T.C.
YARGITAY
4. CEZA DAİRESİ
E. 2017/4349
K. 2017/23954
T. 2.11.2017

* TEHDİT/GENEL GÜVENLİĞİN KASTEN TEHLİKEYE SOKULMASI ( İşlediği Bir Fiil İle Birden Fazla Farklı Suçun Oluşmasına Sebebiyet Veren Kişinin Bunlardan En Ağır Cezayı Gerektiren Suçtan Dolayı Cezalandırılacağı - Sanık Hakkında 5237 S.K. Md. 44 Uyarınca En Ağır Cezayı Gerektiren Silahla Tehdit Suçundan Mahkumiyet Kararı Verilmesi Gerektiği )

* FİKRİ İÇTİMA ( Sanık Hakkında 5237 S.K. Md. 44 Uyarınca En Ağır Cezayı Gerektiren Silahla Tehdit Suçundan Mahkumiyet Kararı Verilmesi Gerekirken Kanuni Olmayan Gerekçe İle Tehdit ve Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması Suçlarından Ayrı Ayrı Mahkumiyet Hükümleri Kurulmasının İsabetsiz Olduğu )

* SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI ( Başka Suçtan Farklı Yargı Çevresindeki Cezaevinde Hükümlü Olduğu Anlaşılan Sanığın Talimat Yoluyla Alınan İfadesinde Savunmasını Esas Mahkemesinde Yapmak İstediğinin Anlaşıldığı/Hükmün Açıklandığı Son Oturumda Hazır Bulundurulmadan Hükümlülüğüne Karar Verilmemesinin Bozmayı Gerektirdiği )

* HAKSIZ TAHRİK ( Sanığın "Ben Kavga Yerinden Ayrılırken Birkaç Kişi Üzerime Saldırdı Ben de Kaçtım" Şeklinde Savunma Yaptığı/Olayın Çıkış Sebebi Üzerinde Durularak Silahlı Tehdit Suçu Açısından Sanık Hakkında Haksız Tahrik Hükümlerinin Uygulanıp Uygulanmayacağının Değerlendirilmemesinin İsabetsiz Olduğu )

5237/m.44, 106/2-a, 170/1-c

5271/m.196

ÖZET : Dava, tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarına ilişkindir.

Başka suçtan farklı yargı çevresindeki cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılan sanığın, talimat yoluyla alınan ifadesinde, "savunmamı esas mahkemesinde yapmak istiyorum" dediğinin anlaşılması karşısında, hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,

Sanık hakkında TCK'nın 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren silahla tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, kanuni olmayan gerekçe ile tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,

Sanığın, "ben kavga yerinden ayrılırken bir kaç kişi üzerime saldırdı, bende kaçtım" şeklindeki savunması karşısında, olayın çıkış sebebi üzerinde durularak silahlı tehdit suçu açısından sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi isabetsizdir.

DAVA : Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ;

1-)Başka suçtan farklı yargı çevresindeki cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılan sanığın, talimat yoluyla alınan ifadesinde, "savunmamı esas mahkemesinde yapmak istiyorum" dediğinin anlaşılması karşısında, hükmün açıklandığı 16.10.2014 tarihli son oturumda hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 Sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,

2-)Kabule göre de ;

a-)Sanığın, akrabalarının karıştığı bir kavgayı öğrenmesi sebebiyle olay yerine geldiği, temyiz dışı sanık Necmettin'den suça konu tabancayı alıp oradan uzaklaşırken havaya bir kaç el ateş ettiği, kısa bir süre sonra kavganın diğer tarafındaki kişilerle karşılaştığında, aynı tabancayı çekip onlara sizi öldürürüm demesi şeklinde gerçekleştiği iddia edilen eyleminin, TCK'nın 106/2-a maddesinde tanımlanan silahla tehdit ve aynı Kanunun 170/1-c maddesinde tanımlanan genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, TCK'nın 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren silahla tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, kanuni olmayan gerekçe ile tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,

b-)Sanığın, "ben kavga yerinden ayrılırken bir kaç kişi üzerime saldırdı, bende kaçtım" şeklindeki savunması karşısında, olayın çıkış sebebi üzerinde durularak silahlı tehdit suçu açısından sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi,

c-)Anayasa Mahkemesi'nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline dair kararın ve TCK'nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazancı.com.tr