Yüksek Mahkeme'nin, CHP'nin başvurusu üzerine yabancı okulların, karşılıklılık şartı aranmaksızın yeni arazi edinebilmesi ve kapasitelerini artırabilmesine olanak tanıyan yasa hükmünün iptal isteminin reddine ilişkin gerekçeli kararı, bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı.

CHP'nin iptal başvurusunda, 5580 sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanununun 5'inci maddesinin (b) fıkrasının birinci bendiyle istisnasız bütün yabancı okullara mütekabiliyet (karşılıklılık) şartı belirtilmeksizin; Bakanlar Kurulunun izniyle yeni arazi edinebilme, kapasitelerini en fazla beş misline kadar artırabilme imkanı tanındığı, aynı fıkranın beşinci bendinin birinci cümlesiyle de bu okullara, mütekabiliyet esası aranmadan edinebilecekleri taşınmaz mallarını, kurucularının veya yetkililerinin önerisiyle, Milli Eğitim Bakanlığına ya da kuruluş amaçları eğitim vermek olan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'na göre kurulan vakıflara, Bakanlar Kurulunun izniyle devredilebilme hak ve yetkisi tanındığı belirtildi.

Milletler arası ilişkilerde ''karşılıklılık'' ilkesinin önemine işaret edilen başvuruda, iptali istenen kurallarla, karşılıklılık şartı aramaksızın yabancı okullara Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının edinimine açık olan bölgelerde taşınmaz mal edinmek hakkı ve bu şekilde edindikleri taşınmazları kuruluş amaçları eğitim vermek olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanuna göre kurulan vakıflara devretme imkanı tanındığı öne sürüldü.

Başvuruda, bu düzenlemenin eşitliği ve dengeyi bozduğu, Anayasanın başlangıç kısmına aykırı bir durumun ortaya çıkmasına yol açtığı savunuldu.

CHP'nin iptal başvurusunu reddeden Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararında ise 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun, vakıfların taşınmaz mal edinebilmelerini ve taşınmaz mallar üzerinde tasarrufta bulunabilmelerini yasaklamadığı, ancak kurucularının çoğunluğu yabancı uyruklu olan vakıfların taşınmaz mal edinmeleri durumunda, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun yabancıların taşınmaz mal edinimini düzenleyen 35. maddesinin uygulanacağını öngördüğü vurgulandı.

Yabancı okulların, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda resmi öğretim kurumlarında uygulanan mevzuata tabi olduğu, bu okulların da diğer bütün okullar gibi faaliyetlerini Milli Eğitim Bakanlığının denetim ve gözetiminde yürüttüğü belirtilen gerekçeli kararda, şu ifadelere yer verildi:

''Buna göre, yabancı okulların taşınmaz mallarının, kurucularının veya yetkililerinin önerisi ile kuralda öngörülen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'na göre kurulan vakıflara devredilebilmesi için vakfın öncelikle, hukuki ve fiili mütekabiliyet esasına göre kurulmuş bir vakıf olması ve kuruluş amacının eğitim vermek olması gerekmektedir. Öte yandan, devredilen bu kurumların yönetim, eğitim ve öğretim özellikleri dikkate alınarak korunması yararlı görülenleri Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenecektir.

Bu nedenle, yabancı okulların taşınmaz mallarının, Milli Eğitim Bakanlığına veya eğitim vermek amacıyla kurulmuş ve kuruluşu mütekabiliyet esasına dayanan yeni vakıflara devredilebilmesine ilişkin kuralda, ayrıca mütekabiliyet ilkesine yer verilmemesinde Anayasa'ya aykırılık bulunmamaktadır.''

Anayasa Mahkemesi, bu gerekçelerle CHP'nin iptal istemini reddetti.

SAĞLIK MESLEK LİSELERİNİN MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA DEVRİ
Öte yandan, Anayasa Mahkemesi, yapılan yasal düzenlemeyle sağlık meslek lisesinde müdür yardımcısı olarak görev yapan kişinin, sağlık meslek dersi öğretmeni olarak atanmasında Anayasaya aykırılık bulmadı.

Yüksek Mahkemenin bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçeli kararında, yasa koyucu tarafından Milli Eğitim Bakanlığı için gerekli olmadığı değerlendirilen okul müdürlüğü ve müdür yardımcılığı kadrolarının, bu kişilerin şahsi durumlarının korunması amacıyla ihdasının hukuk devleti ilkesinin bir gereği ve sonucu olmadığı, bu nedenle iptali istenen düzenlemeyle kazanılmış hakları ihlal edilmediği belirtildi.


AA