Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;
Denizli Barosuna kayıtlı avukat olan sanığın, katılan lehine tazminat davası açmak üzere Denizli 3. Noterliğince düzenlenen 04/10/2001 tarih 32260 yevmiye sayılı vekaletname uyarınca vekilliği üstlendiği halde, herhangi bir dava açmamak suretiyle görevinin gereklerini yapmaktaki ihmali sonucu katılanın mağduriyetine neden olmak biçiminde gerçekleşen eyleminin TCK'nın 257/2. maddesi uyarınca ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yanılgılı hukuki değerlendirme ile 257/1. maddesi uyarınca ceza tayin edilmesi,

Duruşma tutanaklarına yansıyan herhangi bir olumsuz davranışı bulunmayan sanığın kişilik özellikleri lehine yorumlanarak hakkında verilen hapis cezası TCK'nın 50. maddesine göre paraya çevrildiği halde, bu kez aynı özellikler aleyhine değerlendirilerek TCK'nın 62. maddesinin uygulanmaması suretiyle çelişkiye neden olunması,

Atılı suçu TCK'nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği anlaşılan sanık hakkında TCK'nın 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Sanığın adli sicil kaydında yer alan Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın temyize konu dosyadaki suç tarihinden sonra kesinleştiği ve bu sebeple koşulları oluşmadığı halde CMK'nın 231/11. maddesi gereğince ele alınması için dosyasına ihbarda bulunulması,
Kanuna aykırı, sanığın ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

www.hukukmedeniyeti.org