Beyoğlu Polis Merkezi’nde bir bar çalışanını önce tahta copla ve ardından plastik copla döven Komiser M., ‘işkence’den yargılandığı dava sonunda, ‘basit yaralama’ suçundan iki yıl iki ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, eylemin işkence kapsamına girmediğini savundu. Yargıtay 8. Ceza Dairesi kararı bozarak işkence suçundan ceza verilmesini istedi.
 
Beyoğlu’nda bir barda şef garson olarak çalışan Hamdullah Ç., 7 Ağustos 2008’de müşteriden zorla fazla para aldığı suçlamasıyla bir garson, bir mesul müdür ve iki konsomatrisle Beyoğlu Polis Merkezi’ne götürüldü. Ç.’ın iddiasına göre Komiser M., elleri kelepçeli haldeki beş kişiyi kameranın olmadığı koridora çekerek, tekme tokat dövdü. Ç. “Neden vuruyorsun” diye bağırınca M., “Sana mı hesap vereceğim” dedi. Ç. M.’yi itti. Bunun üzerine M., Ç.’a tahta copla vurmaya başladı. M. tahta cop kırılınca, plastik copla vurmaya devam etti. Ardından garson Bekir A.’ı copla dövdü. Sonra Mesul Müdür Burhan K.’nın ağzına cop soktu.
 
Ç., polis merkezinden sonra sağlık kontrolüne götürüldü. Ve muayenesinde, ‘sol üst kolu tamamen kaplayan renk değişikliğine uğramış ekimoz, sol belde 3x5 cm’lik, sol omuz başında sararmaya başlamış 5x5 cm’lik, sol omuz orta kısımda 4x5 cm’lik, sol üst bacak orta kısımda 5x8 cm’lik ekimozlar ve sol dirsekte bileğe uzanan ödem’ saptandı. Morartılar içindeki omzunun ve vücudunun fotoğraflarını çektiren Ç., suç duyurusunda bulundu.

M. hakkında Beyoğlu 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde işkence iddiasıyla dava açıldı. Dava, 9 Kasım 2012’de bitti. Mahkeme, işkence suçunun koşullarının oluşması için bir suçu itiraf ettirme ve bilgi edinme amacının olması gerektiğini savundu. Gerekçeli kararda, olayın ‘sanığın şikâyetçiye tokatla vurması üzerine buna tepki olarak şikâyetçinin sanığı ittirmesi üzerine ani gelişen bir olay olduğu’ sonucuna varıldı. M.'ye, ‘basit yaralama’dan iki yıl iki ay yedi gün hapis cezası verildi.
 
Ç.’ın avukatı Fazıl Ahmet Tamer karara itiraz etti. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 12 Aralık 2013’te oybirliğiyle kararı bozdu. M.’ye yaralama değil, işkence suçundan ceza verilmesi gerektiğini kaydeden daire şöyle dedi:

“Sanığın şikâyetçiye copla vurması, küfür, hakaret ve tehditte bulunması, belli bir süreçte süreklilik gösteren ve dolayısıyla sistematik bir şekilde işlenen, insan onuru ile bağdaşmayan, mağdurun bedensel ve ruhsal yönden acı çekmesine neden olan, algılama ve irade yeteneğini, buna bağlı olarak özgür iradesiyle ifade vermesini etkileyen, aşağılanmasına yol açan davranışlar olup işkence suçunun oluştuğu...”


Haber: İSMAİL SAYMAZ - Radikal