T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/19902
K. 2015/14877
T. 15.9.2015

• KISMİ DAVA ( Toplu İş Sözleşmesinden Kaynaklı Fark Alacakları ve 6772 S. Yasa'dan Kaynaklı İlave Tediye Alacakları İstemi - Derece ve Kademe Uygulamasından Yararlandırılmayan Davacının Haktan Faydalanıp Faydalanamayacağı Tartışmalı Olduğu/H.M.K.'nun 109. Md. Kapsamında Kısmi Dava Açılması Mümkün Olduğu )

• TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLI FARK ALACAĞI VE İLAVE TEDİYE ALACAĞI İSTEMİ ( Derece ve Kademe Uygulamasından Yararlandırılmayan Davacının Haktan Faydalanıp Faydalanamayacağı Tartışmalı Olduğu - Kısmi Dava Açılması Mümkün Olduğu/Mahkemece Davanın Kısmi Dava Esasları Çerçevesinde Görülüp Sonuçlandırılacağı )

• FAİZE HÜKMETME ( Toplu İş Sözleşmesinden Kaynaklı Fark Alacakları ve 6772 S. Yasa'dan Kaynaklı İlave Tediye Alacakları İstemi - Alacaklara Dava ve Islah Tarihi Yerine Dava Tarihinden İtibaren Faiz Yürütülmesi Hatalı Olduğu )

• AYRIMCILIK TAZMİNATI İSTEMİ ( Feragat/Avukatlık Ücreti - Dava Dilekçesindeki 1.000,00 TL Ayrımcılık Tazminatı Talebinin 1 TL'ye İndirmesi Feragat Niteliğinde Olduğu/Mahkemece Davacının 1.000,00 TL Ayrımcılık Tazminatı Talebi Feragattan Reddedilerek Avukatlık Ücreti Bu Miktardan Hesaplanacağı )

• FERAGAT ( Ayrımcılık Tazminatı İstemi/Avukatlık Ücreti - Dava Dilekçesindeki 1.000,00 TL Ayrımcılık Tazminatı Talebinin 1 TL'ye İndirmesi Feragat Niteliğinde Olduğu/Mahkemece Davacının 1.000,00 TL Ayrımcılık Tazminatı Talebi Feragattan Reddedilerek Avukatlık Ücreti Bu Miktardan Hesaplanacağı Gözetileceği )

• TALEPLE BAĞLILIK İLKESİ ( Davacı Alacaklara En Yüksek Mevduat Faizi Uygulanmasını Talep Ettiği - Mahkemece Yasal Faiz Oranını Aşmamak Üzere En Yüksek Banka Mevduat Faizi Yerine Doğrudan En Yüksek Mevduat Faizine Hükmedilmesi Bozma Nedeni Olduğu/İlave Tediye Alacağı İstemi )

6100/m.26,107,109

ÖZET : Dava; toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark alacaklara ve 6772 sayılı Yasa'dan kaynaklanan ilave tediye alacakları ile eşitlik tazminatına ilişkindir. Derece ve kademe uygulamasından yararlandırılmayan davacının haktan faydalanıp faydalanamayacağı tartışmalı olduğundan HMK 109.madde kapsamında kısmi dava açılması mümkündür. Mahkemece davanın kısmi dava esasları çerçevesinde görülüp sonuçlandırılmaması, alacaklara dava ve ıslah tarihi yerine dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalıdır. Davacı dava dilekçesinde ayrımcılık tazminatı olarak 1.000,00 TL talep etmiş, ıslah dilekçesi ile ayrımcılık tazminatı talebini 1,00 TL'ye indirmiştir. Davacının dava dilekçesindeki 1.000,00 TL ayrımcılık tazminatı talebini 1 TL'ye indirmesi feragat niteliğindedir. Mahkemece yapılacak iş davacının 1.000,00 TL ayrımcılık tazminatı talebini feragattan reddetmek ve avukatlık ücretini takdir ederken bu miktarı hesaplamada gözetmekten ibarettir. Davacı gerek dava ve gerekse ıslah dilekçesinde bütün alacaklara en yüksek mevduat faizi uygulanmasını talep etmiştir. HMK 26.maddesi gereği taleple bağlı kalınarak yasal ilave tediye alacağına dava ve ıslah tarihlerinden itibaren yasal faiz oranını aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi yerine doğrudan en yüksek mevduat faizine hükmedilmesi de hatalı olup bozma sebebidir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK'nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:

KARAR : 1- )Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle temyiz nedenlerine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.

