Daire, "Belediye başkanının kapısına bir takım sıvı şeyler sürülmesi, kapısı önüne sıvı dökülmesinin sabit olması halinde olayın basına da ’domuz büyüsü’ olarak yansıması karşısında, bu tür davranışların işveren ve temsilcisinin haysiyetini kırıcı, itibarını zedeleyici ve sonuç olarak sataşma niteliğinde olacağı kaçınılmazdır" değerlendirmesinde bulundu.

Aydın’ın Didim ilçesindeki belediyede görevli olarak çalışan bir kadın işçinin, belediye başkanı ve sekreterinin bulunduğu odanın kapısına bir şeyler sürdüğü, pet şişe ile yerlere sıvı döktüğü ve izinli olduğu halde binanın çeşitli katlarında güvenlik açısından girmemesi gereken yerlere girdiği ve yanında bulunan diğer kadın işçiyi de söz konusu eylemlerde bulunması için tehdit ettiği öne sürüldü. İşçilerin görüntülerinin güvenlik kameralarına da yansıması üzerine davalı belediye, işçilerin iş sözleşmelerini Disiplin Kurulu kararı ile fes etti.

Bunun üzerine "domuz büyüsü" yaptığı iddiasıyla belediyedeki işinden çıkarılan işçiler, belediye başkanı aleyhine dava açtı. Davacılar, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini öne sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadelerine karar verilmesini istediler. Davayı görüşen yerel mahkeme, işçileri haklı bularak personelin göreve dönmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi.

"HAYSİYET KIRICI"
Bunun üzerine yerel mahkeme kararı, davalı belediye avukatı tarafından temyiz edildi. Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yerel mahkemece yapılan incelemede mahkemeye sunulan kamera görüntülerinin bulunduğu CD çözümlerinin yapılmadığının anlaşıldığını ifade etti.

Daire kararında, "Belediye başkanının kapısına bir takım sıvı şeyler sürülmesi, kapısı önüne sıvı dökülmesinin sabit olması halinde olayın basına da ’domuz büyüsü’ olarak yansıması karşısında, bu tür davranışların işveren ve temsilcisinin haysiyetini kırıcı, itibarını zedeleyici ve sonuç olarak sataşma niteliğinde olacağı" değerlendirmesinde bulundu.

"İŞ İLİŞKİSİNİN DEVAMI MÜMKÜN DEĞİL"
Kararda, işçinin işverene, ailesine veya işverenin diğer bir işçisine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene, aile üyelerinden birine veya diğer bir işçisine sataşması haklı fesih nedeni olarak sayılacağının altı çizildi.

Kararda şu ifadelere yer verildi:
"İşçinin davranışları işyerinde olumsuzluklara yol açmış ve iş sözleşmesinin devamı işveren açısından önemli ölçüde beklenmez bir hal almış ise feshin geçerli nedene dayandığı kabul edilmeli ve işe iade istemi reddedilmelidir. Dosya içeriğine göre davacının yıllık izinde iken, iş sözleşmesi aynı tarihte ve aynı nedenle feshedilen diğer bir işçi ile ara dinlenme sırasında işyerinde kimse yok iken davalı belediye başkanı ve sekreterine ait makam odası kapısına eli ile bir şeyler sürdüğü, diğer işçiye bu eylemlerde bulunması için tehdit ettiği, kapı önüne bir şeyler döktüğü savunulmuş, tanık bildirilmiş, fotoğraf ve güvenlik kamera kayıtlarını gösteren CD’ler sunulmuştur. Bu olayın basında ’belediye başkanı kapısına domuz büyüsü’ olarak yansıdığı ve ‘Domuz Büyüsü Yargıya Taşındı’ başlığı ile haberler sunulduğu anlaşılmaktadır. Diğer işçinin Disiplin Kurulu tarafından alınan savunmasında bu olayları doğruladığı, davacı işçinin tehdidi ile yaptığını kabul ettiği, ancak dava açarken işverenin baskısı ile bu dilekçeyi yazdığını, davacı işçinin arkadaşı olduğunu, kabul etmediğini belirtmiştir."

Daire, davacının davranışlarının işyerinde olumsuzluklara yol açtığını, iş ilişkisinin işveren açısından önemli ölçüde devamının beklenmez bir hal alacağını ifade ederek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verdi.



Anka