MESUT HASAN BENLİ

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, ‘mağdur genç kız bağırmamış’ diyerek tecavüz sanığını suçsuz bulan yerel mahkemenin kararını bozdu.

Ankara’da yaşayan B.A. isimli genç kız 19 Ağustos 2005 günü arkadaşlarıyla eğlendikten sonra gece 03.00’te arkadaşı O.E.Ö.’nün evine gitti. O.E.Ö. evde zorla ilişkiye girdiği B.Ab’nın bekaretini bozdu. B.A. şikayetci olunca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı O.E.Ö. hakkında ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme, B.A’ya olay sırasında bağırmadığı için tecavüz iddiasını inandırıcı bulmadı ve beraat kararı verdi.

Dosya temyize gidince Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Adli Tıp raporu’nda B.A.’nın vücudunda darp cebir izi bulunduğunun belirtildiğine dikkat çekerek O.E.Ö.’nün cezalandırılmasını istedi. Mahkeme kararında direnince bu kez dosyay Ceza Genel Kurulu’na gitti. Genel Kurul da olayı tecavüz sayıp ceza istedi.

Bu bebeği istemiyoruz

İzmir’de yaşayan 42 yaşındaki emekli Fahriye E., tecavüze uğradığını ileri sürdüğü kızı 16 G. C.’nin hamileliğinin sonlandırılması için savcılığa başvurdu ve yardım istedi. Ayrıldığı eşinin zorla birine verdiği G.C.’nin bu kişinin tecavüzüne uğradığını söyleyen Fahriye E. “Gebeliğinin bir an önce sona erdirilmesini istiyoruz. Bu yaşta nasıl doğum yapacağı da belli değil” diyerek yaşadıklarına isyan etti.

İzmir Barosu avukatlarından Filiz Erusta, bu tip durumlarda, Nüfus Kanunu’nun 5’inci ve 6’ıncı maddelerine göre, reşit olmayan kişinin gebeliğinin sona erdirilmesinin, vasisinin rızası ile mahkemenin karar vermesine bağlı olduğunu söyledi. Bu konuda Aile Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu dile getiren Filiz Erusta, savcılığa yapılan saşvurunun sonucunun beklenmesini istedi.






Radikal