Çamlıhemşin Asliye Ceza Mahkemesi'nde yaklaşık 2 yıl önce Çamlıhemşin Cumhuriyet Başsavcılığınca Sal Yaylası'ndaki 48, Pokut Yaylası'ndaki 90 hanede yaşayanlar hakkında ''sit kanununa muhalefet'' ve ''birkaç köyün ortak kullanımına ayrılmış olan kamu malına tecavüz ve yaylada kaçak yapı yapmak ve kullanmak'' suçlamalarıyla dava açıldı.

Dava sonucunda davalıların ''sit kanununa muhalefet'' suçundan beraatine karar veren mahkeme, köylerin ortak kullanımına ayrılmış yaylada yapı yapma ve kullanma suçundan ise her haneden bir kişiye 6 ay hapis cezası ve 80'er lira para cezası verdi.

Mahkeme, daha sonra davalıların sabıkasız oluşu ve iyi niyetlerini göz önüne alarak hükmün açıklanması erteleyerek, 5 yıl geri bıraktı. Vatandaşlar karar gereğince 5 yıl süreyle denetime tabi tutulacak.

Mahkemenin hükmün açıklanmasını ertelemesi nedeniyle Yargıtay'a gitme hakkı bulunmayan davalılar, hükmün açıklanmasından itibaren 1 hafta içinde Çamlıhemşin Asliye Ceza Mahkemesi'ne karara karşı itiraz dilekçesi verebilecek.

-''YAYLA EVLERİ DEDELERİMİZDEN KALAN 200-300 YILLIK EV''-

Şenvuya köyü Muhtarı Atilla Güneri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köylerinden pek çok kişinin Sal Yaylası'nda dedelerinden kalan 200-300 yıllık evlerde kaldığını ve yaylacılık yaptıklarını söyledi.

Çamlıhemşin Cumhuriyet Başsavcılığınca yayladaki evlerinin bugünkü mirasçılarından birer kişi hakkında dava açıldığını, dava sonucunda da mahkemenin kaçak yapı yapmak ve kullanmak suçundan davalılara hapis cezası verdiğini ifade eden Güneri, ''Dava her hane için birer kişi hakkında açıldı. Ama her hane 8-10 kişiye miras kalmış. Dolayısıyla aslında yüzlerce kişiyi ilgilendiriyor'' dedi.

Yaylacılığın geleneklerinde olduğunu, yayla evlerinin kendilerine dedelerinden miras kaldığını, kendilerinden de çocuklarına ve torunlarına kalacağını dile getiren Güneri, şöyle devam etti:

''Bu cezayı anlamakta zorluk çekiyoruz. Çünkü yaylacılık yapabilmek için yaylada ev yapmaya mecburuz. Belki başka bölgelerde uygun iklim şartlarından dolayı çadırda yaylacılık yapılabilir. Ama bölgemizdeki iklim şartları dolayısıyla yayla eve yapmak zorundayız. Bu karar uygulanacaksa o zaman Doğu Karadeniz'deki tüm yaylaların boşaltılması gerekecek. Bu şekilde tüm yaylacılar hakkında da dava açılabilir. Sorunun çözüleceğine inanıyoruz. Ancak bu sorun çözülmezse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar gideceğiz.''

Çamlıhemşin Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Metin Gültan ise verilen kararın çok ağır olduğunu savunarak, ''Açılan davada vatandaşlarımızın köylerin ortak kullanımına ayrılan yapıları kullanmaya devam ettikleri, bu nedenle ortak kullanım alanına tecavüz ettikleri ileri sürülüyor. Ancak bu yapılar, vatandaşlarımıza dedelerinden miras kalmış. Böyle bir davanın açılmasını bile doğru bulmuyorduk'' dedi.

Hükmün açıklanmasının ertelendiğini, ancak yapılabilecek en küçük bir hatanın vatandaşların eski cezalarının infazına neden olabileceğini kaydeden Gültan, ''Vatandaşlarımız karara itiraz edecekler. Kararın iptal edileceğine inanıyoruz'' diye konuştu.


Zaman