2- )Davacı vekili, mevsimlik işçilik döneminde geçen çalışmalarının derece ve kademesinde dikkate alınmaması nedeniyle ücret farkı, akti ilave tediye farkı, yasal ilave tediye farkı, yıpranma primi farkı alacakları ile eşit davranma tazminatının tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

HMK'nun 107.maddesinde davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklının hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceği, karşı tarafın verdiği bilgi veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda, davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabileceği, ayrıca kısmi eda davasının açılabildiği hallerde, tespit davası da açılabileceği ve bu durumda hukuki yararın var olduğunun kabul edileceği, 109.maddesinde ise talep konusunun niteliği itibariyle bölünebilir olduğu durumlarda sadece bir kısmının da dava yoluyla ileri sürülebileceği, talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamayacağı, kısmi dava açılması halinde dava açılırken talep konusunun kalan kısmından açıkca feragat edilmiş olması hali dışında talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmeyeceği bildirilmiştir.

Görüldüğü gibi her iki dava çeşidininde açılabilirlik şartı alacağın konusunun miktarının yahut değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olmamasıdır. Her iki dava çeşidinde de ( alacak miktarınını tespiti davası dışında ) dava açan alacağın asgari bir miktar ve değerini belirterek talepte bulunmaktadır.

Dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde davacı neye karar verilmesi istiyorsa onu açık şekilde yazar. Tespit davalarında davacı bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine karar verilmesini ister, kısmi davada davacının dava dilekçesinde kısmi dava açtığını açıkça bildirmesi gerekir, belirsiz alacak davasında ise alacağın miktarının belirlenmesi açıkça talep edilmelidir.

Talep sonucu açık değilse mahkeme talep sonucunu açıklattırmalıdır. Bundan başka, talep sonucunun açık olmaması halinde, onu dava dilekçesinin diğer bölümlerinde yazılanların ışığında bir yoruma tabi tutarak davacının açtığı davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğunu belirlemek hakimin ödevidir. Mahkemece davanın belirsiz alacak davası olduğu kabul edilmiştir. Dava dilekçesinde davanın açıkça tahsil amaçlı belirsiz alacak davası olduğu yazmamaktadır. Aksine dava kısmi dava şeklinde açılmıştır. Davanın toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark alacaklara ve 6772 sayılı Yasa'dan kaynaklanan ilave tediye alacakları ile eşitlik tazminatına yönelik olduğu dikkate alındığında derece ve kademe uygulamasından yararlandırılmayan davacının haktan faydalanıp faydalanamayacağı tartışmalı olduğundan HMK 109.madde kapsamında kısmi dava açılması mümkündür. Mahkemece davanın kısmi dava esasları çerçevesinde görülüp sonuçlandırılmaması, alacaklara dava ve ıslah tarihi yerine dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalıdır. 3- )Davacı dava dilekçesinde ayrımcılık tazminatı olarak 1.000,00 TL talep etmiş, ıslah dilekçesi ile ayrımcılık tazminatı talebini 1,00 TL'ye indirmiştir. Davacının dava dilekçesindeki 1.000,00 TL ayrımcılık tazminatı talebini 1 TL'ye indirmesi feragat niteliğindedir. Mahkemece yapılacak iş davacının 1.000,00 TL ayrımcılık tazminatı talebini feragattan reddetmek ve avukatlık ücretini takdir ederken bu miktarı hesaplamada gözetmekten ibarettir. 4- )Davacı gerek dava ve gerekse ıslah dilekçesinde bütün alacaklara en yüksek mevduat faizi uygulanmasını talep etmiştir. HMK 26.maddesi gereği taleple bağlı kalınarak yasal ilave tediye alacağına dava ve ıslah tarihlerinden itibaren yasal faiz oranını aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi yerine doğrudan en yüksek mevduat faizine hükmedilmesi de hatalı olup bozma sebebidir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




kazanci.com.tr