Mesude Durgun, 20 Ağustos 2009'da ziyaretine geldiği kız kardeşinin Sahil Caddesi'ndeki evinin bahçesinde çay içerken havaya açılan ateş sonucu boynundan vurularak öldü. Olay sonrası polis ve kriminal ekipler, Durgun'un ölümünü aydınlatmak için titiz bir çalışma yaptı.

Olay yeri inceleme ekibi yaptıkları çalışmada, ölen Durgun'un oturuşuna göre evin giriş kapısının sol tarafında bulunan ağaca saplanmış bir mermi çekirdeği deliği buldu. Atış mesafe yön tayin kiti ile lazerli inceleme yapan kriminal ekip, bahçe içerisindeki ağaç yaprakları üzerinde 2 adet mermi giriş çıkış deliği tespit etti.

Lazerle yapılan kontrolde ağaç yapraklarındaki delikten geçen ışık huzmesinin 65–70 metre mesafede bulunan evin penceresinin açılır kanadına isabet ettiğini belirleyen polis, ev sahibi Murat Galip Gevren'i gözaltına aldı.

Olay yerinden elde edilen mermi çekirdekleri ile ele geçirilen ruhsatlı tabanca üzerinde İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nce yapılan mukayesede olay yerinde elde edilen mermi çekirdeklerinin Gevren'in tabancasından çıktığı tespit edildi.

Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamada, olaydan pişmanlık duyduğunu, üzgün olduğunu ve vicdan azabı çektiğini söyleyen Gevren, Mayıs 2010'da 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Dosya, temyiz için Yargıtay'a gitti. Davaya bakan Yargıtay 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği hükümde isabetsizlik görülmediğinden 18 yıllık hapis cezasını onadı. Yargıtay'ın kararı onamasının ardından hapis cezası kesinleşti.



Cihan