T.C.
YARGITAY
8.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2013/11170
KARAR NO: 2013/9737
KARAR TARİHİ: 21.06.2013

>MENFİ TESPİT OLMAYIP, TAZMİNATA AİT EDA DAVASI İLAMIN KESİNLEŞMEDEN TAKİBE KONULACAĞI

>TAKİBİN İPTALİ İSTEMİ - KART HAMİLİNE AİT KREDİ KARTININ HAKSIZ KULLANIMI SEBEBİYLE BANKA VE İŞYERİNDE YAPILAN HARCAMA BEDELLERİNİN İADESİ İSTEMİ - DAVALIDAN TAHSİL DAVACIYA ÖDENMESİ - EDA HÜKMÜ NEDENİYLE HÜKMÜN KESİNLEŞMEDEN İCRA EDİLEBİLECEĞİ


ÖZET: Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ilamda tartışılan, kart hamiline ait kredi kartının haksız kullanımı sebebiyle banka ve işyerinde yapılan harcama bedellerinin iadesi istemine dair olup, sonuçta davaya konu … TL'nin faiziyle davalıdan tahsil davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Bu durumda ilam menfi tespit değil tazminata dair bir eda davası olup, eda hükmü içerdiğinden kesinleşmeden icra edilebilir. O halde, Mahkemece şikayetin reddi yerine kabulüyle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.

(2577 S. K. m. 28) (832 S. K. m. 64) (2004 S. K. m. 16, 41, 72) (6100 S. K. Geç. m. 3) (1086 S. K. m. 367, 443) (5718 S. K. m. 41)

DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

KARAR: Borçlu vekili, müvekkili aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, takibe konu ilamın menfi tesbite dair olduğu ve kesinleşmediğini, kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını, yine takip öncesi yapılan 600 TL'lik ödemenin düşülmediğinden bahisle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece, talep kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi üzerine, hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Talep, İ.İ.K.nun 41. maddesi yollamasıyla İ.İ.K.nun 16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir.

6100 Sayılı H.M.K.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken H.U.M.K.nun 443/1 (H.M.K. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.

Taşınmaza ve buna dair ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna dair ilamlar (H.U.M.K.443/4 m.),

Mahkumiyete dair ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine dair kısımları, (5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4. maddesi),

Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı),

Menfi tespit davasına dair ilamlar (İ.İ.K.72. madde),

Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar (MÖHUK. 41/2 ),

Sayıştay Kararları (832 Sayılı Sayıştay Kanunu 64. madde),

İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamalarıyla ilgili davalarda verilen kararlar (2577 Sayılı İYUK 28/1,) Mülkiyetin tespitine dair olmaları sebebiyle istihkak davasının kabulüne dair ilamlar kesinleşmeden infaz edilemez.

Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ilamda tartışılan, kart hamiline ait kredi kartının haksız kullanımı sebebiyle banka ve işyerinde yapılan harcama bedellerinin iadesi istemine dair olup, sonuçta davaya konu 4.200 TL'nin faiziyle davalıdan tahsil davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Bu durumda ilam menfi tespit değil tazminata dair bir eda davası olup, eda hükmü içerdiğinden kesinleşmeden icra edilebilir.

O halde, Mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulüyle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Mahkeme Kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K.nun 366. ve H.U.M.K.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca H.U.M.K.nun 388/4. (H.M.K.m.297/ç) ve İ.İ.K.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 21.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


kararara.com