T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/16593
K. 2017/1234
T. 1.3.2017


• MENFİ TESPİT VE İSTİRDAT DAVASI ( Davacının Yaptığı Ödemelerin Herhangi Bir Takip Prosedürü İçerisinde ya da Cebri İcra Tehdidi Altında Yapılmadığı/Davacının Talebinin “Menfi Tespit ve İstirdat” Davası Niteliğinde Olmadığı - Borçlanılmamış Edimin İfası Hükümleri Kapsamında Olduğu/Davalının Zamanaşımı İtirazı Tartışılmadan İşin Esası Hakkında Karar Verilemeyeceği )

• BORÇLANILMAMIŞ EDİMİN İFASI ( Davacının Yaptığı Ödemelerin Herhangi Bir Takip Prosedürü İçerisinde ya da Cebri İcra Tehdidi Altında Yapılmadığı/Davacının Talebinin “Menfi Tespit ve İstirdat” Davası Niteliğinde Olmadığı - Borçlanılmamış Edimin İfası Hükümleri Kapsamında Olduğu/Davalının Zamanaşımı İtirazı Tartışılmadan İşin Esası Hakkında Karar Verilmemesi Gerektiği )

• BORÇLU OLMAYAN ŞEYİN TEDİYESİ ( Borçlu Olmadığı Şeyi İhtiyariyle Veren Kimsenin Hataen Kendisini Borçlu Zannederek Verdiğini İspat Etmedikçe Onu İstirdat Edemeyeceği - Zamanaşımın Uğramış Olan Bir Borcu Eda Yahut Ahlaki Bir Vazifeyi İfa İçin Verilen Şeyin Geri Alınamayacağı )

• ZAMANAŞIMI İTİRAZININ TARTIŞILMASI ( Davacının Yaptığı Ödemelerin Herhangi Bir Takip Prosedürü İçerisinde ya da Cebri İcra Tehdidi Altında Yapılmadığı/Davacının Talebinin “Menfi Tespit ve İstirdat” Davası Niteliğinde Olmadığı - Borçlanılmamış Edimin İfası Hükümleri Kapsamında Olduğu/Davalının Zamanaşımı İtirazı Tartışılmadan İşin Esası Hakkında Karar Verilemeyeceği )
2004/m.72
6098/m.78
818/m.62


ÖZET : Dava, menfi tespit ve haksız ödenen paranın istirdadı istemine ilişkindir.

Davacı her ne kadar menfi tespit ve yaptığı ödemelerin istirdadını istemiş ise de, davacının yaptığı ödemelerin herhangi bir takip prosedürü içerisinde ya da cebri icra tehdidi altında yapılmadığı, buna göre davacının talebinin İİK'nın 72. maddesi kapsamında “menfi tespit ve istirdat” davası niteliğinde olmadığı; borçlanılmamış edimin ifası hükümleri kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.

Ödeme tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 Sayılı BK'da borçlu olmadığı şeyi ihtiyariyle veren kimse hataen kendisini borçlu zan ederek verdiğini ispat etmedikçe onu istirdat edemeyeceği, zamanaşımın uğramış olan bir borcu eda yahut ahlaki bir vazifeyi ifa için verilen şeyin, geri alınamayacağı düzenlenmiştir.

Davalının zamanaşımı itirazı tartışılmadan işin esası hakkında karar verilemez.

DAVA : Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16/12/2014 gününde verilen dilekçeyle sebepsiz zenginleşme sebebiyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/02/2016 tarihli kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, menfi tespit ve haksız ödenen paranın istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

Davacı, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalı idareye haksız olarak ödenen misafirhane masraf ve giderlerinin ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte istirdadı isteminde bulunmuştur.

Davalı, cebri icra yapılmadığı gibi davacıya borçlu olmadığı bir meblağın ödettirilmesinin de söz konusu olmadığını, davacının oturduğu lojman giderlerinin kendisinden tahsil edildiğini, 2009 yılında yapılan denetlemelerde 2003-2009 yılları arası misafirhanenin lojman olarak kullanıldığı tespit edilerek lojman kirası, elektrik ve su giderlerinin ödenmemesi sebebiyle kamu zararı çıkarıldığını, davacının ödediği meblağın hukuki dayanaktan yoksun olmadığını, İİK'nın 72. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının 2009 yılından bu yana ödediği taksitler için istirdat davası açamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosya kapsamından, davacı her ne kadar menfi tespit ve yaptığı ödemelerin istirdadını istemiş ise de, davacının yaptığı ödemelerin herhangi bir takip prosedürü içerisinde ya da cebri icra tehdidi altında yapılmadığı, buna göre davacının talebinin İİK'nın 72. maddesi kapsamında “menfi tespit ve istirdat” davası niteliğinde olmadığı; Türk Borçlar Kanunu'nun 78. maddesi (BK'nın 62. maddesi) kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.

Ödeme tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 Sayılı BK'nın 62. maddesinde “Borçlu olmadığı şeyi ihtiyariyle veren kimse hataen kendisini borçlu zan ederek verdiğini ispat etmedikçe onu istirdat edemez. Müruru zamana uğramış olan bir borcu eda yahut ahlaki bir vazifeyi ifa için verilen şey, geri alınamaz.” denilmektedir.

Mahkemece, öncelikle davalının zamanaşımı itirazı tartışılmadan işin esası hakkında karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarda gösterilen sebeple BOZULMASINA; bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 01.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


kazancı.com.tr