Rize’nin Çayeli ilçesindeki Senoz Vadisi üzerinde, ‘ÇED gerekli değildir’ raporuyla inşa edilmeye başlanan Uzundere 1 ve Uzundere 2 regülatörleri, yargı kararlarına rağmen durdurulamıyor. Rize İdare Mahkemesi’nin ‘Durdurun’ dediği HES inşaatı, Rize Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün yargının etrafından dolanan kararlarıyla devam etmişti. Müdürlük, bu alan için yeni bir ‘ÇED gerekli değildir’ raporu vermişti. Mahkeme, bunu da durdurdu. Fakat sonuç değişmedi: 25 Mart’ta Senoz Vadisi’ne giden jandarma, faaliyetin sürdüğünü tutanak altına aldı.
Senoz Vadisi üzerindeki ve üç hidroelektrik santralıı (HES) kapsayan Uzundere 2 Regülatörü Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 13 Temmuz 2006’da verdiği “Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu gerekli değildir” oluru üzerine Atabey Enerji Üretim Sanayi ile Koçoğlu firmaları tarafından kuruldu. İnşaatın doğal yapıda yarattığı tahribatlar üzerine Senoz Yöresi Derneği Avukatı Münir Yazıcı, yürütmenin durdurulması için Rize İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, 26 Şubat 2009’da yürütmeyi durdurdu.

Bu arada Çevre ve Orman Bakanlığı ÇED ve Planlama Genel Müdürlüğü, yürütmenin durdurulması ve iptal kararlarına karşılık, bu kararların gereğinin yerine getirilmesinden önce çevre emniyetinin alınması, can ve mal güvenliğinin sağlanması ve çevre sorunlarına yol açacak durumların ortadan kaldırılmasına yönelik olarak firmalara makul süreler verilmesine ilişkin 13 Şubat 2009’da genelge çıkarmıştı. Firma, genelgeden yararlanmak için valiliğe başvurdu. Valilik, “Can ve mal kaybı açısından alınması zorunlu tedbirlerin alınması ve bunlar dışında faaliyette bulunulmaması” yönünde olur verdi. Böylece inşaat sürdü.

Fakat bu arada firma, 20 Mayıs 2009’da da aynı bölge için yeni projeyle başvurmuştu. Rize Çevre ve Orman Müdürlüğü, 30 Temmuz 2009’da “ÇED gerekli değildir” onayı verdi. Böylece ‘yargı’ kararının çevresinden dolanıldı.

Uzundere 1’de de aynı süreç
Rize İdare Mahkemesi, ‘yürütmeyi durdurma’ kararını 19 Kasım’da iptale dönüştürse de faaliyet devam etti. Dolayısıyla ikinci “ÇED gerekli değildir” raporuna da dava açıldı. İdari Mahkemesi, 23 Şubat 2010’da bunu da durdurdu. Karar, 12 Mart’ta tebliğ edildi. Jandarma 25 Mart’ta inceleme için gittiğinde, bir iş makinesi ve dört işçi çalışıyordu. Tutanak tutuldu.

Aslında aynı süreç, Uzundere I’de de yaşandı. Bu HES, Karadeniz Elektrik Üretim Sanayi tarafından 3 Şubat 2006’da “ÇED gerekli değildir” raporuyla yapılmaya başlanmıştı. Rize İdare Mahkemesi yürütmeyi durdursa da şirket kapasite arttırımına gidip yeni projeyla başvurarak, kararı pasifize etmişti. Rize Çevre ve Orman İl Müdürlüğü de 27 Ocak 2009’da yeniden “ÇED gerekli değildir” raporu vermişti. O yüzden, yürütme durmamıştı.
Firma, Uzundere 2’de olduğu gibi, genelge doğrultusunda başvuruda bulunmuş, 12 Mart’ta izin almıştı. Ancak 15 Mayıs’ta yapılan incelemede, operasyonun ‘acil işleri’ değil inşaatı bitirmeye yönelik olduğu saptanmıştı. Ve 15 Mayıs’ta izin iptal edilmişti.

Firma ÇED ve Planlama Genel Müdürlüğü’ne aynı proje için yeni başvuru yaparken süreç devam ediyor.
‘Derelerin Kardeşliği Platformu’ Dönem sözcüsü Ömer Şan, biyolojik zenginliğiyle uluslararası öneme sahip vadideki projeler için ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verilerek bölgede doğa katliamının önünü açtığını savundu.
Akarsulardaki su işletme hakkının devriyle birçok şirket lisans almış ve “ÇED gerekli değildir” raporuyla faaliyete başlamıştı. Ancak HES’lerin doğada yarattığı tahribatın yargıya taşınması sonrası bu kararlar iptal edilmişti.

Radikal