olduğu söylenemez. Tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Bu bakımdan; davacının kusurlu bulunarak davanın kabulü doğru değil ise de; boşanma hükmü temyiz edilmediğinden ve eşit kusur durumunda boşanmaya karar verileceğinden ( T.M.K.madde 1661/ ); boşanma kararı sonuç olarak doğrudur. Bu durumda, hükmün kusura dair gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA katar vermek gerekmiş ( H.U.M.K.md 438 /son ) ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersiz bulunmuştur.

2- ) Yukarıda 1. bentte açıklandığı gibi taraflar eşit kusurludur. Eşit kusurlu eş yararına 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi gereğince maddi ve manevi tazminata hükmedilemez. Hal böyleyken, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı ( kadın ) yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istenmesi halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle, 12.01.2015 tarihinde karar verildi.


kazanci.com.tr