T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/20551
K. 2016/14209
T. 31.10.2016


• AYRILIK KARARI ( Davalının Tutarsız Bir Kişilik Yapısı Sergilediği Anlık Sinir Patlamaları Yaşadığı Bu Nedenle Davacıyı Korkuttuğu Davacıyı Ailesi ve Arkadaşları İle Görüştürmek İstemediği Küfürbaz Bir Yapısı Olduğu Evin Tüm Geçimini Davacının Sağladığı/Evlilik Birliği Davalının Açıklanan ve Gerçekleşen Kusurlu Tutum ve Davranışları Sonucunda Ortak Hayatı Sürdürmeleri Eşlerden Beklenmeyecek Derecede Temelinden Sarsıldığından Ortak Hayatın Yeniden Kurulma İhtimali de İspatlanamadığından Boşanmaya Karar Verilmesi Gerektiği )

• ORTAK HAYATIN YENİDEN KURULMASI OLASILIĞI ( Sağlam ve Ciddi Delil ve Olgulara Dayandırılması Gerektiği/ Barışma İhtimali Mümkün Olmayan Hallerde Ayrılığa Karar Verilemeyeceği - Somut Olayda Ortak Hayatı Sürdürmeleri Eşlerden Beklenmeyecek Derecede Temelinden Sarsıldığından Ortak Hayatın Yeniden Kurulma İhtimali de İspatlanamadığından Boşanmaya Karar Verileceği/Ayrılık Kararının İsabetsizliği )

• TUTARSIZ KİŞİLİK ANİ SİNİR PATLAMALARI İLE DAVACIYI KORKUTMA ( Mahkemenin Ayrılık Kararı Verdiği/Somut Olayda Ortak Hayatı Sürdürmeleri Eşlerden Beklenmeyecek Derecede Temelinden Sarsıldığından Ortak Hayatın Yeniden Kurulma İhtimali de İspatlanamadığından Boşanmaya Karar Verilmesi Gerektiği )
4721/m.166/1,170,171

ÖZET : Mahkemece, tarafların bir yıl süre ile ayrılıklarına karar verilmiştir. Ayrılığa karar verilebilmesi için, ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının mevcut olması, bu hususun ciddi ve kabul edilebilir delillerle kanıtlanmış ve gerçekleşmeye yakın bir olasılıkta olması gerekir. Ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı sağlam ve ciddi delil ve olgulara dayandırılmalıdır. Barışma ihtimali mümkün olmayan hallerde ayrılığa karar verilemez.

Toplanan delillerden, davalının tutarsız bir kişilik yapısı sergilediği, anlık sinir patlamaları yaşadığı, bu nedenle davacıyı korkuttuğu, davacıyı ailesi ve arkadaşları ile görüştürmek istemediği, küfürbaz bir yapısı olduğu, davacıya hakaret ettiği, davacının çocuk isteğine "Benim çocuğum var, masraf yapamam" diye karşılık verdiği, evin tüm geçimini davacının sağladığı, zaman zaman davalının dükkan kirasını dahi ödediği, evin geçimini sağlayacak düzenli gelire sahip olmadığı anlaşılmaktadır. Şu hale göre; evlilik birliği davalının açıklanan ve gerçekleşen kusurlu tutum ve davranışları sonucunda ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmıştır. Ortak hayatın yeniden kurulma ihtimalinin bulunduğu da ispatlanamamıştır . Bu açıklamalar karşısında boşanmaya karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçe ile ayrılığa karar verilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, mahkemece boşanmaya karar verilmemesi yönünden; davalı erkek tarafından ise, davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı kadının temyiz itirazların incelenmesine gelince;
Mahkemece, davalının sorunlarını çözebilecekleri konusundaki yoğun ısrarı konusundaki beyanlarına itibar edilerek, Türk Medeni Kanununun 170 ve 171. maddeleri uyarınca tarafların bir yıl süre ile ayrılıklarına karar verilmiştir. Ayrılığa karar verilebilmesi için, ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının mevcut olması, bu hususun ciddi ve kabul edilebilir delillerle kanıtlanmış ve gerçekleşmeye yakın bir olasılıkta olması gerekir. Ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı sağlam ve ciddi delil ve olgulara dayandırılmalıdır. Barışma ihtimali mümkün olmayan hallerde ayrılığa karar verilemez.

Toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalının tutarsız bir kişilik yapısı sergilediği, anlık sinir patlamaları yaşadığı, bu nedenle davacıyı korkuttuğu, davacıyı ailesi ve arkadaşları ile görüştürmek istemediği, küfürbaz bir yapısı olduğu, davacıya hakaret ettiği, davacının çocuk isteğine "Benim çocuğum var, masraf yapamam" diye karşılık verdiği, evin tüm geçimini davacının sağladığı, zaman zaman davalının dükkan kirasını dahi ödediği, evin geçimini sağlayacak düzenli gelire sahip olmadığı anlaşılmaktadır. Şu hale göre; evlilik birliği davalının açıklanan ve gerçekleşen kusurlu tutum ve davranışları sonucunda ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmıştır. Ortak hayatın yeniden kurulma ihtimalinin bulunduğu da ispatlanamamıştır ( TMK m. 166/1 ). Bu açıklamalar karşısında boşanmaya karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçe ile ayrılığa karar verilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda ( 2. ) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda ( 1. ) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 


kazancı.com.tr