T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/23569
K. 2017/11154
T. 15.11.2017

* VEKALET ÜCRETİ ALACAĞI DAVASI (Davacının Vekil Edeni Davalı İşçi İle Vekil Edenin Hasmının Anlaşarak Uyuşmazlığı Sona Erdirdikleri Davacı Avukatın Azlinin Haksızlığı İle Vekalet Ücretine Hak Kazandığı Sabit Olduğu - Davacının Hakettiği Vekalet Ücreti Alacağından Davalılardan Olan Şirketin de Müteselsilen Sorumlu Olduğu)

* DAVANIN SULH İLE SONUÇLANMASI (Sulh veya Her Ne Suretle Olursa Olsun Taraflar Arasında Anlaşmayla Sonuçlanan ve Takipsiz Bırakılan İşlerde Her İki Tarafın Avukat Ücretinin Ödenmesi Hususunda Müteselsil Borçlu Sayılacağı)

* MÜTESELSİL SORUMLULUK (Davacının Vekil Edeni Davalı İşçi İle Hasmının Anlaşarak Uyuşmazlığı Sona Erdirdiği/Davacı Avukatın Azlinin Haksız Olduğu ve Vekalet Ücretine Hak Kazandığı - Davacının Hakettiği Vekalet Ücreti Alacağından Davalılardan Olan Şirketin de Müteselsilen Sorumlu Olduğunun Gözetilmesi Gerektiği)

1136/m.165

ÖZET : Dava, ödenmeyen vekalet ücreti alacağının tahsili talebine ilişkindir. Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesinde “… Sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.” hükmü mevcuttur. Davacının vekil edeni davalı işçi ile vekil edenin hasmının anlaşarak uyuşmazlığı sona erdirdikleri, davacı avukatın azlinin haksızlığı ile vekalet ücretine hak kazandığı sabit olup, mahkemenin de kabulü bu yöndedir. Hal böyle olunca, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi gereği, davacının hakettiği vekalet ücreti alacağından davalılardan olan şirketin de müteselsilen sorumlu olduğu düşünülmeksizin, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde, şirket hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalılardan ...'ün, diğer davalı ... A.Ş.'ye karşı yönelttiği iş davalarında vekilliğini üstlendiğini, davaların lehlerine sonuçlandığını ancak icra takipleri devam ederken davalı tarafların aralarında anlaştıklarını ve protokol düzenlediklerini, kendisinin ise haksız olarak azledildiğini ve vekalet ücretinin de ödenmediğini ileri sürerek, ıslahen 36.832,61 TL vekalet ücreti alacağının davalılardan müteselsilen tahsili ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan ...'den tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, davacının davalılardan ... aleyhine açtığı manevi tazminat davasının reddine, davacının davalılardan ... Kuyumculuk Tic. A.Ş. aleyhine açtığı alacak davasının reddine, davacının davalılardan ... aleyhine açtığı alacak davasının kabulüne, 36.832,61TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.

1-)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair, davalılardan ...'ün ise tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-)Dava, ödenmeyen vekalet ücreti alacağının tahsili talebine ilişkindir. Davacının, davalılardan İ.'in vekili olarak diğer davalı aleyhine işe iade ve işçilik alacağı davalarını takip ettiği, yine icra takiplerini başlattığı ancak davalıların aralarında 09.04.2013 tarihli protokol düzenleyerek sulh oldukları dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Mahkemece ise, davacının muhatabının davalılardan İ. olduğu, diğer davalı ... A.Ş.'den vekalet ücreti alacağı talep edemeyeceği gerekçesiyle, ... A.Ş. aleyhine açılan alacak davasının reddine karar verilmiştir.

Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesinde “… Sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.” hükmü mevcuttur. Kanun'un bu hükmüne göre, avukatın ücretinden vekil edenin hasmının sorumlu olabilmesi için, avukatın takip ettiği davanın taraflarının aralarındaki ihtilafı sulh yolu ile ve her şekilde olursa olsun anlaşarak sonuçlandırmaları ve takipsiz bırakmaları gerekir. Sulhun, anlaşmanın duruşmada olması veya yazılı bir metne dayanması gerekmez. Olayların gelişiminden böyle bir sonucun olduğunun anlaşılması dahi yeterlidir. Kaldı ki, davalı taraflar arasında 09.04.2013 tarihli sulhe dair protokol düzenlenmiştir. Ayrıca, asıl borç avukatın vekil edenine ait olup, yasadan kaynaklanan müteselsil sorumluluk sebebiyle avukata ödeme yapan hasım bunu asıl borçlu olan avukatın vekil edenine, sulh sözleşmesinde, anlaşmalarında aksine bir hüküm yok ise rücu hakkının olduğu da gözden kaçırılmamalıdır.

Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında, davacının vekil edeni davalı işçi ile vekil edenin hasmının anlaşarak uyuşmazlığı sona erdirdikleri, davacı avukatın azlinin haksızlığı ile vekalet ücretine hak kazandığı sabit olup, mahkemenin de kabulü bu yöndedir. Hal böyle olunca, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi gereği, davacının hakettiği vekalet ücreti alacağından davalılardan ... A.Ş.'nin de müteselsilen sorumlu olduğu düşünülmeksizin, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde, ... A.Ş. hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple davalılardan ...'ün tüm temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan sebeple hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.887,03 TL kalan harcın davalı ...'den alınmasına, peşin alınan 27,70 TL harcın istenmesi halinde davacıya iadesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazancı.com.tr