MAHKEMESİ : Çınar Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI : 2012/145-2013/57

A.. A.. ile G.. A.. ve Ç.. M.. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Çınar Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 28.02.2013 gün ve 145/57 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, 38 parsel sayılı taşınmazın murisi M..A..e ait iken ölümü nedeni ile kadastro çalışmaları sırasında mirasçıları adına tescil edildiğini, ancak kayıt maliklerinden G.. A..'in murisin mirasçılarından biri olmadığını açıklayarak davalı Gülistan adına kayıtlı 3/20 hissenin tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılar, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın duruşmalara katılmamış, cevap da vermemiştirler.
Mahkemece, Çınar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1998/36 Esas, 2001/100 Karar sayılı ilamıyla iş bu dosyada dava konusu . parsele ilişkin olarak karar verildiğinden, dava konusu taşınmazla ilgili kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de; Mahkeme'nin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; kesin hüküm, HMK'nun 303. (HUMK. m. 237) maddesinde düzenlenmiştir. Kesin hükümden söz edebilmek için, öncelikle, davanın taraflarının konusunun ve hukuki sebebinin aynı olması gerekir. Öte yandan kesin hüküm kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir.

Somut olaya gelince; Mahkemece eldeki uyuşmazlık bakımından kesin hüküm olarak kabul edilen Çınar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1998/ 36 Esas, 2001/100 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; davacı Hazine'nin, davalılar A.. A.., G.. A.. ve arkadaşlarına yönelttiği, dava konusu 38 parselin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiası ile açtığı tapu iptali ve tescil davasında toprak tevzi komisyonu tarafından dava konusu taşınmazın davalıların murisi Musa Aldemir'e bırakıldığı
gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve kararın Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 19.09.2001 tarih, 2001/ 8133 Esas- 6088 Karar sayılı ilamı ile onanması neticesinde 16.11.2001 tarihinde kesinleşmiştir. Görülmekte olan davada ise davacı A.. A..'in, davalılar G.. A.. ve Çınar Tapu Müdürlüğü aleyhine açtığı davada dava konusu yapılan 38 parselin kayıt maliklerinden G.. A..'in muris Musa Aldemir'in mirasçılarından biri olmadığı iddia edilerek kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tescili nedeniyle tapu kaydının iptali adına tescil isteğine yöneliktir. Görüldüğü üzere, her iki davanın tarafları, konusu ve hukuki sebebi aynı değildir. Mahkemece açıklanan hususlar gözetilmeksizin davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Mahkemece tarafların iddia ve savunmalarının araştırılması ve tüm delillerinin toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken açıklanan nedenlerle hüküm kurulması doğru olmamıştır.

Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan, kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

www.hukukmedeniyeti.org