T.C.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/3114
K. 2017/6775
T. 25.9.2017

* ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİ ( Davaya Konu Taşınmazın İmar Parseli Olduğu - Atatürk Orman Çiftliğinin 5659 S.K.'nun Yayımı Tarihindeki Sınırları İçinde Bulunan Gayrimenkullerin Gerçek veya Tüzelkişilere Devir ve Temliki İle Kamulaştırılmasının Özel Bir Kanunla İzin Alınmasına Bağlı Olduğu )

* TAŞINMAZIN AOÇ SINIRLARI İÇİNDE KALIP KALMADIĞININ TESPİTİ ( Ortaklığın Giderilmesi İstemi - Davaya Konu Taşınmazın 5659 Sayılı Kanun'un Yayımlandığı 01.04.1950 Tarihinde Atatürk Orman Çiftliği Sınırları İçinde Kalıp Kalmadığının ve 5659 S.K. Md. 10 Gereğince Satışının Özel Kanunla İzne Bağlı Bulunup Bulunmadığının Keşfen Tespit Edilmesi Gerektiği )

5659/m.9, 10

ÖZET : Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.

Davaya konu taşınmaz imar parselidir. Davalı vekili 5659 Sayılı Kuruluş Kanunun 9 ve 10. maddeleri uyarınca paydaşı bulunduğu bu taşınmazların, kendi payları yönünden satışının özel kanunla izne bağlı bulunduğunu savunmuş ise de, bu izin zorunluluğu ancak Kanunun 10. maddesi uyarınca yayın tarihindeki çiftliğin sınırları içinde kalan taşınmazlar için uygulama yeteneğini haizdir.

Mahkemece, davaya konu taşınmazın anılan kanunun yayınlandığı tarihte, çiftliğin sınırları içinde kalıp kalmadığı bilirkişi vasıtasıyla saptanmamış, taksimin mümkün olmadığı gerekçesiyle ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.

Bu durumda mahkemece tarafların delilleri toplanarak yerinde yeniden keşif yapılmalı bilirkişi vasıtasıyla davaya konu taşınmazın 5659 Sayılı Kanun'un yayımlandığı 01.04.1950 tarihinde Atatürk Orman Çiftliği sınırları içinde kalıp kalmadığı açıkça tespit edilmeli, ondan sonra işin esasına yönelik bir karar verilmelidir.

DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.02.2011 gününde verilen dilekçeyle ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.02.2016 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Belediye Başkanlığı vekili ile davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, 7231 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.

Mahkemece taşınmazın aynen taksimi mümkün olmadığından ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü davalı Belediye Başkanlığı vekili ve diğer davalı vekili temyiz etmişlerdir.

Davaya konu taşınmaz imar parselidir. Davalı vekili 5659 Sayılı Kuruluş Kanunun 9 ve 10. maddeleri uyarınca paydaşı bulunduğu bu taşınmazların, kendi payları yönünden satışının özel kanunla izne bağlı bulunduğunu savunmuş ise de, bu izin zorunluluğu ancak Kanunun 10. maddesi uyarınca yayın tarihindeki çiftliğin sınırları içinde kalan taşınmazlar için uygulama yeteneğini haizdir.

Somut olayda, mahkemece, davaya konu taşınmazın anılan kanunun yayınlandığı tarihte, çiftliğin sınırları içinde kalıp kalmadığı bilirkişi vasıtasıyla saptanmamış, taksimin mümkün olmadığı gerekçesiyle ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.

Bu durumda mahkemece tarafların delilleri toplanarak yerinde yeniden keşif yapılmalı bilirkişi vasıtasıyla davaya konu taşınmazın 5659 Sayılı Kanun'un yayımlandığı 01.04.1950 tarihinde Atatürk Orman Çiftliği sınırları içinde kalıp kalmadığı açıkça tespit edilmeli, ondan sonra işin esasına yönelik bir karar verilmelidir.Noksan inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istenmesi halinde yatırana iadesine, 25.09.2017 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

K A R Ş I O Y

5659 Sayılı Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Kuruluş Kanununun 10. Maddesinde yine Atatürk Orman Çiftliği'nin bu Kanunun yayımı tarihindeki sınırları içinde bulunan gayrimenkullerin gerçek veya tüzel kişilere devir ve temliki veya kamulaştırılmasının özel bir kanunla izin alınmasına bağlı olduğu hükme bağlanmıştır.

Taşınmazın taksimi bilirkişi raporuna göre mümkün olmadığı gibi anılan Kanun Hükmü karşısında ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilemeyeceğinden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş kararın bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesindeyim.Sayın çoğunluğun yukarda açıklandığı gerekçelerle kararın bozulması gerektiği düşüncesine katılmayarak, değişik gerekçe ile bozulması görüşündeyim.

kazancı.com.tr