T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/25392
K. 2017/369
T. 23.1.2017


* ÖDEME EMRİNİN İPTALİ (Dava Dilekçesi ve Temyiz Dilekçesi Ekinde Sunduğu Tebligat Parçasında Şirket Yetkilisine PTT Gönderi Takip Çıktısına Göre İse Detaylı Bilgi İçermemekle Yani Aynı Ödeme Emrine Dair Olup Olmadığı Belirlenememekle Beraber Tebliğin Başka Tarihte Bizzat Yapıldığı Anlaşılmakla Gerekirse Kurum'dan İlgili Tebligat Parçasının Okunaklı Sureti İstenmek Suretiyle Kontrolü Yapılarak Davanın Süresinde Açılıp Açılmadığı Şüpheye Mahal Vermeyecek Şekilde Belirlenerek Elde Edilecek Sonuca Göre Karar Verilmesi Gereği)

* TEBLİGAT PARÇALARININ HER BİRİNDE FARKLI TEBLİĞ TARİHİ BULUNMASI (Dava Dilekçesi ve Temyiz Dilekçesi Ekindeki Tebligat Parçasında Şirket Yetkilisine PTT Gönderi Takip Çıktısına Göre İse Detaylı Bilgi İçermemekle Yani Aynı Ödeme Emrine Dair Olup Olmadığı Belirlenememekle Beraber Tebliğin Başka Tarihte Bizzat Yapıldığı Anlaşılmakla Gerekirse Kurum'dan İlgili Tebligat Parçasının Okunaklı Sureti İstenmek Suretiyle Kontrolü Yapılarak Davanın Süresinde Açılıp Açılmadığı Şüpheye Mahal Vermeyecek Şekilde Belirleneceği)
6183/m.58

ÖZET : Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Davacının dava dilekçesi ve temyiz dilekçesi ekinde sunduğu tebligat parçasına göre, ödeme emrinin 06.05.2015 tarihinde şirket yetkilisine tebliğ edilmiş olduğu ve davanın ise 11.05.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Kurum'dan ödeme emrine dair takip dosyası istenmiş olup gelen belgeler içinde tebligat parçasının çok silik olduğu ve okunamadığı, PTT gönderi takip çıktısına göre ise detaylı bilgi içermemekle yani aynı ödeme emrine dair olup olmadığı belirlenememekle beraber tebliğin 03.04.2015 tarihinde bizzat yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, PTT Gönderi takip çıktısı üzerinde bulunan tarih dikkate alınarak davanın süresinde açılmadığına dair hüküm tesis edilmiştir. Mahkemece, dava dilekçesi ve temyiz dilekçesi ekinde bulunan tebligat parçası irdelenerek gerekirse Kurum'dan ilgili tebligat parçasının okunaklı sureti istenmek suretiyle kontrolü yapılarak davanın süresinde açılıp açılmadığı şüpheye mahal vermeyecek şekilde belirlenerek elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekir.

DAVA : Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 Sayılı Kanun'un 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Anılan madde ile, Kurum alacakları için 6183 Sayılı Kanun'un 55. maddesi hükmü uyarınca düzenlenip tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı 7 gün içerisinde dava açabilme olanağı bulunmaktadır.

Somut olayda; davacının dava dilekçesi ve temyiz dilekçesi ekinde sunduğu tebligat parçasına göre, 2015/10426 Sayılı ödeme emrinin 06.05.2015 tarihinde şirket yetkilisine tebliğ edilmiş olduğu ve davanın ise 11.05.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Kurum'dan ödeme emrine dair takip dosyası istenmiş olup gelen belgeler içinde tebligat parçasının çok silik olduğu ve okunamadığı, PTT gönderi takip çıktısına göre ise detaylı bilgi içermemekle yani aynı ödeme emrine dair olup olmadığı belirlenememekle beraber tebliğin 03.04.2015 tarihinde bizzat yapıldığı anlaşılmaktadır . Mahkemece, PTT Gönderi takip çıktısı üzerinde bulunan tarih dikkate alınarak davanın süresinde açılmadığına dair yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir.

Mahkemece, dava dilekçesi ve temyiz dilekçesi ekinde bulunan tebligat parçası irdelenerek gerekirse Kurum'dan ilgili tebligat parçasının okunaklı sureti istenmek suretiyle kontrolü yapılarak davanın süresinde açılıp açılmadığı şüpheye mahal vermeyecek şekilde belirlenerek elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle verilen red kararı usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

O halde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde davacıya iadesine, 23.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


kazancı.com.tr