ANKARA – Davaya konu olan olayda, davacı avukat Hacı Ali Özhan ile Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Öğretim üyesi Prof. Dr. Vahit Bıçak arasında alacak nedeniyle görüşülen davada, Bıçak mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde davacı Özhan’a yönelik “...Davacı dava ehliyeti konusunda şahsımı kuşkuya sevk etmiştir. Davacının psikolojik durum itibariyle dava ve taraf ehliyetine sahip olup olmadığının açıklığa kovuşturulmalıdır” talebinde bulundu.

Bunun üzerine Özhan, Prof. Dr. Bıçak’ın talebinden dolayı kişilik haklarının zedelendiğini iddia ederek 2 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı. Davayı görüşen Ankara 6. Sulh Ceza Mahkemesi, söz konusu sözlerin davacının kişiliğine yönelik saldırı niteliğinde bulunmadığını ve davalının yasal sınırlar içerisinde savunma hakkını kullandığına karar verdi ve davayı reddetti.

Bunun üzerine yerel mahkeme kararı, davalı ve davacının çocukluk arkadaşı oldukları, "davacının hakaret kasdı" ile “küçük düşürmek ve alay etmek” için ifadeleri kullandığı savunularak temyiz edildi. Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay Dairesi ise yerel mahkeme kararını bozdu. Daire kararının gerekçesinde, “Tarafların önceden tanışıyor olmaları, aralarında hukuki uyuşmazlıklar bulunması ve dosya içeriği incelenip değerlendirildiğinde davalının yazdığı sözcüklerin o davada iddia ve savunma sınırlarını aştığı, davacının akıl sağlığının incelenmesinin istenmesinin kişilik hakkına saldırı oluşturduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır” denildi.

Yerel mahkemenin bozmanın ardından önceki kararında direnmesiyle dava Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun önüne geldi. Kurul, Daire’nin kararını onayarak, yerel mahkemenin direnme kararını bozdu. Önümüzdeki günlerde, yerel mahkeme manevi tazminat miktarını belirleyecek.

“KARAR ŞAŞIRTICI”
Prof. Dr. Vahit Bıçak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararını ANKA’ya değerlendirdi. Bıçak, söz konusu kararı "şaşkınlıkla" karşıladığını ifade ederek, “Davacı sürekli, yüze yakın yere benim hakkımda asılsız iddialarla dolu mektup göndermiştir. Bu asılsız iddialarla ilgili de dava açılmıştır. Öte yandan, bu cümle basına söylenmiş bir cümle değil, üçüncü kişilere söylemiş bir söz de değil. Birisi aleyhime yersiz bir dava açmıştır. Söz konusu cümle de bu davaya karşı savunma hakkı kapsamında mahkemeye verdiğim dilekçedeki bir cümledir. Ben sadece yasal savunma hakkımı kullandım” dedi.






ANKA