T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/18041
K. 2016/20114
T. 28.11.2016


• İŞÇİLİK ALACAKLARININ TAHSİLİ ( Davacı Tanıklarının Davalıya Karşı Davaları Olduğu - Davacının Çalışma Saatleri ve Alacağına İlişkin Ödeme Belgelerinin Davalıdan İstenerek Sonucuna Göre Karar Verileceği/Husumetli Tanıkların Beyanları Esas Alınarak Karar Verilemeyeceği/Aynı Gün Aynı İş Yerinde Çalışan Personelin Dosyalarının Her Birinin Farklı Bilirkişilere Verilerek Hesaplamaların Yaptırılması Hatalı Olup Uzman Olan Tek Bir Bilirkişiye Tevdi Edilmesi Gerektiği )

• TANIKLARIN AYNI ZAMANDA KARŞI DAVACI OLMASI ( Husumetli Davacı Tanıklarının Beyanları Esas Alınarak Karar Verilemeyeceği - Aynı Gün Aynı İş Yerinde Çalışan İtfaiye Personeli Dosyalarının Her Birinin Farklı Bilirkişilere Verilerek Hesaplamaların Yaptırıldığı/Tüm Dosyaların Konusunda Uzman Olan Tek Bir Bilirkişiye Tevdi Edilmesi Gerektiği )

• HUSUMETLİ TANIKLARIN BEYANLARI ( İtibar Edilemeyeceği/Bilirkişi Raporunda Davacının İşçilik Alacaklarının Tanık Beyanlarına Göre Hesaplandığı - Davacının Çalışma Saatleri ve Alacağına İlişkin Ödeme Belgelerinin Davalıdan İstenerek Sonucuna Göre Karar Verileceği/Aynı Gün Aynı İş Yerinde Çalışan Personelin Dosyalarının Her Birinin Farklı Bilirkişilere Verilerek Hesaplamaların Yaptırılması Hatalı Olup Uzman Olan Tek Bir Bilirkişiye Tevdi Edilmesi Gerektiği )
4857/m. 32

ÖZET : Dava, işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Bilirkişi raporunda davacının işçilik alacaklarının tanık beyanlarına göre hesaplandığı belirtilmiştir. Davacı tanıklarından üçünün davalıya karşı davaları olduğu anlaşılmaktadır. Davalı işyeri bir kamu kurumu olup davacının çalışma saatlerini gösterir nöbet çizelgeleri, puantaj kayıtları, sosyal yardım alacağına ilişkin ödeme belgeleri vs. varsa davalıdan istenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.Husumetli davacı tanıklarının beyanları esas alınarak karar verilmiş olması ve aynı gün aynı iş yerinde çalışan itfaiye personeli dosyalarının her birinin farklı bilirkişilere verilerek hesaplamaların yaptırıldığı anlaşıldığından tüm dosyaların konusunda uzman olan tek bir bilirkişiye tevdi edilmesi gerektiği düşünülmeden hüküm kurulması hatalıdır.

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

KARAR : Davacı, davalı kurumda itfaiye personeli olarak haftada 60 saat çalıştığını, hafta sonu dini ve milli bayramlarda da çalıştırıldığını, sosyal yardım alacakları olmasına rağmen ödenmediğini, davalı işyerinde toplu iş sözleşmesi bulunduğunu, bu nedenle alacaklarının TİS'e göre hesaplanması gerektiğini ileri sürerek fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve sosyal yardım alacaklarının tahsilini istemiştir.

Davalı, davacının fazla mesaiye bırakılmadığını, itfaiye personelinin 24 saat çalışıp 24 saat dinlendirilmesini gerektirecek bir zaruret de bulunmadığını, gerekli personel sayısının İtfaiye Müdürlüğü bünyesinde mevcut olduğunu, davacının sosyal yardımlarının da ücret bordroları ile ödendiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının tanık beyanlarına göre hesaplandığı belirtilmiştir. Davacı tanıklarından üçünün davalıya karşı davaları olduğu anlaşılmaktadır.

Davalı işyeri bir kamu kurumu olup davacının çalışma saatlerini gösterir nöbet çizelgeleri, puantaj kayıtları, sosyal yardım alacağına ilişkin ödeme belgeleri vs. varsa davalıdan istenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken husumetli davacı tanıklarının beyanları esas alınarak karar verilmiş olması ve Dairemizce aynı gün aynı iş yerinde çalışan itfaiye personeli dosyalarının her birinin farklı bilirkişilere verilerek hesaplamaların yaptırıldığı anlaşıldığından sosyal yardım alacağı talebi de dahil olmak üzere tüm alacakların farklı hesaplama yöntemiyle hesaplandığı görüldüğünden tüm dosyaların konusunda uzman olan tek bir bilirkişiye tevdi edilmesi gerektiği düşünülmeden hüküm kurulması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 28.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


kazancı.com.tr