T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/5698

K. 2012/21858

T. 21.6.2012


• TEBLİĞ EVRAKI ÜZERİNE ADRESİN ADRES KAYIT SİSTEMİNDEKİ ADRES OLDUĞU ŞERHİ BULUNMADIĞI ( Adres Muhatabın Adrese Dayalı Kayıt Sistemindeki Adresi Olması Halinde Dahi 7201 S. Tebligat Kanununun 21/2. Md. Uygun Tebliğ İşleminden Söz Edilemeyeceği - Şikayetin Kabulü Gerektiği/Ödeme Emrinin Usulsüz Yapıldığı Şikayeti )


• ÖDEME EMRİNİN USULSÜZ YAPILDIĞI ŞİKAYETİ ( Ödeme Emrini Tebliğe Çıkaran İcra Müdürlüğünce Tebliğ Evrakı Üzerine Adresin Adres Kayıt Sistemindeki Adres Olduğuna Dair Şerh Bulunmadığı - Adres Muhatabın Adrese Dayalı Kayıt Sistemindeki Adresi Olması Halinde Dahi 7201 S. Tebligat Kanununun 21/2. Md. Uygun Tebliğ İşleminden Söz Edilemeyeceği/Şikayetin Kabulü Gerektiği )


• USULSÜZ TEBLİĞ ( Ödeme Emrinin Usulsüz Yapıldığı Şikayeti - Tebliğ Memuru Muhatabın Adreste Geçici Olarak Bulunmama Sebebini ve Tevziat Saatlerinden Sonra Geleceğini Tespit Etmediği ve Kimin Beyanını Aldığı Belirsiz Olduğu/Tebliğ İşlemi 7201 S. Kanunun 21/1. Md. ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. Md. Hükümlerine Uygun Yapılmadığı )

7201/m.21/1,23/8

Tebligat Tüzüğü/m.28/1,32

ÖZET : Dava; ödeme emrinin usulsüz yapıldığı şikayetine ilişkindir. Somut olayda tebliğ işleminin, "tevziat saatinde muhatabın nerede olduğunun bilinmediği isim ve imzadan imtina eden yan komşu beyanından öğrenildi." şerhiyle mahalle muhtarı imzasına teslim edilip 2 numaralı formülün kapısına yapıştırılarak komşusu isim ve imzadan imtina eden komşusuna haber verildiği belirtilmek suretiyle yapıldığı görülmüştür. Görüldüğü gibi tebliğ memuru, muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebini ve tevziat saatlerinden sonra geleceğini tespit etmediğinden ve kimin beyanını aldığı belirsiz olduğundan, bu haliyle tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Kanunun 21/1. maddesiyle Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesi hükümlerine uygun yapılmamıştır. Somut olayda; ödeme emrini tebliğe çıkaran icra müdürlüğünce tebliğ evrakı üzerine adresin, adres kayıt sistemindeki adres olduğuna dair konulmuş bir kaydın bulunmadığı görülmektedir. Bu sebeple tebligat üzerinde yazılı adres muhatabın adrese dayalı kayıt sistemindeki adresi olması halinde dahi 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesine uygun bir tebliğ işleminden sözedilemez. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

KARAR : Borçluya ödeme emrinin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ edilmek istenildiği anlaşılmaktadır.

7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21. maddesinde, "... Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." hükmü yer almaktadır. Madde bu haliyle iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki "adreste bulunmama", diğeri ise "tebellüğden imtina"dır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinin 1. fıkrasında: "... Muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir." hükmü öngörülmüştür.

Tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olup olayda uygulanması gereken Tebligat Tüzüğünün 28. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını "tahkik etme" görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, buna tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı. Hakim tarafından denetlenebilir.

Muhatabın tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak; Maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip. 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir. Tahkikatta muhatabın adresten kesin olarak ayrıldığının ya da öldüğünün tespiti halinde ise Tüzüğün 28. maddesinin 2., 3., 4. fıkraları gereğince işlem yapılacaktır.

Bu itibarla, Tüzüğün 28. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, şayet imzadan çekinmeleri halinde bu husus da belirtilerek; muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği "tevsik edilmeden". Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir. Zira bu belgeleme işlemi, devamı işlemleri belirlemesi yanında muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve Hakimin denetimini sağlayacaktır.

21. maddeye göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihi, maddenin son cümlesinde açıkça belirtildiği üzere, iki numaralı fişin yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihtir. Tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesi, tebliğ memurunun yukarda açıklanan araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgelemesine bağlıdır. ( HGK. nun 25.1.2006 tarih ve 2005/2-772/17 Sayılı karan )

Somut olayda tebliğ işleminin, "tevziat saatinde muhatabın nerede olduğunun bilinmediği isim ve imzadan imtina eden yan komşu beyanından öğrenildi." şerhiyle mahalle muhtarı imzasına teslim edilip 2 numaralı formülün kapısına yapıştırılarak komşusu isim ve imzadan imtina eden komşusuna haber verildiği belirtilmek suretiyle yapıldığı görülmüştür.

Görüldüğü gibi tebliğ memuru, muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebini ve tevziat saatlerinden sonra geleceğini tespit etmediğinden ve kimin beyanını aldığı belirsiz olduğundan, bu haliyle tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Kanunun 21/1. maddesiyle Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesi hükümlerine uygun yapılmamıştır.

Öte yandan 7201 Sayılı Tebligat Kanununun tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine 6099 Sayılı Kanunun 5. maddesiyle eklenen 2. fıkrasında; "... Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." hükmü yer almaktadır.

7201 Sayılı Tebligat Kanununun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna dair kaydın tebligat evrakı üzerine yazılması zorunludur. Bir diğer anlatımla 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran merciice. tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur.

Somut olayda ödeme emrini tebliğe çıkaran icra müdürlüğünce tebliğ evrakı üzerine adresin, adres kayıt sistemindeki adres olduğuna dair konulmuş bir kaydın bulunmadığı görülmektedir.

Bu sebeple tebligat üzerinde yazılı adres muhatabın adrese dayalı kayıt sistemindeki adresi olması halinde dahi 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesine uygun bir tebliğ işleminden sözedilemez.

Açıklanan sebeplerle borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulsüzdür.

O halde mahkemece şikayetin kabulüyle ödeme emri tebliğ tarihinin 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince 15.6.2011 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K.'nun 366. ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



kazanci.com.tr