1-a) Sanık İ.... müdafiinin yasal süresindeki temyiz isteminden sonra sanık İ.. S..'nın cezaevinden gönderdiği 23.12.2013 tarihli dilekçe ile temyizden feragat ettiği anlaşılmakla; sanık İ.. S.. müdafiinin temyiz isteminin,

b) Katılan-sanık Z... ve müdafiinin yasal süresi içerisinde verdiği süre tutum temyiz dilekçelerinde hükümleri sanık sıfatıyla temyiz ettiği halde, yasal süresinden sonra verdiği gerekçeli temyiz dilekçesinde katılan-sanık sıfatıyla temyiz başvurusunda bulunduğu anlaşılmakla; yasal süreden sonraki katılan sıfatıyla yaptığı temyiz başvurusunun,

c) 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet suçu nedeniyle verilen beraat kararının gerekçesine yönelmeyen temyizde sanığın hukuki yararı bulunmadığından sanık Z... ve müdafiinin bu suça ilişkin temyiz isteminin,

CMUK.nun 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı (REDDİNE), karar verilmiştir.

2-) Sanık Z.... hakkında mağdur İ.. S..'yı kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;

Sanığa kasten yaralama suçundan verilen 5 yıl hapis cezasından haksız tahrik nedeni ile 1/4 oranında indirim yapılırken 3 yıl 9 ay hapis cezası yerine 3 yıl 4 ay hapis cezası verilmesi ve yine TCK.nun 62. maddesi uyarınca uygulama yapılırken 3 yıl 1 ay 15 gün hapis yerine hesap hatası sonucu 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası verilmesi suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Z...'in mağdur İ...'yı "kasten yaralama"suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin derecesi ve niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ve müdafiinin sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 
24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında, mahkemenin sanık hakkında bu maddeyle yaptığı uygulama hukuka aykırı olduğu anlaşılmakta ise de; 

Bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün, “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK'nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 28.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.