YARGITAY 14. Hukuk Dairesi
ESAS: 2015/1687 
KARAR: 2015/6049

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.02.2009 gününde verilen dilekçe ile mirasçılıktan çıkmanın iptali istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili ile duruşmasız olarak davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 02.06.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. Nur Ş. geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Davacılar davalı Nükhet'e yönelttikleri davalarında, tarafların murisi Meral’in İzmir 5. Noterliği’nde 24.08.2004 günlü vasiyetnamesi ile kendilerini mirastan ıskat ettiğini, mirastan çıkarma nedenleri bulunmadığını mirastan çıkarmanın iptali ile neticelerini istemişler; 15.07.2011 günlü dilekçeleri ile de murisin terekeden mal kaçırmak amacıyla dahili davalılara bağışladığı taşınmazın tenkise tabi tutulması gerektiğini ileri sürerek diğer davalılara husumeti yöneltmişlerdir.

Davalı Nükhet, mirastan ıskat nedenlerinin gerçek olduğunu; dahili davalılar ise, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davada taraf değiştirilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, davacıların davalı Nükhet’e ayrı ayrı 65.924,63 TL ödemesi gerektiğine, davacıların herbirinin dahili davalılardan ayrı ayrı 21.066,92 TL talep edebileceğine karar verilmiştir.

Hükmü, davalılar vekili ve davacılar vekili temyiz etmiştir.

1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalılar vekili ile davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2-Dava, mirastan ıskatın iptali ile tenkis istemlerine ilişkindir.

Saklı payı bulunan mirasçı, tek taraflı ölüme bağlı tasarruf ile mirastan tamamen veya kısmen çıkartılabilir. Mirasçılıktan çıkarma sebebi ölüme bağlı tasarrufta mutlaka açıkça ve somut olarak gösterilmelidir. Mirastan çıkarma nedenleri olağan ve koruyucu olmak üzere iki ana başlık altında toplanabilir. Olağan çıkarma nedenleri, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır suç işlemek veya aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesidir. Murisin saklı pay dışında kalan pay için her zaman tasarruf hakkı bulunduğundan, saklı pay dışındaki payı için çıkarmanın (ıskatın) şartları aranmaz. 

Çıkarılan mirasçı, miras bırakanın kanuni mirasçılarına ve çıkarılanın varsa altsoyuna karşı açacağı dava ile çıkarmaya itiraz edebilir. Çıkarmaya itiraz davasında, çıkarma sebeplerinin gerçekleştiğini ispat yükümlülüğü çıkamadan yararlanan davalı mirasçılara ya da vasiyet alacaklısına düşer.

Çıkarma sebebi gösterilmemişse veya davalılarca ispatlanamamışsa, çıkarılan mirasçı saklı payının tenkisini isteyebilir. Bu durumda dahi, çıkarılan mirasçı saklı payı aşan miktarı isteyemez ve çıkarma işlemi saklı pay dışında yerine getirilir. Çıkarma sebebi hakkında açık yanılma yapılmışsa, çıkarma tamamen iptal edilir ve hiç çıkarma yapılmamış gibi değerlendirilir.

Somut uyuşmazlıkta, muris Meral İzmir 5. Noterliği’nde 24.08.2004 günü düzenlediği vasiyetname ile davacı oğlu Veli’nin evlatlık görevini yerine getirmediği, borç olarak aldığı birikimlerini iade etmediğini, mal kaçırdığını; davacı kızı Nilgün’ün de evlatlık görevini yerine getirmediği gerekçesiyle mirastan çıkarmıştır. Murisin davacılar ve davalı Nükhet dışında mirasçısı bulunmamaktadır. TMK’nın 512. maddesi uyarınca ispat yükü bulunan davalı Nükhet çıkarma sebeplerinin gerçekleştiğini kanıtlayamamıştır. Bu nedenle de TMK’nın 512/son maddesi uyarınca ıskat geçersiz olması nedeniyle davacılar davaya tenkis istemiyle devam etmişlerdir. 28.03.2013 günlü raporda terekenin aktif ve pasifi belirlenerek tenkise tabi tutulacak bedel saptanarak davacıların saklı payları bulunmuştur. 

Ancak, murisin İşbankasında bulunan tenkis hesabında değerlendirilen bedel 45.674,78 TL olarak kabul edilmiş ise de İNG Bank aracılığı ile havale edilen miktar 48.644,66 TL olduğu bildirilmiştir. Ayrıca, davacılar, murisin ölümünden sonra murise ait taşınmazların aidat ve vergi borçlarını ödediklerini belirtmişler ise de; bu konuda yeterli bir inceleme ve araştırma yapılmamış ve terekenin pasifinin tespitinde bu bedeller dikkate alınmamıştır. Bunun yanında, TMK’nın 507/2. maddesi gereği muris ile birlikte yaşayan ve onun tarafından bakılan kişilerin üç aylık gideri 1.800,00 TL olarak belirlenmiş ise de, murisin kiminle yaşadığı ve kimin tarafından bakıldığı açıkca tespit edilmemiştir. Açıklanan eksiklikler gözetilerek, murisin ölüm tarihindeki terekesinin aktif ve pasifinin belirlenerek tasarruf edilebilir miktarının saptanması gerekir.

Bütün bunların yanında TMK’nın 571. maddesi uyarınca tenkis davası, saklı payının zedelendiğini öğrendiği tarihten itibaren bir yıl, her halde on yıl geçmekle hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir. Somut olayda, davacılar 02.02.2009 günlü dava dilekçesinde murisin malik olduğu taşınmazı davalı Nükhet’in çocukları olan dahili davalılara bağış yoluyla devrettiğini belirtmiştir. Davacılar bu taşınmazı 15.07.2011 günlü dahili dava dilekçelerinde dava konusu yapmışlardır. Görülüyor ki, TMK’nın 571. maddesi uyarınca bir yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. 

Bu nedenle mahkemece dahili davalılar hakkındaki davanın hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin ve davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin ve davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


kararara.com