İSTANBUL - Malatya İdare Mahkemesi Tunceli’de, terör tazminatı için başvuranlara valiliğin çok düşük bedeller önerdiğine hükmetti. Tunceli Valiliği Zarar Tespit Komisyonu’nun çok sayıda kararına bu nedenle itiraz edildiğini ve itirazların da kendi önüne geldiğini belirten İdare Mahkemesi komisyonu uyardı: “Zararlar doğru hesaplansın!”

Tuncelili Humar Bayoğlu, PKK’ya yönelik operasyonların arttığı ve köylerin boşaltıldığı 1994 yılında, merkeze bağlı Uzuntarla Köyü Kalme Mezrası’nı terk etmek zorunda kaldı. Bayoğlu, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunu’nun çıkmasıyla 2006 yılında Tunceli Valiliği’ne başvurdu. Bayoğlu; 1994’ten köyüne döndüğü süre içerisinde evi ve ahırını yıkıldığını, 10 dönüm arazisini kullanamadığını, 30 meyve ve 100 kavak ağacının zarar gördüğünü, göç arefesinde 15 büyükbaş hayvanını düşük fiyatla elden çıkarmak zorunda kaldığını belirterek, 45 bin TL’lik zarar bilançosu çıkardı. Fakat buna karşılık valilik, Bayoğlu’na 2 bin TL önerdi. Fakat Bayoğlu, Malatya İdare Mahkemesi’ne başvurarak itiraz etti.

Mahkemeden altı itiraz
Tunceli’deki idari kararlara itiraz mercii olan Malatya İdare Mahkemesi, önüne sık sık dosya geldiğinden, 11 Mayıs 2010’da karara bağladığı Bayoğlu Davası’nda Tunceli Valiliği Zarar Tespit Komisyonu’na altı ikazda bulundu:

Binaların Maliyeti: Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca her yıl yayınlanan Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak Yapıl Yaklaşık Birim Fiyatları esas alınmalı. Zarar Tespit Komisyonu ise hesaplama yaparken, önceki bilirkişilerin yaptığı değerlerini kullanıyordu. Mahkeme, ‘daha objektif ve hakkaniyete uygun fiyatlandırma’ için binaların niteliğine ve yapımında kullanılan malzemeye göre fiyat biçilmesini istedi.

Tarım zararları: Zararların belirlenmesinde kent genelindeki piyasa verileri, yörenin toprak ve iklim yapısı ve yaygın olarak yetiştirilen bitki türleri göz önünde bulundurularak tarla arazilerinin ve çeşitli ağaç türlerinin yıllık ortalama net gelirleri ve birim değerleri dikkate alınır. Ancak komisyon, bu uygulamayı dikkate almıyor.

Sulu-susuz tarla hesaplaması: Komisyonlar, başvurucuların ne kadar araziye sahip olduğuna bakmaksızın Tunceli’de en fazla 5 dönüm sulu tarım yapılabileceği varsayımından hareketle en fazla 5 dönüm sulu arazi üzerinden ödeme yapıyor. Mahkemeye göre, bu uygulamanın bilimsel dayanağı olmadığı gibi kanuna da aykırı.

Mal varlığının belirlenmesi: Komisyon, çoğu zaman araştırma heyetini yaptığı tespitler ve başvuru sahibinin tapu senedi ve emlak beyanı gibi belgelerini dikkate almadan, hukuki dayanağı olmayan zarar kalem ve miktarlarını esas alarak hesap yapıyor. Komisyonlar araştırma heyetlerinin yaptığı tespitleri esas almalı.

Ağaçlar: Mahkemeye göre araştırma heyetleri, başvurucunun iddia ettiği ağaç varlığına ilişkin mahallinde araştırma yapmıyor. Ağaç varlığı ile ilgili iddialarda yerinde incelenmeli.

Köyden ayrılma tarihi: Zarar tespit edilirken köyün tamemen boşaltıldığı tarih esas alınmalı.


Radikal